Åžimdi aklımızı başımıza alalım ve bu olayı bir daha düşünelim. Bizim petrolümüz yok, zengin doÄŸal kaynaklarımız yok, bizim bölgemizde huzur da yok. Bizi geleceÄŸe taşıyacak tek ÅŸeyin eÄŸitim olduÄŸunu sürekli hatırlatıp yazmaya çalışıyorum. Bunun için de zamanla yarıştığımızı sakın unutmayalım. Çocuklarımızın, yani yeni yaratıcı giriÅŸimci neslin nasıl ve nerede eÄŸitileceÄŸi konusunda sizlere yazılar yazmıştım. Bu neslin eÄŸitimi farklı olduÄŸu gibi okulları da farklı olmak durumunda. Ä°ÅŸte bu açıdan bizim sayıları 150’yi aÅŸan fen liselerini düzenlememiz hatta mümkünse yeniden yapılandırmamız gerekiyor. BaÅŸta ABD olmak üzere geliÅŸmiÅŸ ülkelerin liseden baÅŸlayarak Endüstri 4.0 için neler yaptığını lütfen takip edin. Yeni hedef “yaÅŸam için bilim, patent ve marka” üretecek nesiller yetiÅŸtirmek. Bu amaçla “fen ve teknoloji” liseleri kuruyorlar ABD’de var zaten. Amaç daha hızlı düşünen, yazılım ve teknoloji bilen giriÅŸimci bilim insanları yetiÅŸtirmek.
Biz ne yapıyoruz ha babam sınav, saÄŸdan sınav soldan sınav... Biz bu deÄŸiÅŸimi maalesef takip edemiyoruz. Ä°zleyen bir grup gencimiz de kimsenin umrunda deÄŸil. Türkiye halen 1962’de açılan Ankara Fen Lisesi mantığını doÄŸru sayar ve bunların sayısını önce her kente bir tane, daha sonra da Allah verdiyse açmaya devam ediyor. Öğrencilere dil öğretmiyor, hatta lise son sınıfta okutulan ileri matematik, ileri fizik gibi dersler gereksiz bulup bunun yerine sınav hazırlık konuluyor.
***
Ä°ÅŸte bu memleketin Bakanlar Kurulu’nda konuÅŸulan ve çoktan dünyayı saran Endüstri 4.0 için tek çaremiz olan bu gençleri yetiÅŸtirmek üzere 2006 yılında Türkiye’nin ilk “fen ve teknoloji lisesi” BahçeÅŸehir Fen ve Teknoloji Lisesi kuruldu. Müfredatı tamamen farklı, genetik, yazılım, robotik, marka, patent, araÅŸtırma teknikleri, paradokslar felsefesi, bilim felsefesi, mühendislik bilimine giriÅŸ gibi birçoÄŸu dünyanın birçok yerinden gelen hocalar tarafından verilen derslerden oluÅŸuyor. Åžu ana kadar birçok baÅŸarıları var ve sıkı durun toplam 37 patenti var. Birçok öğrencisi MIT, UBC, Purdue, Stanford, Cambridge, Boston gibi dünyanın en iyi üniversitelerinden mezun olmaya baÅŸladı. Ben her seferinde MEB baÅŸta olmak üzere diÄŸer özel kurumların da bu okula benzer ve bu okulun Know-how’ını alarak fen ve teknoloji lisesi açması gerektiÄŸini savundum. Åžimdi söylüyorum bu okulun öğrencilerinin kurduÄŸu robotik takımı dünyanın en iyi üç okulundan biri olma unvanını Türkiye’ye getirdi. Sayın CumhurbaÅŸkanım, sayın BaÅŸbakanım, sayın Milli EÄŸitim Bakanım sesimi duyun; güreşçilere, futbolculara gösterdiÄŸiniz ilginin onda birini bu gençlere gösterin. Onları kutlayın, onore edin. Edin ki o Bakanlar Kurulu’nda konuÅŸtuÄŸunuz ve bu ülkenin tek çıkar yolu olan Endüstri 4.0’a giden yolu açabilesiniz.
Şimdi sormak lazım; ey Türkiye, çocukların bu ülkede her şeye rağmen gidip dünyanın en gelişmiş ülkesinde onların en geliştiği alanda dünyanın en başarılı üç lisesinden biri olmayı başardı. Bu çocuklara sahip çıkmayacaksınız da neye sahip çıkacaksınız?
Henüz yorum yapılmamış.