Sosyal Medya

Güncel

Yeni Bir Kadife Darbe Süreci-2: Referandum sonuçlarının temel sebepleri-Prof. Dr. Burhanettin Can

Siyası iktidar, geçmişte olduğu gibi (Oslo Görüşmelerinin deşifre edilmesinden bugüne) hata üzerine hata yaparak yoluna devam etmeye çalışır, kendisine çeki düzen vermez, nasıl olsa referandumdan istediğim sonucu aldım, “Atı alan Üsküdar’ı geçti” mantığı ile meclisteki sayısal çoğunluğuna güvenerek, “yaptım oldu” diyerek yoluna devam etmeye çalışırsa, yapılan haksızlıkları görmezden gelirse, hem gayrı memnun sayısını artıracak hem de çok ağır bedel ödeyecektir. Henüz vakit varken! Yarın çok geç olabilir!



“Göz odur ki, dağın arkasını göre, 
 Akıl odur ki, baÅŸa geleceÄŸi bile.”
Prof. Dr. Burhanettin CAN
 
GiriÅŸ
AKP ve MHP ittifakı, “CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi” için Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi kararı aldıktan sonra, Åžer ittifakı (ABD-Ä°ngiltere-Ä°srail/Siyonizm-AB) Türkiye’de yeni bir Kadife Darbe için fırsat yakalamış ve bunun için gerekli çalışmalara baÅŸlamıştır. Referandum sürecinde Kadife darbelerin genel stratejisine uygun bir alt yapı oluÅŸturulduÄŸu anlaşılmaktadır. 
 
Geçen yazıda, Oslo Görüşmesinin deÅŸifre edilmesinden bugüne kadar Türkiye’de vuku bulan olayları, beÅŸ ayrı döneme ayırarak 5. Dönemin yeni bir kadife darbe süreci olduÄŸunu ve buna iliÅŸkin gerekçelerimizi ana hatları ile açıkladık. 5. dönemin ilk aÅŸamasında Kadife darbecilerin muhtemel amacı, gayrı memnun kitlelerde kin ve nefreti artırarak iki yıl boyunca tüm eylemlere destek vermelerini saÄŸlamak ve siyasi iktidarın dengesini bozmaktır. Nihai hedefleri ise, 2019 CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde Tayyip ErdoÄŸan’ı CumhurbaÅŸkanı seçtirmemektir. 
 
Bu yazı serisinde, Kadife darbecilerin yeni dönemdeki (5. Dönem) muhtemel amaç ve hareket tarzları üzerinde durulacaktır. Geçen yazıda yeni dönemin daha iyi anlaşılabilmesi için Kadife darbelerin yönetim mekanizması ile teorik alt yapısı ele alınıp incelenmiştir. Bu yazıda, Kadife darbelerin stratejinin dayandığı analiz sistemi ve referandum sonuçlarının nedenleri, ana hatları ile ele alınıp incelenmektedir.
 
Kadife Darbe Stratejisinin Dayandığı Analiz
Kadife darbe stratejisi, sürece etki edebilecek tüm parametreler göz önüne alınarak belirlenmektedir. Analizlerde, iç ve dış dinamikler kapsamlı bir ÅŸekilde analiz edilmektedir: 
 
İç Dinamikler
Kadife Darbe sürecine etki eden, onu kolaylaştıran veya zorlaştıran iç parametreleri, aşağıdaki başlıklar altında toplayabiliriz:
 
1-Toplumsal Yapı:
– Demografik parçalanmışlık: Etnik unsurlar ve farklı inançlar arasında kin ve nefretin yayılma derecesi,
– DeÄŸerlerin yozlaÅŸması, toplumsal baÄŸların çözülmesi,
– Öğrencilerin ve gençlerin biriken öfkesi,  
– Yabancı istihbarat mensuplarının öğrencilerin arasına sızarak iyi bir konum elde etmiÅŸ olmaları,
– Åžiddetin yaygınlaÅŸması, suç oranlarında artış, 
– Güvensizlik dalgasının yaygınlaÅŸması,
– Bizzat dışarıdan finanse edilen iÅŸbirlikçi sivil toplum örgütlerinin var olması, 
– Yönetime ve sisteme karşı güvensizlik, biriken öfke, gittikçe artan küskünler kitlesi,
– Partiler, cemaatler, hareketler, STK’ların durumu, tepkileri, dayanma güçleri, halkla baÄŸları, olaylara tepkileri, kimin yanında yer alacağı.
 
2- İktidarın durumu:
• Ä°ktidardakilerin bütünlük düzeyi, 
– Ä°ktidar partisinin lideri ile hükümet, CumhurbaÅŸkanı ile BaÅŸbakan, Devlet BaÅŸkanı ile bakanlar kurulu arasındaki uyum-uyumsuzluk, 
– Liderle/BaÅŸbakanla/CumhurbaÅŸkanı ile halk arasında iliÅŸki, parti ile halk arasındaki iliÅŸki,
– Liderin/BaÅŸbakanın/CumhurbaÅŸkanının kadrosunun birikimi, bütünlüğü ve lidere/BaÅŸbakana/CumhurbaÅŸkanına baÄŸlılık düzeyleri,
– Ä°ktidarın, iktidar olma kararlılığı,
– Muhtemel geliÅŸmeler karşısında halkın, STK’ların/Cemaatlerin ve gençliÄŸin tepkisi,
– Muhtemel geliÅŸmeler karşısında Liderin/CumhurbaÅŸkanının/ BaÅŸbakanın/Hükümetin Kadife Darbeci Güçlerle uzlaÅŸma/iÅŸbirliÄŸi yapma durumu.  
• Yönetimdeki zaaflar: 
– Yöneticilerin lükse, israfa kaymaları, yolsuzluklarının olup-olmaması
– Halka karşı duyarsızlaÅŸmaları, 
– EÅŸ, dost, akraba ve yandaÅŸlık iliÅŸkisi,  
– Aile saltanatı.
• Yönetimden dışlanmış olanların, kitleler üzerindeki etkileri.
 
3- Muhalefetin Durumu:
• Muhalefetin parçalı veya bütünleÅŸmiÅŸ olması,  
• Muhalefetin halk/STK/Cemaatlerle iliÅŸkisi, gücü, sürükleyiciliÄŸi,
• Muhalefet liderlerinin popülaritesi, güvenirliliÄŸi, sempatikliÄŸi,
• Daha önce yönetimde bulunup da dışlanan yöneticilerin muhalefet lideri olabilme kapasiteleri,
• Dış Güçlerle iÅŸbirliÄŸine girme düzeyi, 
• Ä°ktidarı destekleyecek muhalefet partilerini, tarafsızlaÅŸtırma veya cepheye dâhil etme imkânları
 
4- Kitle Ä°letiÅŸim 
Araçlarının Durumu: 
• Kimin kontrolünde olduÄŸu,
• Ãœlke içinde ve dışında güvenirliliÄŸi,
• Dünya ve bölge kamuoyunu etkileme gücü,
• EÄŸlence kültürünü yayıcılığı,
• Ä°ÅŸbirliÄŸine uygunluÄŸu. 
 
5- Yargı ve Güvenlik 
Güçlerinin Tutumu: 
• Ä°ktidara karşı mı?
• Tarafsız mı?
• Ä°ktidarı destekliyor mu?
• Süreçte muhtemel hareket tarzları ne olabilir?
 
6- Ekonomik Yapı:
• Güçlü mü?
• Zayıf ve kırılgan noktaları var mı; varsa nelerdir?
• Ä°ÅŸbirliÄŸi yapılmasına uygun sermaye güçleri ve zararlarının karşılanması,
• Ãœretim, Borsa, Turizm, Hizmet sektörünün durumu,
• Çıkarılacak krizin ekonomik boyutunun ülkeye, bölgeye ve dünyaya etkileri,
• Halkın ekonomik kriz karşısında muhtemel tepkisi, dayanma gücü.
 
Dış Dinamikler
Kadife darbelerde göz önüne alına dış parametreleri aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
• Ãœlkenin Jeostratejik, Jeopolitik, Jeoekonomik ve Jeokültürel Durumu
– Bölgesel ve küresel güçler için ne anlam ifade ettiÄŸi,
– Büyük OrtadoÄŸu’yu etkileyecek jeostratejik konumları,
– Enerji kaynakları ve ulaşım yolları,
– DiÄŸer kıymetli yer altı kaynakları,
– Bölgesel ve küresel güçlerin ülke ile irtibat düzeyleri.
 
• Dış güçlerin (Bölgesel ve Küresel Güçlerin) Tutumu 
– Devletlerin, uluslararası kuruluÅŸların (BM, NATO, IMF, Dünya Bankası) olaya bakışı, tavrı ve müdahale etme kararlılığı, 
– ABD ve AB yönetimlerinin doÄŸrudan veya elçilikleri aracılığıyla müdahale etme imkânları.
– Dışlanmış yöneticilerle iÅŸbirliÄŸinin saÄŸlanması,
– Eksen çatışmasının süreci etkileme düzeyi,
– Bölgesel güçlerin süreci etkileme düzeyi.
 
• Ekonomik Manipülasyon: 
– Mevcut yönetimi sıkıntıya düşürebilmek ve halkın ÅŸikâyetlerinin artması için ekonomi ile oynamak. Böylece iÅŸsizlikle beraber memnuniyetsizlik ve güvensizliÄŸi artırmak. 
 
• Seçim Gözleyicilerinin Davranışları: Seçim sonuçlarını tanımama ve onları uluslararası kamuoyuna yanlış bir ÅŸekilde aktarma durumları. 
 
• Kitle iletiÅŸim Araçlarının Tutumu
 
• Dış destek saÄŸlama imkânları 
 
• GerçeÄŸi çarpıtarak yansıtma kapasiteleri 
 
• Yabancı Vakıfların hedef ülke içerisinde yıpratma faaliyeti yürütme imkânları
 
• İçerdeki Sivil Toplum Örgütlerine verdikleri parasal destek.
 
• GençliÄŸin kamuoyu oluÅŸturma konusunda eÄŸitilmesi.
 
• Gençlere burslar verilmesi ile sempati oluÅŸturulması.
 
• Örgütlemeye fiilen iÅŸtirak edilmesi.
 
Kadife darbe teorisyenlerinden Gene Sharp, böyle bir analiz yapıldıktan sonra,
1. Örgüt, 2. Slogan, 3. Medya, 4. Finansman, 5- EÄŸitim, 6- Lider, 7. Gayrimemnunları toparlamak, 8. Asker ve güvenlik güçlerini kazanmak ya da tarafsızlaÅŸtırmak, 9. Yargının desteÄŸini kazanma ya da tarafsızlaÅŸtırma, 10. Dış Güçlerin desteÄŸini saÄŸlama, 11- Eylemlerin baÅŸlama zamanı, 12- Psikolojik savaÅŸ, 13. Gerilimi sürekli artırmak, 14. Sokak hâkimiyeti, 15. Seçimler, 16- Dış güçler ve seçim sonuçları, 17- Gerçek niyetin perdelenmesi, 18. Sonuç’la ilgili 189 farklı eylem türü önermektedir(1). 
 
Referandum Sonuçlarının Nedenleri
1 Kasım 2015 seçimlerinde AKP %49,5, MHP %10,5 oy almışken, HDP tabanından %2-4 ve diğer partilerden %1 oy beklenirken (toplam %63-%65), Referandum sürecinde kurulan AKP ve MHP ittifakı, niçin %51,4 oy alabilmiştir?
Bu soru, aşağıdaki başlıklar dikkate alınarak, yol boyu, cevaplanmaya çalışılacaktır:
 
1- Başkanlık Sistemi için anayasa değişikliğinin gündeme getirilme zamanı,
 
2- Başkanlık Sistemi için yapılan anayasa değişikliğinin muhtevası ve toplumsal zeminde ciddi bir tartışmaya açılmaması,
 
3- Yeni Anayasa hazırlanması ile ilgili daha önce yapılan çalışmaların, varılan mutabakatların ve gönüllü kuruluşlar tarafından verilen raporların göz önüne alınmaması,
 
4- Bahçeli’nin 7 Haziran seçimlerinden buyana uyguladığı stratejilerin parti tabanında ve yönetim kadrolarında meydana getirdiÄŸi huzursuzluk,
 
5- CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan, AKP kadroları ve bazı STK’ların “CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemini” savunmada kullandıkları dil ve üslup.
 
6- 16 Nisan Referandumu için evet ve hayır kampanyasının, “hak-batıl”, “iman-inkâr”, “melek-ÅŸeytan”, “vatan haini- vatansever”, “PKK”, “FETO”, “terörist” ve “haçlı saldırıları” düzleminde ele alınarak propaganda yapılması, bu amaçla bazı dini önderlerin/ulemanın fetva vermesi, konu ile ilgili “hadis uydurulması”, “Ebcet hesabı” yapması, hayır diyeceklerle ilgili köşe yazarı, TV programcılarının saldırgan tutum ve tavırları, gazete manÅŸetlerindeki ağır ifadeler. Buna karşılık, Hayır kampanyasını yürüten liderlerin dilinin çok daha kibar olması, süreci, özellikle gençliÄŸi ciddi bir ÅŸekilde etkilemiÅŸtir. 
 
7- 5. ve 6. maddelerde ifade edilenlerden dolayı gerilimin siyasi iktidar tarafından sürekli yükseltilmesinin etkileri.
 
8- FETÖ davasında siyasi ayaÄŸa hiç dokunulmaması, buna karşılık genellikle Gülen Hareketi sempatizanlarının ve Gülen Hareketi ile hiç alâkası olmayanların da açığa alınması, ihraç edilmesi ve tutuklanması. Halk tarafından FETÖ ile alâkası olduÄŸu kabul edilenlerin serbest olması; ya da “adamını bulanların” süreçten yara almadan kurtulması kanaatinin yaygınlaÅŸması.
 
9- Başta belediyeler olmak üzere, AKP kadrolarında, kirlenme, kibir ve müstağnileşme olduğuna ilişkin kanaatin yaygınlaşması.
 
10-  Eski CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül ve Eski BaÅŸbakan Ahmet DavudoÄŸlu’nun meydanlara çıkmayıp sessiz kalmaları.
 
11- HDP yöneticilerinin tutuklanması. 
 
12- Referandumla ilgili “Almanya ve Hollanda’da meydana gelen olaylar” üzerine Türkiye’de açılan kampanya ve kullanılan dilin etkisi. 
 
13- “Ãœlker Reklamı” ve bunun üzerine Murat Ãœlker’e karşı giriÅŸilen linç kampanyasının etkisi.
 
14- Mesut Barzani’nin Türkiye’ye geliÅŸinde yapılan karşılama töreninde asılan “Kürdistan Bayrağı”, “Kerkük’ün ilhakı için referanduma gidilmesi kararının alınması ve Kerkük’te binalara Kürdistan bayrağının asılmasını” etkileri.
 
15- Referanduma bir hafta kala CumhurbaÅŸkanlığı baÅŸ danışmanı Şükrü Karatepe’nin “Eyalet sistemi” tartışmasının etkisi.
 
Sonuç: Gerilim Yükseltmeyin, Düşürün
Kadife darbelerde seçime doÄŸru gerilim ortamının yükselmesi, Kadife darbeciler tarafından arzulanan bir durumdur. Gerilim, insanların kolaylıkla tahrik edilip eylemlere girmesine, eylemleri desteklemesine imkân saÄŸlamaktadır. Oslo Görüşmelerinin deÅŸifre edilmesinden 7 Haziran 2015 seçim sürecine kadar kontrollü gerilim stratejisi uygulanmıştır. Kontrollü Gerilim Stratejisi tabirini kullanmamızın nedeni, Kadife darbeciler, gerilimi, kendi iÅŸine geldiÄŸi zaman daha da yükseltmeye, AKP’nin iÅŸine geldiÄŸi zaman, daha da düşürmeye çalışmışlardır. CumhurbaÅŸkanı seçim süreci ile 7 Haziran Genel seçimi sürecinde Kadife darbenin beyin takımı (Dış ve İç Beyin), AKP’nin aksine, gerilimi düşürmeye çalışmıştır. Bunun iki temel nedeni vardır: 1- Seçim sürecinde gerilim, AKP’nin iÅŸine yaramaktadır. 2- Halk gerilimli ortamda yaÅŸamaktan yorulmaya baÅŸlamıştır. 
 
Adalet Bakanı BozdaÄŸ’ın tabiri ile “CHP, ErdoÄŸan Düşmanlığı orucu tutmuÅŸ” ve “Hayır kampanyasını” yürüten liderlerin, kadroların hemen hemen hepsi, referandum sürecinde çok daha sakin, birleÅŸtirici, bütünleÅŸtirici, yumuÅŸak bir dil ve üslup kullanarak AKP’nin stratejisini bozarak oylarını artırmışlardır. Ancak Referandum sonrasında, sonuçlar üzerinden baÅŸlatılan tartışmalarla, gerilimi yükseltmeye ve kendi kitlelerini gelecek iki yıl için diri tutmaya çalışmaktadırlar. 
 
BaÅŸta CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan olmak üzere AKP kadroları ve AKP’ye kayıtsız ÅŸartsız destek vermiÅŸ STK’lar, referandum boyunca gerilimi yükselterek kutuplaÅŸtırma üzerinden kendi tabanını bütünleÅŸtirip oylarını artırmayı ve bloke etmeyi strateji olarak benimsemiÅŸlerdir. Referandum sonuçları üzerine yaptıkları yorum ve deÄŸerlendirmelerde de aynı kutuplaÅŸtırıcı dili kullanmaya devam etmektedirler. Dolayısıyla gerek CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan, gerekse AKP kadroları ve bazı STK’lar, hem referandum öncesi, hem de referandum sonrasında kullandıkları dilden dolayı gerilim ortamının doÄŸmasına önemli katkıda bulunmuÅŸlardır. Kadife Darbecilerin kendilerine zarar vereceÄŸini düşündükleri için yapamadıklarını; CumhurbaÅŸkanı, BaÅŸbakan, AKP kadroları ve bazı STK’lar yaparak, Kadife Darbecilerin ekmeÄŸine yaÄŸ sürmüşlerdir. O nedenle baÅŸta CumhurbaÅŸkanı olmak üzere, siyasi iktidarın gerilimi düşürmesi, gelecek iki yıl için önemlidir.
 
Siyası iktidar, geçmiÅŸte olduÄŸu gibi (Oslo Görüşmelerinin deÅŸifre edilmesinden bugüne) hata üzerine hata yaparak yoluna devam etmeye çalışır, kendisine çeki düzen vermez, nasıl olsa referandumdan istediÄŸim sonucu aldım, “Atı alan Ãœsküdar’ı geçti” mantığı ile meclisteki sayısal çoÄŸunluÄŸuna güvenerek, “yaptım oldu” diyerek yoluna devam etmeye çalışırsa, yapılan haksızlıkları görmezden gelirse, hem gayrı memnun sayısını artıracak hem de çok ağır bedel ödeyecektir. 
Henüz vakit varken! Yarın çok geç olabilir!
 
Kaynaklar
1- Sharp G., Diktatörlükten Demokrasiye Kurtuluş İçin Teorik Bir Çerçeve, ABD, The Albert Einstein Enstitüsü, Dördüncü Baskı, Mayıs 2010.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.