Sosyal Medya

EÄŸitim

Eğitim şart, ama nasıl?-Mustafa Kutlu

Millî eğitimde nerede durduğumuzu gösteren unsur bitmek bilmeyen “sınav maratonu”dur. Geçen yılki sınavlara 20 milyondan fazla aday başvurmuş. ÖSYM her yıl daha çok adayı sınavdan geçiriyor. Peki elde edilen sonuçlardan memnun muyuz? Bu test tekniği bizi nereye götürüyor? PISA ve YGS, LYS sonuçları ortada. Her geçen yıl seviye kaybı yaşanıyor. Mesele öğrenciyi yetiştiren öğretmenin kalitesi ile öğretmeni yetiştiren mektebin kalitesinde düğümleniyor.



Evet, eğitim şart, ama nasıl? Bakınız Millî Eğitim Bakanlığı'nın Osmanlı'daki ismi Maarif Nazırlığı idi. Bu nazırlık medreseye değil mekteplere bakardı. Kuruluşun adı Cumhuriyet'ten sonra da değişmemiş, Maarif Vekaleti olmuştur. Ta 1946'ya kadar. Sonra değişmiş, 1950-60 arası yine Maarif Vekaleti olmuş, sonra yine değişmiştir.
“Maarif”, “Marifet”in çoÄŸuludur. Peki marifet ne demektir?
Sözlükte mastar olarak “bilmek, tanımak, ikrar etmek” isim olarak “bilgi” anlamına gelen marifet (irfan) kelimesi ilimle eÅŸ anlamlı kullanılmasına raÄŸmen aralarında bazı farklar vardır. Ä°lim tümel ve genel nitelikteki bilgileri; marifet tikel, özel ve ayrıntılı bilgileri ifade eder. Ä°lmin karşıtı cehil, marifetin karşıtı inkârdır. Bu sebeple ilim kelimesi her zaman marifetin yerini tutamaz.
Ä°lk dönemlerden itibaren sûfiler, sûfi olmayan alimlerin ulaÅŸtıkları bilgilerden farklı ve kendilerine has bir bilgiye sahip olduklarına inanmışlar, bu bilgiye marifet, irfan, yakîn gibi yine kendilerine has terimlerle ifade edip bunun için bazen ilim kelimesini de kullanmışlardır. Ancak bunu tasavvufi terminoloji içinde görürüz “Ledün ilmi, bâtın ilmi, hal ilmi, müşahede ilmi vb. gibi tabirler kullanırlar.” (DÄ°A, C. 28, “Marifet”, Süleyman UludaÄŸ).
“Maarif Nezareti” tabiri ile Osmanlı döneminde eÄŸitimin hangi zemine oturduÄŸunu anlıyoruz. Bu alanda köklü deÄŸiÅŸiklik yapan Cumhuriyet yöneticilerinin vekalet adını aynen muhafaza etmeleri de ÅŸayan-ı dikkattir.
Ömrünü bir muallim olarak geçiren ve yukarıda temelini izah ettiÄŸimiz eÄŸitim meselesini “yerli ve millî” zemine oturtan rahmetli Nurettin Topçu, “Türkiye'nin Maarif Davası” adlı eserinde şöyle diyor:
“Hayatta esas olan hadise yaÅŸamak, mektepte ise tanımaktır. Birincisi dışsallık, ikincisi içsellik ifade eder.
Öğrenme, her ÅŸeyden evvel bir çıraklıktır. Mektep çıraklık yeridir, diyebiliriz ki bir tezgâhtır. O tezgâhta usta yapar, çıraklar tekrarlar. Usta verir çırak alır. Alınmamış, benimsenmemiÅŸ, benliÄŸe mal edilmemiÅŸ ders, iyi bir ders sayılmaz. Mektepte alınan ders ya bir tasavvurdur, hayale mal eder; ya bir hünerdir, ele mal edilir; ya da bir aÅŸktır kalbe doldurulur. Bunlardan biri halinde benliÄŸimize girmeyip sade hafızada, ÅŸuurun dışına asılı bir küfe yük halinde duran bilgiler faydasız ve mânasızdır... Ä°yi üstad, dışımızda yaÅŸananı içimizde hayat yapabilen muallimdir.”
Topçu'nun “maarif” hakkında söyledikleri temel alınacak, zihniyet oluÅŸturacak millî eÄŸitime ÅŸahsiyet kazandıracak zenginliktedir. Bu alanda bir hamle yapılmak isteniliyorsa dönüp dönüp “Türkiye'nin Maarif Davası” adlı eser okunmalıdır.
Millî eÄŸitimde nerede durduÄŸumuzu gösteren unsur bitmek bilmeyen “sınav maratonu”dur. Geçen yılki sınavlara 20 milyondan fazla aday baÅŸvurmuÅŸ. ÖSYM her yıl daha çok adayı sınavdan geçiriyor. Peki elde edilen sonuçlardan memnun muyuz? Bu test tekniÄŸi bizi nereye götürüyor?
PISA ve YGS, LYS sonuçları ortada. Her geçen yıl seviye kaybı yaşanıyor.
Mesele öğrenciyi yetiştiren öğretmenin kalitesi ile öğretmeni yetiştiren mektebin kalitesinde düğümleniyor.
Burada kendimizi eleştirmenin zamanıdır. 81 ilimizde üniversite açtığımız için mutlu olabiliriz ama, Anadolu'nun küçük bir kentinde açılan üniversitede okuyan öğrenci kitap bulabiliyor mu, ona bakmak lazım.
Hem bir eğitimci hem bir yayıncı olarak bu soruya olumlu cevap veremiyorum. Anadolu kentlerinde ne doğru dürüst bir kütüphane, ne yeterli kitapçı vardır. Kitabevlerinde çok satan birkaç kitap dışında kırtasiye, oyuncak ve spor malzemesi satılmaktadır.
Eğitim şart. Bu alanda köklü bir hamle gerekiyor. Ama devasa bir bakanlıktır Millî Eğitim. Dertleri saymakla bitmez. Sızlanmayı bir yana bırakıp bir yerden başlamalıyız.
Bir televizyonda yayımlanan “Kim Milyoner Olmak Ä°ster” yarışma programını izleyin. Ãœnlü üniversitelerin mezunları ne durumlara düşüyor görün.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.