Sosyal Medya

Güncel

Başbakan Yıldırım: Kan tazelemesi yapmak demokrasilerin gereği

Başbakan Yıldırım, "Zaman zaman Bakanlar Kurulunda kan tazelemesi yapmak demokrasilerin gereğidir. Bu anlamda tabii ki şartlar oluştuğunda, ihtiyaç hasıl olduğunda değişikliğe gidilebilir." dedi.



BaÅŸbakan Binali Yıldırım, Bloomberg News'e verdiÄŸi röportajda, gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı. 
 
16 Nisan'da yapılan halk oylaması neticesinde 'evet' diyen vatandaÅŸların oranının yüzde 51,41, 'hayır' diyenlerin oranının da yüzde 48,59 çıktığını ve dolayısıyla arada 1 milyon 400 bin civarında oy farkı olduÄŸunu hatırlatan Yıldırım, kendisinin başından beri, "vatandaşın vereceÄŸi oya müdahale" anlamına gelmemesi için yüzde vermediÄŸinin altını çizdi. Yıldırım, “Yüzde 50 artı bir, yani evet oylarının hayırdan bir tane fazla çıkması bu iÅŸin meÅŸruiyetini tartışmayı ortadan kaldırır. Hep bunu söylediÄŸimiz için sonuçta da bizim açımızdan 'az oldu, fazla oldu' demenin bir anlamı yok. Ama ÅŸunu da söylememde yarar var, ‘hayır’ diyenler de ‘evet’ diyenler de bizim vatandaşımız." diye konuÅŸtu.
 
Hayır oyu verenleri asla sorgulamayacaklarını ve hatta bundan sonraki politikalarında onların neden hayır verdiklerini daha iyi anlamak için çalışma yapacaklarını anlatan Yıldırım, artık geleceğe bakarak, bütün vatandaşları kucaklayarak Türkiye'nin gelecek hedeflerine doğru birlikte yol almak gerektiğini vurguladı.
 
Yıldırım, anayasa değişikliğinin eksiksiz olarak uygulamaya girmesi için belirlenen tarihin 3 Kasım 2019 olduğunu söyledi. Söz konusu tarihte genel seçimle cumhurbaşkanlığı seçiminin aynı günde yapılacağını ve seçim sonuçlarına göre yeni anayasa değişikliğinde öngörülen cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin devreye gireceğini belirten Yıldırım, bazı konuların ise resmi sonuçların açıklanmasıyla birlikte yürürlüğe gireceğini ifade etti. Yıldırım, şöyle devam etti:
 
"Birincisi CumhurbaÅŸkanımızın partiyle iliÅŸiÄŸinin tekrar kurulması. Yani ÅŸu anda partiyle iliÅŸiÄŸi kesildi. Hemen üye olabilecek, biz de memnuniyetle CumhurbaÅŸkanımızı partimize davet edeceÄŸiz. Çünkü partimizin kurucusu genel baÅŸkanlığını yapmış ve ÅŸu anda da cumhurbaÅŸkanlığı yapıyor. Biz bundan ziyadesiyle mutlu oluruz. Ä°kincisi Sayın CumhurbaÅŸkanımızın parti üyeliÄŸiyle beraber genel baÅŸkan olması yönünde de bir engel kalmıyor. Bu da gayet tabii kendi arzusudur. Bunu da yerine getirmekte hiçbir tereddüt göstermeyiz.”
 
"Cumhurbaşkanımızla bir istişare süreci içerisinde gerçekleştiririz"
AK Parti olarak kendilerinin 15 yıllık iktidarları döneminde mecbur kalmadıkça erken seçim yapmadıklarını ve prensip olarak da erken seçimi benimsemediklerini dile getiren Binali Yıldırım, erken seçimin gerek ekonomi gerek diÄŸer konularda beklemeye sebep olduÄŸunun altını çizdi. Yıldırım, "Åžimdi de herhangi bir olaÄŸanüstü geliÅŸme olmazsa 2019'un mart ayı sonunda belediye seçimleri ve 3 Kasım’da da cumhurbaÅŸkanlığı ve genel seçimler yapılacak." diye konuÅŸtu.
 
Kabinede deÄŸiÅŸiklik yapılıp yapılmayacağına yönelik bir soru üzerine, bir adım atmadan isimler üzerinde konuÅŸmanın çok doÄŸru olmayacağına dikkati çeken Yıldırım, “Ama siz de takdir edersiniz ki zaman zaman Bakanlar Kurulunda kan tazelemesi yapmak demokrasilerin gereÄŸidir. Bu anlamda tabii ki ÅŸartlar oluÅŸtuÄŸunda, ihtiyaç hasıl olduÄŸunda deÄŸiÅŸikliÄŸe gidilebilir. Bunu da Sayın CumhurbaÅŸkanımızla bir istiÅŸare süreci içerisinde gerçekleÅŸtiririz. Mutlaka önümüzdeki aylarda bu konuyu ele alacağımızı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
 
"Canlanma daha da artacak"
 
Bu yıl gerek uluslararası deÄŸerlendirme kuruluÅŸları gerek Uluslararası Para Fonu gibi kuruluÅŸların Türkiye'nin göstergelerinin yukarıya doÄŸru artacağı yönünde açıklamalar yaptığını hatırlatan Yıldırım, söz konusu kuruluÅŸların 15 Temmuz’dan sonra peÅŸ peÅŸe Türkiye’nin bütün göstergelerinin aÅŸağıya ineceÄŸi yönünde açıklamalar yaptığını, ÅŸimdi de bir anlamda hatalarını telafi ettiklerini söyledi. Yıldırım, ÅŸunları söyledi: 
 
"2017'de büyümede biz 4,4 hedef koymuştuk, buna yaklaşacağımızı düşünüyorum. Aynı zamanda doğrudan yabancı yatırımcıların daha fazla Türkiye'ye geleceğini düşünüyorum. Ayrıca Türkiye'nin iç ekonomisindeki canlanma daha artacak. Çünkü artık halk oylaması bitti, önümüzü görüyoruz, ne yapacağımız biliyoruz, ne yöne gideceğimizi biliyoruz. Burada da mutlaka bir rahatlama sağlanmış olacak. Böylece Türkiye'nin yarını bugününden daha iyi olacak. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bakın, bütün bu karışıklıklara rağmen Türkiye 2016'da yabancı sermaye girişimi bakımından gayet iyi. 1,5 trilyon dolar dünyada bir yabancı sermaye hareketi var. Türkiye bundan 12 milyar doların üzerinde bir pay aldı, 2016 yılı için konuşuyorum. Bu da küçümsenmeyecek bir rakam. Bu aslında AK Parti iktidarından önceki 15 yılda elde edilen doğrudan yabancı yatırım miktarıydı. Türkiye bunu artık bir yıl içinde çekmeyi başarmış durumda. Türkiye ekonomisi büyüyen bir ekonomi, Türkiye ekonomisi hem dünyaya hem de kendi vatandaşına güven veren, gelecek büyüme hedefleri olan, gelecek vatandaşımızın beklentisini sağlayacak potansiyeli olan bir ekonomiden bahsediyoruz."
 
 
AA

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.