Kültür Sanat
Peygamberimizi sanatla nasıl anlatabiliriz?-Alaattin Karaca
Follow @dusuncemektebi2
Klasik sanatlarda peygamberi anlatmada pek bir sorun yok. Ama modern sanatlarda; meselâ sinemada bu yapılabilir mi, yapılabilirse nasıl? Çünkü İslâm’ın bir “suret” yasağı var. Veya bir Batı edebiyatı türü olan roman ile Peygamberimiz anlatılabilir mi? Ama en önemli sorunlardan biri de çocuklara, onların anlayacağı dille, onlara hoş gelecek biçimde, Peygamberimiz nasıl anlatılabilir, bunlarda dil ve görsel malzeme nasıl kullanılabilir?
Dinî inançların ifadesinde, öğretilmesinde; hatta uygulanmasında sanatın önemli bir araç olduÄŸu inkâr edilemez. Meselâ bu, evvelâ ibadethanelerin mimarisinde, iç ve dış süslemelerinde kendini gösterir. O hâlde din ile mimarî sanatı arasında sıkı bir iliÅŸki vardır. Ä°kincisi, Tanrı’ya yalvarma ve şükretmede dil en önemli araçtır. Dualar, dille ifade edilir. Bu noktada duaların güzel bir ses ve makamla ifade edilmesi; dolayısıyla musiki sanatı devreye girer. Tecvit, aynı zamanda musikinin konusudur. Yine ezanda musikiye; sesin güzelliÄŸine ve makama riayet gerekir. O hâlde dinle musiki arasında da güçlü iliÅŸkiler vardır. Şüphesiz, dilin imkânları ve etkileme gücü sebebiyle, dinin öğretilmesi ve ifade edilmesinde en kuvvetli sanat edebiyattır. Bu itibarla “dinî bir edebiyat” vücuda gelmiÅŸ; meselâ ilahî, mesnevi, tevhit, münacat, naat, nefes, mevlit vb. edebî türler ortaya çıkmıştır… Hâsılı, din özü itibarıyla güzeldir, güzelliktir; ruha hitap eder. Sanat da “güzel”i, güzel biçimde ifade ettiÄŸi ve derin etkiler bırakma gücüne haiz olduÄŸu için dinlerin baÅŸvurduÄŸu en önemli araçtır. Hâl böyle iken günümüzde buna karşı çıkanlar, Itrî’ye çatanlar bile var!.. O da ayrı mesele…
Ama dünya deÄŸiÅŸiyor!.. Hayatımıza yeni teknolojik araçlar giriyor. Ve bu teknoloji, insana yeni sanatsal/pedagojik imkânlar sunuyor. DeÄŸiÅŸen sadece teknoloji mi, hayır! Dil de deÄŸiÅŸiyor! Oysa dil, dinin/ düşüncenin birincil/ aslî aracı. Ama bizim gibi, kültürde köklü kopuÅŸlara maruz kalan bir toplumda en büyük yarayı dilimizin aldığı da bir vakıa. Ve bundan dolayı “din dili” günümüzün en önemli meselelerinden biri. Evvelâ dini öğrendiÄŸimiz geleneksel/kadim kaynakları ve dinî terminolojiyi anlayamama gibi bir problemle karşı karşıyayız. Buna bir de dini, zamanın dili ve formlarına uygun bir ÅŸekilde anlatma zorluÄŸunu eklemek gerek. Mesele ÅŸu: Dinimizin öğretisini, tarihini, Peygamberimizi, öze uyarak, en etkili, en güzel biçimde sanatla nasıl ifade eder ve öğretebiliriz? Önümüzde birtakım klasik veya modern sanatsal formlar var; dini bu formlarla deÄŸiÅŸik yaÅŸtaki kümelere nasıl anlatabiliriz? Tabii Müslüman sanatkârın dinî hassasiyetlere uyması gerektiÄŸini unutmadan. Geçen PerÅŸembe ve Cuma günü Sakarya BüyükÅŸehir Belediyesi, Sakarya Ãœniversitesi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Ãœniversitesi’nin ortaklaÅŸa düzenlediÄŸi “Hazreti Peygamberi Sanatla Anlatmak” baÅŸlıklı sempozyumun konusu buydu. Sempozyumda görsel sanatlarda, romanda, ÅŸiirde, çocuk edebiyatında, geleneksel Türk-Ä°slam sanatlarında Hz. Peygamberimizi (s.a.v) nasıl anlatabiliriz sorusuna cevap arandı…
Klasik sanatlarda peygamberi anlatmada pek bir sorun yok. Ama modern sanatlarda; meselâ sinemada bu yapılabilir mi, yapılabilirse nasıl? Çünkü Ä°slâm’ın bir “suret” yasağı var. Veya bir Batı edebiyatı türü olan roman ile Peygamberimiz anlatılabilir mi? Ama en önemli sorunlardan biri de çocuklara, onların anlayacağı dille, onlara hoÅŸ gelecek biçimde, Peygamberimiz nasıl anlatılabilir, bunlarda dil ve görsel malzeme nasıl kullanılabilir? Hâsılı gördük ki, modern dünyada Peygamberimizi sanatla nasıl anlatacağımız üzerinde pek düşünmemiÅŸiz.. Günümüzde özellikle çocukların anlayıp anlayamayacağına, doÄŸruluÄŸuna, estetiÄŸe bakılmaksızın bu konuda birçok eser üretilmekte; bazı eserler, toplumda yanlış bir Peygamber imajı yaratmakta! Son yıllarda bu konuda birtakım romanların ortaya çıktığı, bunlarda içerikten, hitaptan tutun da, dilsel, teknik pek çok problemlerin olduÄŸu; hatta Peygamber efendimizin hayatının bir ticarî meta hâline getirildiÄŸi de bir vâkıa!..
Bizim asıl meselelerimiz bunlar olmalıydı, olmalı! Ama…
Henüz yorum yapılmamış.