Güncel
Seçmen AK Parti'den kopuyor, merkez sağda yeni bir oluşum arayışında
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, "gerçekten modelin değil, bazı politikaların anlaşışamadığı, bazı siyasetçilerin tavır almasının referandum sonucunu etkilediğinin iddia ediliyorsa, 'Hayır' bloku içindeki yüzde 20'lik dilimin önemli hâle geldiğini" savunarak "Yani o zaman bir 'kopma' olduğunu, hatta merkez sağda yeni bir oluşum arayışının başladığını da kabul etmeniz gerekir" dedi.
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, "gerçekten modelin değil, bazı politikaların anlaşışamadığı, bazı siyasetçilerin tavır almasının referandum sonucunu etkilediğinin iddia ediliyorsa, 'Hayır' bloku içindeki yüzde 20'lik dilimin önemli hâle geldiğini" savunarak "Yani o zaman bir 'kopma' olduğunu, hatta merkez sağda yeni bir oluşum arayışının başladığını da kabul etmeniz gerekir" dedi.
Nihal Bengisu Karaca'nın "AK Parti’nin geleceÄŸi" baÅŸlığıyla yayımlanan (22 Nisan 2017) yazısı şöyle:
Referandum sonuçlandığından beri AK Parti’ye yakın yazarların, analistlerin kalemleri de dahil olmak üzere pek çok yerden benzer mesajlar geliyor. Daha idealist olanlar “uzlaÅŸma” diyor. Hem sosyal hem de ekonomik rahatlama için gereken konsensüslerden bahsediliyor. Daha pratik olanlar ise “Artık 1 puan bile önemli ve AK Parti’nin bu 1 puanı kaybetme lüksü yok” ÅŸeklinde yorumlar yapıyor. Son derece de haklılar. Çünkü adı farklı da konsa bu bir tür baÅŸkanlık sistemi ve tıpkı ABD’de olduÄŸu gibi siyaset iki güçlü aks etrafında temerküz edecek gibi görünüyor.
Bu durum da her kampın öncelikle kendi içinde tutarlı ve anlamlı bir bütünlük arz etmesini zorunlu kılıyor. Tutarlı ve anlamlı bir bütünlük derken ilkeler, sorunların teşhisi ve çözümler üzerinde aşağı yukarı ortak bir plana sahip olmayı, kadroların birbirini hain ilan etmedikleri bir konteksti kastediyorum.
Söz konusu tutarlılık ve bütünlüğün sağlanamaması halinde sorun teşhisleri ve çözüm planları nesnel tespitlerle ele alınmak yerine mugalata ve hamasete boğulur, liderin gözüne girmek için takla atanların fantezileri, sahici ve özeleştiri gerektiren analizlerin önüne geçer. Epeydir de geçiyor.
Geçmekle kalmıyor, mugalata, hamaset ve lider ÅŸakÅŸakçılığını “siyaset” zannedenler, muarızını ötekileÅŸtirip partinin bile deÄŸil, hareketin, hatta dinin ve geleneÄŸin dışına itmeye çalışıyor.
Peki AK Parti’nin böyle bir lüksü var mı? Hatta uzun soluklu olduÄŸu görülen AK Parti-MHP ittifakının?.. SomutlaÅŸtırmak için “Hayır” blokuna kaptırılan % 20 civarındaki bir dilim üzerinden gidelim. Bu dilim ne söylemektedir?
Merkez sağda yeni bir arayış var mı?
İki ihtimal var ve cevap referanduma nasıl baktığınızla ilgili olarak değişiyor.
1) “Referandumda oylanan, nihayetinde hukuki bir metindir, karmaşıktır ve bir model önerisi içermekte, millete de beÄŸenip beÄŸenmediÄŸi sorulmaktadır. Dolayısıyla ne % 48.6, ne de % 51.4 olası bir seçim için baÄŸlayıcı deÄŸildir. Yarın seçim olsa AK Parti yine en az % 50-51 alır, MHP de % 11-13 bandında yer alır” deniyorsa endiÅŸe edilecek bir ÅŸey yok. Model geçmiÅŸtir, oylarda erimeden de bahsedilemez. Ancak bu görüş benimseniyorsa günah keçisi, vatan haini aramak yerine istediÄŸiniz oranı neden toparlayamadığınız üzerine mantıklı analizlere yönelmeniz gerekir. Çünkü belli ki model istenilen oranda müşteri bulmadı. Ãœzerinde çalışmak lazım.
2) “Evet’in hakkı en az % 55 idi, ama uzlaÅŸmacılar, entegristler (AB yanlılarına, vatandaÅŸlık ve hukuk eksenli yeni bir mutabakata dayanmak gerektiÄŸini düşünenlere asılan yafta), Ä°slamcılar, Hoca, Gül ve bazı eski parti kurucusu kurmaylar ve yardakçıları yüzünden olamadı. Bunlara kalsa FETÖ’cü CHP ile de uzlaşırlar. Bunlar devleti tanımıyor. Devlet affetmez, biz de affetmeyiz, devlet hepsinden hesap soracak, çünkü biz öyle istiyoruz. ‘Kadri Gürsel’in ne iÅŸi var cezaevinde’ demek vatan hainliÄŸidir. Trump’ın Müslüman ülkelere vize yasağı uygulamasını eleÅŸtirenler manyaktır. Mavi Marmara’ya binenler de manyaktı. Ä°slamcıları atalım, Batı ile aramızı düzeltelim ama idamı da getirelim. Büyük ÅŸirketler de artık sözümüzden çıkmaz, çok günahları var, biterler. Ama ekonomi düzelecek” deniyorsa, partinin durduÄŸu yeri, kimliÄŸini ve duruÅŸunu anlatmak için ekranlara yansıması istenen görüşler bunlarsa, o zaman “EÄŸitimli ÅŸehirli AK Partililer yavaÅŸtan kaçıyor” tezini ciddiye almak gerekir.
Çünkü eÄŸitim, ister muhafazakâr olsun, isterse radikal, asgari tutarlılık arar. Yeni Türkiye’yi anlatmaya soyunmuÅŸ Sovyetik adamlar Paris’ten bahsettiÄŸinde bunun saçmalığını ve imkânsızlığını fark eder. Vulgarizasyon kısmı bir yana, eÄŸer gerçekten modelin deÄŸil, bazı politikaların anlaşılamadığı, bazı siyasetçilerin tavır almasının referandum sonucunu etkilediÄŸi iddia ediliyorsa o vakit “Hayır” bloku içindeki % 20’lik dilim önemli hale gelmektedir.
Yani o zaman bir “kopma” olduÄŸunu, hatta merkez saÄŸda yeni bir oluÅŸum arayışının baÅŸladığını da kabul etmeniz gerekir. Bu noktada “Oo halde ne yapılacak?” sorusu 2019’da CumhurbaÅŸkanlığı seçimleriyle beraber gerçekleÅŸtirilecek genel seçimlerde AK Parti’nin oy oranının ne olacağını belirleyecek.
Henüz yorum yapılmamış.