Arınç'tan 'hayırcı' eleştirilerine ilginç cevap

AK Parti'nin kurucu ekibinde yer alan Bülent Arınç'a referandumdan ''evet'' çıkmasının ardından ağır eleştiriler yöneltilmişti. Son olarak AK Parti milletvekili Mehmet Metiner ''kalbimizde zerre kadar yeri yok'' demişti.

Arınç eleştire toptan cevap verdi. Ama doğrudan açıklama yapmak yerine gazetecilerin köşe yazılarını kullanmayı tercih etti.

Ä°ÅŸte Arınç'ın yazılarından alıntı yaptığı 4 yazar ve  yazıları:

Fehmi Koru: Abdullah Gül ve Bülent Arınç'ın sessiz kalması nimet
"En doÄŸru siyasi davranış tarzı, hayati konularda kararlar alınırken, en geniÅŸ istiÅŸare mekanizmasını çalıştırmak ve yine de ikna olmamışları cepheye sürmemektir. Bizde ise, artık günlük politikadan uzak ve istiÅŸare mekanizması içerisinde de bulunmayan kiÅŸilerin bile, içlerine sindirmiÅŸ-sindirmemiÅŸ olmalarına aldırmadan, cephede yer alması bekleniyor. O insanların sessiz kalmalarının bir ‘nimet’ olduÄŸunun düşünülmemesi bana ilginç geliyor"

Kemal Öztürk: AK Parti'ye nasıl zarar verilir?
"Düşünsenize, muhafazakar insanların paralarıyla kurulmuÅŸ gazetelerde, parayla yazıp, dindar insanları düşmanlaÅŸtırıyorlar. Dindar insanların kurduÄŸu televizyonlarda, yine dindar insanları, 'kripto, FETÖ'cü, hain, satılmış, Kraliçe'nin adamı, Amerika'nın adamı' diye suçluyorlar. Cesur deÄŸil, cüretkarlar. Hiçbir ÅŸey umurlarında deÄŸil. Kimse de bunlara “sen kimin adına konuÅŸuyorsun, sus” demiyor"

İsmail Kılıçarslan: İslamcıları AK Parti'den tasfiye etmeye gücünüz yetmez
"Gücünüzün yetmeyeceğini bile bile bizi tasfiye etmek istiyor olabilirsiniz. Fakat Türkiye İslamcılığı tarihini biraz olsun çalışmanızı salık veririm bunu denemeden önce. Duraksar, tökezler, zayıflar, fakat her seferinde yöntemini ve formunu değiştirerek; idealini hiç değiştirmeksizin yürümenin, yola devam etmenin bir yolunu bulur İslamcılar"

Sibel Eraslan: Her lafına idam, kodes, vatan hıyanetiyle başlayan troller...
"Kim bunlar ve yeni dönemde olmaması gerekenler:
Mesela son iki günde ortaya atılan eyalet sistemi laflarını çıkartanlar, saÄŸda solda hızını alamayıp eski Türkiye’yi yıkıyoruz, devrim yapıyoruz diye caka satarken özellikle kadın seçmenleri korkutan ÅŸovmenler, her lafına idam, kodes, vatan hıyanetiyle baÅŸlayan troller ve maalesef kibirden taÅŸ keseceÄŸini düşündüğüm vekiller, kapıları rugan pabuçlarının uçlarıyla tekmeleyen bürokratlar, fotoÄŸrafa girebilmek için birbirine dirsek atan örtülü mebuslar, sürekli insan azarlayan devlet destekli STK’lar, kültür ve sanattan bir türlü ellerini çekmeyen ihaleciler, çantacılar, her yanı zebellah gibi gökdelenlerle kuÅŸatan müteahhitler, demokratik bir rejimin demokratik imkanlarıyla kurulmuÅŸ bir partiyi asrı saadetin devamı olarak sunabilen anakronik ÅŸaÅŸkınlar, televizyon kanallarını parsellemiÅŸ ve toplumsal hiçbir inandırıcılığı da karşılığı da olmayan uÄŸursuzlar, birbirini sevmeyen ve birbirine güvenmeyen teÅŸkilatlar, dava arkadaÅŸlığı denen ruhu hayatta tatmamış olanlar… "