Oğlu için evini cezaevine çevirdi

Avcılar'daki bir binanın giriÅŸ katında akli dengesi bozuk oÄŸlu ile oturan Ãœlkü Uslu, ayrıldığı eÅŸinin kendisine ÅŸiddet uygulaması ve buna tanık olan 24 yıl önce o tarihte 3 yaşında olan oÄŸlu Mustafa'yı da dövdüğünü anlattı.

"BABASININ YÃœZÃœNDEN BU HALE GELDÄ°"

Ãœlkü Uslu, "Mustafa babasının bağırma sesinden çok korkuyordu. EÅŸim, kavgacı, gürültücü bir insandı. Bazen bana bağırır, çağırır döverdi. Mustafa da korkardı. Korkudan bu hale geldi. Babası onu da döverdi, beni de. Sonra çocuk, 'Çiçekler beni yiyecek' diye bağırarak çıkıp gitti. Evde ne varsa kırıp döküp gitti." dedi.

"TAHTA KAPIYI KIRINCA DEMÄ°R KAPI YAPTIRDIM"

Akli dengesi bozuk oÄŸlunun gürültü yaparak, tahta kapıyı kırması nedeniyle içerisini görebileceÄŸi parmaklıklardan oluÅŸan demir kapı yapırdığını anlatan gözü yaÅŸlı kadın ÅŸunları anlattı: "BulunduÄŸu yerde çiÅŸ yaptığı için içerisi ve evin içi kokuyor. Kapıyı açmadan açılan bölmeden yemeÄŸini plastik tabakta veriyorum. Åžu anda üzeri de kokuyor. Ona üst baÅŸ, muz, ekmek gibi ufak tefek ÅŸeyler gerekiyor. KonuÅŸamıyor da. Meyve ve hoÅŸuna giden yemekleri yiyor. VerebildiÄŸim zaman eti severek yiyor."

Ãœlkü Uslu, geçimini oÄŸluna evde bakım hizmeti için devletin verdiÄŸi 960 TL aylıkla ve kendisine 3 ayda verilen para ile saÄŸladığını anlatırken en büyük sorununun ona saÄŸlık raporu verilmesi için Bakırköy Prof .Dr. Mazhar Osman Ruh SaÄŸlığı ve Sinir Hastalıkları EÄŸitim AraÅŸtırma Hastanesi sırasında çektiklerini anlattı.

Åžimdiden oÄŸlu Mustafa'yı önümüzdeki Eylül ayında yenilenmesi gereken rapor için nasıl götürebileceklerini kara kara düşündüğünü anlatan Ãœlkü Uslu, ÅŸunları anlattı: "Rapor için hastaneye götürmek istedik 10 kiÅŸi hakkından gelemedi. Çok güçlü. Ben onu Bakırköy'deki hastaneye bir ara yatırdım; 5-10 gün. Onu dövmüşler, vücudunu simsiyah etmiÅŸler. Aldım getirdim. Ãœstü başı çok pis. Åžu anda onu tuttuÄŸum yerde döşek, tuvaleti var baÅŸka bir ÅŸey yok. Ne yapayım? O evladım benim. Atamam ki ancak Ã¶lürsem benden alırlar. Çok istediler de, vermem, veremem kimseye.. Versem çok daha kötü olur. Ufak tefek ihtiyaçlarını verince seviniyor. Tek istediÄŸim; ÅŸu andaki gibi sakin olsa, onunla oturup Ã§ay içebilmek. Masrafı çok. Para gidiyor. Fındık, fıstık ne bulursam yediriyorum. "

Ülkü Uslu, oğlunu bu hale getiren, kendisini geçmişte döven eşinin hasta olduğunu ancak, kendilerine çektirdiklerini bu dünyada çekmeden ölmeyeceğine inandığını anlattı.