Türkiye gazetesinden Diyanet'e sert cevap: Edepli ol

Türkiye gazetesinin “Kutlu DoÄŸum bir FETÖ projesi” manÅŸetinin ardından, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı açıklama yaparak “Kutlu DoÄŸum Haftasının bir FETÖ projesi olduÄŸu ve buna raÄŸmen halen BaÅŸkanlığımız tarafından savunulduÄŸu yönündeki haber, gerçeÄŸi hiçbir ÅŸekilde yansıtmamaktadır” demiÅŸti.

Gazete, Diyanet'in bu açıklamasına “Vaktini düzelt, edebe riayet et” baÅŸlıklı haber ile yanıt verdi.

Türkiye gazetesinin Diyanet İşleri Başkanlığı'na verdiği yanıt şöyle:

“Kutlu DoÄŸum Haftası'nın FETÖ projesi olduÄŸunu yazdığımız haberimiz ülke gündemine oturdu. Savunmaya geçen Diyanet “Ä°tibarsızlaÅŸtırılmaya çalışılıyor” diyerek garabete sahip çıktı.“Peygamberimizi tanıtmayın” mesajı verdiÄŸimizi iddia ederek yazdıklarımızı çarpıtan Diyanet'e diyoruz ki: Kutlamaları Mevlid Kandili zamanında düzenle. Ama iÅŸi edebiyle yap!

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı tarafından her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında tertiplenen “Kutlu DoÄŸum Haftası”nın bir FETÖ projesi olduÄŸunu yazdığımız manÅŸetimiz büyük yankı uyandırdı. Haberimizde ilk olarak 1989 yılında baÅŸlatılan uygulamanın 1994'te FETÖ'cülerin ‘Nisan ayında yapalım' teklifiyle amacından çıkarıldığına ve zamanla dini yozlaÅŸtıran sazlı sözlü bir festivale dönüştürüldüğüne dikkat çekmiÅŸtik. Diyanet, haberimiz üzerine bir açıklama gönderdi. Açıklamada kutlamaların FETÖ ile hiçbir ilgisinin olmadığını savunulurken, Müslümanların içini sızlatan garabetler ise görmezden gelindi. Ä°ÅŸte o açıklamadan pasajlar ve cevapları:

DİYANET: Bütün Diyanet İşleri Başkanlarına ve teşkilatımızın çalışanlarına yöneltilen çirkin bir yalan ve iftira niteliğindeki bu haber, Kutlu Doğum Haftalarında yurdumuzda ve yurt dışında Peygamber sevgisiyle salonları dolduran gönüllüleri rencide etmiştir.

CEVAP: Haberimizde iftira yok. Hakikatler belgeleriyle ortaya konuldu. Asıl rencide olanlar, yozlaşma sebebiyle içi yananlardır. Ayrıca eski Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş de bunun uydurma olduğunu söylemişti.

DÄ°YANET: Kutlu DoÄŸum Haftası, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığının kendi inisiyatifiyle ve kanunların verdiÄŸi yetkiyle ortaya çıkmış; 28 yıl boyunca tefekkür dünyamıza hayat vermiÅŸ; “Hz. Peygamber'i anmaktan anlamaya” düsturuyla geliÅŸmiÅŸ ve milletimizin yakın tarihinde yer etmiÅŸ bir haftadır. Bu uygulamanın, Sevgili Peygamberimizin rahmet mesajlarını toplumumuzun her kesimine ve gönül coÄŸrafyamıza ulaÅŸtırmaktan baÅŸka hiçbir gayesi olmamıştır. Kutlu DoÄŸum'un karanlık bir terör ve din istismarı hareketi olan FETÖ ile hiçbir ilgisi ve alakası yoktur.

CEVAP: Kutlu DoÄŸum Haftası, FETÖ'cülerin uydurmasıdır ve bu durum, bu haftanın isim babalarının açıklamalarıyla sabittir. Sevgili Peygamberimizin mesajlarının toplumun her kesimine ulaÅŸtırılmasına “Ben Müslüman'ım” diyen hangi vatan evladı karşı çıkabilir ki? Biz de karşı çıkmıyoruz. Ancak kutlamalar, mecrasından uzaklaÅŸtırıldı. Programlar ilk zamanlar Mevlid Kandili'ni içine alan haftada yapılırken, Diyanet eliyle nisan ayına sabitlendi. Peygamberimizin doÄŸum günü hicri rebiül-evvel ayının on ikinci gecesidir. Mesela, bu kutlu gece, bu sene 30 Kasım'a denk geliyor. Hâl böyle iken neden nisan ayında kutlama yapılıyor? Hangi Hristiyan'a Noel'i bu sene haziran ayında kutlayın teklifi yapabilirsiniz ki? Bu da aynı durum. “Peygamberimizi anlatmanın zamanı mı olur” diyebilirsiniz. O hâlde neden “doÄŸum” diyorsunuz?

DİYANET: Başkanlığımız Kutlu Doğum Haftası'nı Mevlit Kandili'ne alternatif olarak ihdas etmiş değildir. Bu hafta, Mevlit Kandili'nin ancak mütemmimidir (tamamlayıcısıdır).

CEVAP: Asırlar boyu Sevgili Peygamberimizin doğum günleri Mevlid gecesi kutlanırken, neden böyle bir garabete ihtiyaç duyuldu? Kutlamalar eksik miydi ki, tamamlayıcı şeyler arıyorsunuz? Rebiül-evvel ayında yapılmasının ne mahzuru vardı?

DİYANET: Kutlu Doğum Haftası, Sevgili Peygamberimizi doğru anlamak, onun sünnetini bugüne taşımak, onun hayat tarzını çocuklarımıza ve gençlerimize tanıtmak, günümüz problemlerine nebevi referanslarla çözüm aramak amacıyla ortaya çıkmış ilmî bir haftadır.

CEVAP: Ä°lmî olduÄŸu söylenen bu hafta ile buz hokeyi, halı saha müsabakaları tertiplemenin, sazlı sözlü eÄŸlenceler düzenlemenin, Kur'ân-ı kerim ÅŸeklinde pasta kesmenin ne ilgisi var? “Bizim bunlarla ilgimiz yok” diyorsanız, siz ne için varsınız? Milletimizin mukaddes deÄŸerleri komik, sulu ve amacından saptırılmış programlarla erozyona uÄŸratılırken niçin seyirci kalıyorsunuz? Biz diyoruz ki: Kutlamaları zamanında yani, Rebiül-evvel ayında yap. Edepsizliklere izin verme! Kur'ân-ı kerim okut, ilmî yarışmalar tertiple, sohbetler, paneller düzenle. Ä°ki cihan güneÅŸi Sevgili Peygamberimizi anlat... Ama iÅŸi dinimizin yasakladığı, ÅŸarkılı türkülü, sazlı sözlü ÅŸekilde yapma.

DİYANET: İçinden geçmekte olduğumuz hassas dönemde Hz. Muhammed'e sevdalı olan bu ülke insanına onu anmaktan ve tanımaktan vazgeçmesini önermek, tam manasıyla bir idrak tutulmasıdır.

CEVAP: Haşa! Muhammed aleyhisselamı anlatmaktan vazgeçilmesini öneren kim? Hangi aklıevvel böyle bir şuursuzluğa kapı açar? Bir tek kutlu doğum vardır o da Mevlid Kandili'dir. Programlarınızı o günlerde yapın. Asıl idrak tutulması programların amacından saptırılması, FETÖ'nün değirmenine su taşınması değil midir?

DİYANET: Bu proje 8 Diyanet İşleri Başkanı'ndan bu yana devam ediyor. Şimdi neden kampanya başlattınız?

CEVAP: Bu hususta gazetemizde şimdiye kadar onlarca yazı yayınlandı. Ancak bir türlü sesimizi duyuramadık. FETÖ'nün gerçek yüzü ortaya çıkınca Diyanet, bunların zararlı ve tahrifat dolu kitaplarını topladı. Ancak, FETÖ uydurması ucubeye sıkı sıkı sarıldı."