Ferisîlik, ikinci mabed döneminde (M.Ö. 515-M.S. 70) Yahudi toplumunun daha ziyade orta sınıfınca benimsenen ve Hz. Ä°sa zamanında Yahudi ortodoksisini temsil eden bir mezheptir. Ortodoksi dinî gelenekte hâkim anlayışı ve/veya merkezî yorumu ifade eden bir terimdir. Ferisîlik dinî alanda kabadayılıkla nam salan bir mezhep olarak bilinir. Ferisîlerin ayırt edici özelliklerinden biri, “kaba softa ham yobaz” tipolojisi sergilemektir. HaÅŸmoniler döneminden itibaren siyasal otorite üzerinde de her zaman etkili olan Ferîsîlîk genellikle din ulemasından oluÅŸan bir grup tarafından temsil edilir. Ferisîlikte yazılı Tora’nın yanında ÅŸifahî Tora da (MiÅŸna ve Talmudlar) vahiy mahsulü sayılır. Bu gelenekçi anlayış ve inanışa göre ÅŸifahî Tora Hz. Musa’dan itibaren diÄŸer peygamberler vasıtasıyla Sanhedrin (Büyük Meclis) üyelerine ulaÅŸmıştır.
***
Ferîsîler Sanhedrin üyelerinin takipçileri ve ÅŸeriatın tavizsiz müdafileridir. Bu ÅŸeriat yazılı Tora’daki ahkâmın yanı sıra ÅŸifâhî tefsirler ile geleneksel kabulleri de içerir. BaÅŸka bir ifadeyle, bu geleneksel kabuller ile tarihî süreçte ihdas edilmiÅŸ ritüeller Ferisîler nezdinde Tevrat ÅŸeriatıyla aynı kategoride deÄŸerlendirilir. Ferisî dindarlık ise gerek yazılı ÅŸeriatın, gerek sözlü geleneÄŸin ÅŸekilsel boyutunda aşırı titizlenmek ve fakat dinî vecibelerin ahlâkî özüyle pek ilgilenmemek ÅŸeklinde kendini gösterir. Ferisîlikteki sahih dinî anlayış (ortodoksi) ve yaÅŸayış kısaca “gösterişçi ve iki yüzlü dindarlık” diye ifade edilebilir.
Ferisîler kendilerince hakikati temsil ettiklerinden, dinî alanda kendi mezheplerinden farklı görüş ve anlayışları benimseyen zümreler sapkınlığın (heretiklik, mülhidlik, zındıklık) temsilcileri olarak telakki edilir. Nitekim Hz. Ä°sa, Ferisîler nazarında tam manasıyla sapkın, yoldan çıkmış birisidir. Daha açıkçası Hz. Ä°sa ÅŸeriata karşı çıkmak gibi çok büyük bir cürüm iÅŸleyen, bu yüzden de küfre giren birisidir. Buna mukabil Hz. Ä°sa’nın nazarında Ferisîler ikiyüzlülüğün kitabını yazan bir din çetesidir. Hz. Ä°sa görünüşte ÅŸeriatın zahirî hududunu tatbikte kılı kırk yarmasına karşın aynı ÅŸeriatın bâtınî (derûnî, ahlâkî) hukukunu umursamayan bu din çetesine kimi zaman, “Sizi yılanlar, engerekler soyu!” diye hitap etmiÅŸ ve bu taifenin ahlaksız dindarlıklarını ÅŸu çarpıcı ifadelerle eleÅŸtirmiÅŸtir:
Ferisîlerin size söylediklerinin tümünü yapın; fakat onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü onlar söyledikleri ÅŸeyleri kendileri yapmazlar. Onlar taşınması güç yükleri/mükellefiyetleri baÅŸkalarının sırtlarına yüklerler, kendileri ise bu yükleri taşımak için parmaklarını bile kımıldatmazlar. Onlar ne yaparlarsa gösteriÅŸ için yaparlar. Mesela, hamaillerini büyük, giysilerinin püsküllerini uzun yaparlar… Havralarda seçkin yerlere kurulmaya bayılırlar. Meydanlarda selamlanmaktan ve insanların kendilerini Rabbî (Din âlimi) diye çağırmalarından zevk duyarlar (Matta, 23/1-7; Markos 12/38-39; Luka 11/43, 46, 20/45-46).
Vay halinize, ey din bilginleri ve Ferisîler! Bir yandan gösteriÅŸ için uzun uzun dua edersiniz, öte yandan dul kadınların malını mülkünü sömürüp yersiniz (Matta 23/13-14; Markos 12/40; Luka 20/47)… Vay halinize, Ferisîler! Tek bir kiÅŸiyi dininize döndürmek için denizleri, kıtaları dolaşırsınız. Dininize döneni ise kendinizden iki kat cehennemlik yaparsınız (Matta 23/15). “Vay halinize, ey Ferisîler, ikiyüzlüler! Siz nanenin, dereotunun ve kimyonun ondalığını verirsiniz de, Kutsal Yasa’nın daha önemli konularını -adaleti, merhameti, sadakati- ihmal edersiniz (Matta 23/23; Luka 11/42).
Ey kör kılavuzlar! Küçük sineÄŸi süzer ayırır, ama deveyi yutarsınız! (Matta 23/24)… Vay halinize, ey din bilginleri ve Ferisîler, ikiyüzlüler! Bardağın ve çanağın dışını temizlersiniz, oysa bunların içi açgözlülük ve taÅŸkınlıkla doludur. Ey kör Ferisî! Sen önce bardağın ve çanağın içini temizle ki dıştan da temiz olsunlar (Matta 23/25-26; Luka 11/39-40)… Vay halinize, ey Ferisîler, iki yüzlüler! Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz. Dıştan insanlara doÄŸru görünüşünüz; ama içte ikiyüzlülük ve kötülükle dolusunuz (Matta 23/27-28).
***
Ezcümle, Hz. Ä°sa’yı tabir caizse illallah ettirip canından bezdiren ve sonunda, “Ey Kudüs! Peygamberleri öldüren Kudüs” (Matta 23/37) diye feryat ettiren Ferisîlik ahlaksız dindarlığın müesses ÅŸeklidir. Bu noktada niçin Ferisîlik ve Ferisîler hakkında yazdığım merak konusu olabilir. Beni böyle bir yazı yazmaya sevk eden temel saik, bu seneki kutlu doÄŸum programlarında “güven” ve “güvenirlik” temasının iÅŸlenmesidir. Zira “mümin” demek, güven veren ve kendisine güvenilen insan demektir. Hz. Peygamber’in hadisinde ifade edildiÄŸi üzere, mümin, insanların elinden ve dilinden selamette/güvende olduÄŸu kimsedir. Oysa bugün bizzat yaÅŸadıklarımdan hareketle kendi adıma söylersem din ve dindarlık konusunda çok titizlenen sayısız dindaşımız bana “Korkirem” türküsündeki ÅŸu sözleri hatırlatmaktadır: Cin görirem can görirem, mezarda hortlak görirem, bin türlü tufan görirem, gûllü bir yaban görirem korkmirem bala korkmiren… Bu korkmamazlığım ile vallahi bala, billahi bala, tillahi bala harda bir yobaz görirem, harda bir softa görirem, harda bir molla görirem korkirem… Kandan fikirlerinden, riyakar zikirlerinden korkirem, bala korkirem…
Henüz yorum yapılmamış.