Güncel
'Ne Ak parti ne başkası! Bu seçimin tek galibi onlar!'
Nihal Bengisu Karaca bugünkü yazısında referandum sonuçlarını değerlendirdi. Sol partilerin %48.6'lık bir oy potansiyelinin bulunmadığını belirten Bengisu 'Hayır' oylarının yüksek çıkma sebeplerini yazdı
Nihal Bengisu Karaca
Geçenlerde bir internet sitesinde gördüm. Sola hâkim ama ağırlıklı olarak Kemalist kimliÄŸiyle bilinen bir köşe yazarı, “Türkiye’de saÄŸ yüzde 70, sol yüzde 30’dur deniyordu. Bu anlayış, tarihin çöp sepetini boyladı”ÅŸeklinde bir analiz yapmış.
Referandumda “Hayır” veren cepheyi böyle okumak siyaseten yapılan en yanlış ÅŸey. Çünkü yüzde 48.6 solun potansiyeli deÄŸil, muhafazakâr seçmeni “dikkate almanın” sonucudur. Hem CHP’nin belli baÅŸlı kurmaylarının, hem de kendi çapında “Hayır” kampanyası yapan sol, sosyal demokrat çevrelerin tarihleri boyunca belki de ilk kez muhafazakâr-dindar seçmeni dışlamayan, bu deÄŸerlerle temas kuran referandum politikasının sonucudur.
Nitekim artık apaçık ortadadır ki, bundan sonra Türkiye’de siyaset yapacak hiç kimse, muhafazakârların ibadetlerini engelleyerek, yaÅŸam tarzlarına dil uzatarak siyaset yapamaz. Hatta yeni sistemle beraber 2019 CumhurbaÅŸkanlığı seçimlerinde ErdoÄŸan’ın karşısına tecrübeli ve iÅŸinin ehli olmanın yanı sıra muhafazakâr bir profil çıkarmayan hiçbir blok kendisini ÅŸanslı sayamaz.
Tam da bu nedenle bu referandumun sonuçlarından en çok mutlu olması gerekenler, muhafazakârlar ve dindarlardır. Çünkü artık, Türkiye’nin yakın ve uzak geleceÄŸinde yarışacak olan CumhurbaÅŸkanı adaylarının her ikisi de bu ülkenin deÄŸerlerine, inançlarına dil uzatamayacak, hak ve özgürlüklerinin gereÄŸini teminat altına alacak adaylar olmak zorundadır.
Hiçbir kampa görkemli zafer temin etmeyen referandumun en başarılı sonucu budur ve muhafazakârlar lehine çok önemli bir başarıdır.
KAYBEDEN MARJÄ°NALLER
Referandum sonuçları, “Evet” ve “Hayır” oranlarının yakınlığı baÄŸlamında tartışılıyor haliyle. Ancak “Hayır” cephesinin bazı taraftarları yüzde 48.6’nın tadını çıkaracakları yerde, “Vay efendim bu referandum meÅŸru deÄŸildir” tavası, zili çalmaya baÅŸladılar, hatta Kemal KılıçdaroÄŸlu’nu tavır alması, referandum sonuçlarını tanımamaya doÄŸru itmek için yoÄŸun gayret sarf ettiler. En son, “15 Temmuz kontrollü darbedir” çıkışı yaparak daha kendi partisinin seçtiÄŸi stratejide sabit kalamadığını ispat etmiÅŸ olan KılıçdaroÄŸlu için ÅŸaşırtıcı bir savrulma deÄŸil.
“Evet” cephesinin bazı taraftarları da az gelen oranın hıncını AK Partili siyasetçilerden, teÅŸkilatlardan, AK Parti’ye yakın, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ı pek çok zaman desteklemiÅŸ, hatta son 3 yıl boyunca boynunu giyotinin önüne ilk uzatan kiÅŸilerden olmuÅŸ kimselerden çıkarma peÅŸine düştüler. Güç sarhoÅŸluÄŸu içinde, epeydir sorunlu bir akıl yürüten, insanlar tankların altına yatarken milyonluk yalılardan çoluk çocuÄŸa tweet attıranlar için de ÅŸaşırtıcı bir saçmalama deÄŸil.
“Evet” ve “Hayır” cephelerinin bu iki “marjinal” grubu arasındaki fark, birinin iktidarın habitatında, diÄŸerinin muhalefette olması.
“Hayır”ın marjinalleri “iktidardan uzak kalma”, cezaevindeki gazeteciler, KHK ihraçları, OHAL ÅŸartları gibi sebepleri, karşıtlarını düşmanlaÅŸtırmak için kullanıyor. “Evet”in marjinalleri ise iktidarın yakın ve verimli olanaklarından alabildiÄŸine yararlanıyorlar, ama onlar da sadece düşman imal etme dinamiÄŸi üzerinden var olabiliyor. Benzerlikler çok. En önemlisi ÅŸu: Her ikisi de “Karar milletin” demekle beraber, söyledikleri söze hiç inanmadılar ve bu kadar hayati bir konuda yalan yanlış verilere ve temennilere dayanarak, hatta verileri çarpıtarak taraftarlarına görkemli bir zafer vaat ettiler. Halk zaferi iki kampa “neredeyse” eÅŸit oranda bölüştürünce, söz konusu gruplar açıkta kaldı.
Tabii sırtını iktidara dayayan grubun durumu daha zor. Çünkü verdikleri vaatler ve teminatlar sadece millete ve taraftarlarına karşı deÄŸil. Aynı zamanda beslendikleri iktidara karşı da borçlular. Samimi ideolojik, fikri, dünya görüşü merkezli bir minnettarlıktan bahsetmediÄŸimi de belirteyim. Mazeret üretip günah keçisi imal edeceklerine ve kendi sorunlarını baÅŸkalarına ihraç edeceklerine, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a zarar verme pahasına ürettikleri çamuru sorgulasalar ve tövbe etseler daha hayırlı olur.
Kaynak: Haber Türk
Henüz yorum yapılmamış.