Sosyal Medya

Güncel

Birazcık devrim kimseyi incitmez-Mevlana İdris

Bir dostumuzun sandıkların açılışından hemen sonra belirttiği gibi, artık ehliyet, liyakat ve adalet ölçütlerine uyulmaması için hiçbir bahane kalmadı. Bizi gözü doymaz çıkar zararlılarının tasallutundan, kibrinden, çapaçulluğundan azade edin artık. Bu millet size bu son yetkiyi biraz da bunun için verdi. İş çok, bahane yok. Haydi bismillah.



Oldu da bitti maşallah kolaylığında olmadı elbette.
 
Herkesin farklı bir bagajı, gelecek düşüncesi ve analiz kabiliyeti olduğu için bin kafadan bin sesin yükseldiği bir hengâmede olup bitti bazı şeyler.
 
Bu oylamada açık taraf olan AB ve ABD’ de yenilmiÅŸ sayılabilir mi, sayılabilir.
 
Türkiye karşıtlarını sevindirmeyen, bazı dost çevrelerin de şımarmasına yol açmayacak, ölçülü, şık bir zafer oldu sanki.
 
Referandumun hiçbir yoruma yer bırakmayan teknik ve hukuksal çerçevesi; taraflardan birinin 1 fazla oy alması hâlinde kazanacak olmasıdır. Yani ayrıca bir yüzde ağırlığı sadece teferruattır.
 
Durum bu merkezde iken, bu matematiksel açıklık ve kesinliÄŸi, bazı şüphe bulutlarıyla gölgelemeye çalışmak, nasıl söylemeli biraz tuhaf. ‘Aman biraz az oy alarak kazandık ayıp oldu galiba’ cümleleriyle savunma siperlerine yatmak da ayrıca tuhaf.
 
Yüzde ellinin altında alan taraf kaybetmiş, diğer taraf kazanmıştır. Nokta.
 
Bunun siyasi sonuçları, oyların dağılımının analizi, sistemin gelecek kurgusu, yapısal değişimlerin vizyonel etkileri ve diğer irili ufaklı yüzlerce sonucun değerlendirilmesi başka bir şeydir.
 
Hâlâ daha ‘benim oyumla çobanın oyu, çomar vs’ diyebilen bir küstahlıkla aynı toplumda yaÅŸadığımızı unutmayalım. Daha hâlâ gecenin onikisinde tencere tava gürültüsü ile protesto yaptığını düşünen ve referandumdan çıkan matematiksel gerçeÄŸe henüz intibak ve  tahammül edemeyen bir sosyoloji havuzunu da unutmadan söylemak gerekirse, daha yolun başındayız.
 
Bir dostumuzun sandıkların açılışından hemen sonra belirttiği gibi, artık ehliyet, liyakat ve adalet ölçütlerine uyulmaması için hiçbir bahane kalmadı. Bizi gözüdoymaz çıkar zararlılarının tasallutundan, kibrinden, çapaçulluğundan azade edin artık. Bu millet size bu son yetkiyi biraz da bunun için verdi.
 
İş çok, bahane yok.
 
Haydi bismillah.
 
Kalp için tevazû
 
(…) Karın aÄŸrısından ÅŸikâyet eden bir hasta bunun ilacını kullandığı  takdirde fayda görür, fakat baÅŸ aÄŸrısının ilacını kullandığı takdirde hiçbir fayda görmez. Helâke sürükleyen cimriliÄŸi, yüz sene boyunca gündüzleri oruç tutmak ve geceleri namaz kılmak gideremez. Yine nefse ve hevâya uyma hastalığını, tendini beÄŸenme hastalığını, çok Kur’an okuma, çok ilim elde etme, zikretme, ibadet etme tedavi etmez. Bunu ancak onu kalpten çıkarıp, onun zıddı olan tevazuyu kalbe yerleÅŸtirmek suretiyle tedavi edebilir.
 
EÄŸer, “ekmek mi üstün, yoksa su mu üstün?” diye sorulursa, buna “yerine göre ekmek, yerine göre su efdaldir” diye cevap verilir. Öyleyse malı hayır yolunda sarfederek şükretmek sâlih bir ameldir ki bununla kalpteki cimrilik giderilmiÅŸ olur. Çünkü bu yüzden dünya sevgisi kalpten çıkmış olur. Bu sayede kalp Allah’ı tanımaya ve O’nu sevmeye hazırlanmış olur. (…) Ä°bn Kayyım el-Cezviyye-Sabredenler ve Şükredenler - Çev: Zeynelabidin TatlılıoÄŸlu - Ä°nsan Yay.
 
Eşsiz bir fırsat
 
Referandum sonuçları beraberinde eşsiz bir fırsat da getirdi galiba; Arazide temizlik.
 
Güncel siyasetin entrikaları, çıkar gruplarının çatışmaları, çeşitli ekiplerin nüfuz kavgası bitmez. Ve fakat yeni bir sistemin temellerinin atılacağı, yeni bir yol yürüneceği iddiaları varsa, yol arkadaşları ve siyasal/bürokratik yapı içinde yuvalanmış ve gözü kendi çıkarı dışında her şeye kapalı zülf-ü yâre veya zülf-ü bîgâneye dokunulacak mı, dokunulmayacak mı? Mesele biraz da budur.
 
İki siyasî yapıda bazı kellelerin alınacağından, bazı yapların deşifre edilip safraların atılacağından bahsediliyor. Anadolu acayip sabırlı ve hakkaniyetli bir yer. Bekliyor, bekliyor, bekliyorlar.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.