Sosyal Medya

Güncel

Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?-İbrahim Kiras

15-04-2017 10:45

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin referanduma iki gün kala yaptığı “eyalet” çıkışı bu sürecin en başından beri sürekli sorulan ama bir türlü cevaplanamayan o soruyu bir kere daha gündeme getirdi: Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?



Önceki akÅŸama kadar Bahçeli’nin Türkiye’yi bugünkü referandum sürecine sokan kritik kararının gerekçesi merak ediliyordu; ÅŸimdi referanduma saatler kalmışken merak edilen ise MHP liderinin son düzlükte eyalet meselesini neden gündeme getirdiÄŸi sorusunun cevabı.
 
Biliyorsunuz, MHP lideri önceki akÅŸam bir TV yayını sırasında 16 Nisan’dan sonra eyalet sisteminin gündeme gelebileceÄŸine iliÅŸkin açıklamalar yapan cumhurbaÅŸkanlığı danışmanlarına tepki göstermiÅŸ ve “CumhurbaÅŸkanı da buna ses çıkartmıyor, kabulleniyor ise o zaman 2 gün içinde eyalet sistemine karşı olan, üniter yapıda düşüncesi olan Ãœlkücülerin kararı ne olabilir?” diye konuÅŸmuÅŸtu.
 
Referanduma iki gün kala yapılan bu açıklamanın evet oylarını çoÄŸaltmaya yaramayacağı ortada olduÄŸuna göre Bahçeli’nin amacı neydi?
 
Gördüğüm kadarıyla, hemen herkesin aklına gelen ilk gelen ihtimal 16 Nisan akÅŸamında evet bloÄŸunu memnun edecek bir sonucun çıkmayacağının anlaşılması üzerine Bahçeli’nin bir manevraya giriÅŸmiÅŸ olması. Yani, çıkacak “hayır” sonucunun sorumluluÄŸundan kurtulma manevrası…
 
Bu senaryoya göre, 16 Nisan akÅŸamı veya 17 Nisan sabahı “Anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini milletimiz onaylamadı; çünkü ErdoÄŸan’ın danışmanlarının dile getirdiÄŸi eyalet konusu MHP tabanının evet oyu vermesini imkânsız hale getirdi” diyebilecek Bahçeli ve hatta belki ÅŸunu da ekleyebilecek: “Zaten ben de referanduma iki gün kala yaptığım açıklamada Ãœlkücüleri serbest bırakmıştım.”
 
Yani böylece MHP tabanını evet demeye ikna edememiÅŸ olması Bahçeli’nin kusuru olmaktan çıkacak.
 
***
 
Yukarıdaki senaryo referandum sandığından “hayır” sonucunun çıkacağından emin olanların akla yatkın buldukları izah tarzını yansıtıyor. Ancak böyle bir sonuç beklemeyenler için çok anlamlı deÄŸil bu senaryo. Çünkü Bahçeli’nin kendi siyasi geleceÄŸini garanti altına almasa bile hiç deÄŸilse makamını belirsiz bir süreliÄŸine de olsa koruma imkânı saÄŸlayacağı düşünülen evet sonucunun çıkmasını zorlaÅŸtıracak bir adım atması nedense makul bulunmuyor.
 
Referandumdan evet sonucunun çıkacağından emin olanlar açısından bu durumda -birtakım komplo teorilerini dışarıda bırakacak olursak- geriye kalan tek ihtimal Bahçeli’nin yaptığının siyasi manevra olmayıp millî hislerin doÄŸurduÄŸu samimi ve vicdani bir tepki olduÄŸudur. Elbette sayın Bahçeli’nin milli hislerinden ve milli konulardaki hassasiyetlerinden kimsenin şüphesi olamaz ama kendisinin referandum gününe topu topu iki gün kala tartışmaya açtığı bu konunun ''bugünün gündemi olmadığı'', milli hassasiyete sahip kesimlerde aylardır tartışılmakta olduÄŸu bilinince ister istemez milliyetçi kimliÄŸini zaten bildiÄŸimiz MHP liderinin “siyasetçi kimliÄŸi” de hatırlanıyor.
 
Konu hakkındaki akıl yürütmemiz bu noktaya geldiÄŸinde ise ister istemez yeniden en baÅŸtaki ihtimale geri dönüyoruz ve Bahçeli’nin hepimizi ÅŸaşırtan tutum deÄŸiÅŸikliÄŸini 16 Nisan referandumundan arzu edilen sonucun çıkmayacağının anlaşılmasına baÄŸlamanın daha mantığa uygun bir seçenek olduÄŸunu görüyoruz.
 
Haddizatında referandumdan evet sonucunun çıkması bana da kolay görünmüyor. Çünkü sadece MHP tabanında değil, AK Parti tabanında da getirilmek istenen değişiklik konusunda tereddüt ve itirazlar olduğu ortada. Doğrusu, birden fazla gerekçe dolayısıyla yarın akşam sandıklardan 7 Haziran 2015 seçimindekine benzer bir sonuç çıkması güçlü bir ihtimal olarak görünüyor.
 
***
 
Eyalet meselesine dönecek olursak… Bu konudaki tartışma abartılı bir retorikle yürütülüyor ve CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın veya AK Parti hükümetinin bu doÄŸrultuda bir arzusu ve bir planı olabileceÄŸini düşünmek için aşırı paranoyak olmak lazım. Ben ErdoÄŸan’ın samimi olarak üniter yapıdan yana olduÄŸuna inanıyorum. Zaten getirilmek istenen yönetim deÄŸiÅŸikliÄŸi ÅŸimdikinden daha merkeziyetçi bir model öngörüyor. Ancak problem de burada zaten…
 
Zira, propaganda gürültüsü içinde objektif bir değerlendirmeye pek konu olmadı ama Başkanlık sisteminin üniter yapı içinde sürdürülebilmesi çok zor. Haddizatında başkanlık modeli daha ziyade üniter olmayan yapıların ihtiyaçlarına cevap olarak teşekkül etmiş bir sistem. Ama tabii ki üniter yapıdaki devletlerin de Başkanlık sistemiyle yönetilmesi en azından teorik olarak mümkün. Ne var ki bizim yarınki referandumda oylayacağımız model önerisinde bulunmayan bazı asetler gerekiyor bunun için. Güçlü bir meclis en başta. Bizim üzerinde tartıştığımız model ise sadece güçlü bir merkeziyetçilik getiriyor ve bunu da kurumlar üzerinden değil aşırı yetkilerle donatılmış bir kişi üzerinden inşa ediyor.
 
DiÄŸer yandan, tarihteki tecrübeler de gösteriyor ki yönetimde aşırı merkeziyetçiliÄŸin belirli bir aÅŸamadan itibaren adem-i merkeziyet üretmesi mukadder. Dolayısıyla önerilen sistemde üniter yapının sürdürülmesinin bazı zorluklarla karşılaÅŸabileceÄŸini düşünenleri peÅŸinen paranoyak saymak veya bu meseleyi yalnızca “hayır propagandası”nın bir cüzü olarak telakki etmek haksızlık olabilir.
 
***
 
Peki, Bahçeli haklı mı burada? Buna karar verebilmek için ÅŸu realiteyi akılda tutmak gerekir: Bu konu aylardır konuÅŸulan bir konu. Ä°lk defa bugün gündeme gelmiÅŸ deÄŸil ki Bahçeli’nin buna tepki göstermesini doÄŸal karşılayalım. Ä°kincisi, MHP liderinin meclisteki oylamada evet dediÄŸi ve referandumda da evet diyeceÄŸini açıkladığı metin deÄŸiÅŸmiÅŸ deÄŸil. Referandumdan üç gün öncesine kadar bir problem görmediÄŸi, dahası Türkiye’nin önünü açacağını düşündüğü öneriyi halkın önüne getirilmiÅŸ olan metin üzerinden deÄŸil, CumhurbaÅŸkanı danışmanlarının -aslında yeni de olmayan- bazı ifadelerinden dolayı reddetme noktasına gelmesi anlaşılır deÄŸil.
 
 
Her halükârda MHP lideri Bahçeli’nin bu son çıkışında haklılık veya tutarlılıktan ziyade sandıklardan evet sonucunun çıkamayacağına iliÅŸkin bir öngörüyle yapılmaya çalışılan bir siyasi manevranın izi görülüyor.

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.