Güncel
Ümidi Büyütüp Güçlü Kılmak İçin-Kenan Alpay
Zayıf halkaları güçlendirmek tuzakları boşa çıkarmanın, türlü operasyonlarla ötekileştirilmişleri kazanmak ayrışma ve çatışmaları engellemenin olmazsa olmazları sayılır. Çok kötü günler görmüş, büyük musibetler atlatmış, dehşetli belalar savuşturmuş bir toplumuz. Sadece kendimizden değil bize ümit bağlayanlardan da sorumluyuz. İrademiz basit bir mühür basımından ibaret değil aksine çıkacak sonuca bağlı olarak devasa sorumluluklar altına sokacaktır bizi. Allah hiçbir durumda mahcup etmesin bizi ve bize ümit bağlayanları.
Endişeli değilim, korkuyla filan da hareket etmiyorum. Neticede bir toplum kendi geleceği hakkında karar verecek. Ortaya çıkacak sonuç bir aldatmaca veya dayatma sayılamayacağına göre mevcut kaideler dâhilinde meşrudur. Esasen önemli olan da bu meşruiyet durumu olmalıdır.
Ne çıkarsa çıksın fark etmez umursamazlığı deÄŸil vurgulamak istediÄŸim. Aksine çıkan her sonuçtan siyaset kurumundan daha çok toplumun sorumlu olduÄŸudur. Daha önce pek çok kez vurgulamıştım; bölünme-parçalanma, ihanet, ülkeyi iÅŸgale açık hale getirme veya nükleer saldırının hedefi haline sokma gibi söylemleri tespit deÄŸil üstü örtülü tehdit kategorisinde görüyorum. ‘Hayır’ çıkacak sonuç daha kötüye gidiÅŸatı deÄŸil olsa olsa mevcut sorunlarla yola devam etmenin zorluklarını teyid eder. Tabi üstüne derin bir moral bozukluÄŸunu bindirir. ‘Evet’ sonucuysa ön açmaya, atak davranmaya, kudret ve güvenlik teminine, dostları sevindirirken düşmanları öfkelendirmeye sevk edecektir.
Boğulmamak ve Boğdurmamak İçin
Anayasa deÄŸiÅŸim paketini idari çerçeveyle sınırlı olması ve resmi ideolojiyle hesaplaÅŸmaktan imtina etmesi yönüyle yetersiz gördüm ve eleÅŸtirdim. Milliyetçi söylemleri hatta yer yer erken dönem Kemalist aktör ve pratiklere yapılan referans vermeleri hem siyasal duruÅŸ hem de ahlaki temeller bakımından yanlış görüyorum. Çünkü AK Parti bu acı veren ve toplumu kendi içinde çatıştıran politik bariyerleri aÅŸmanın en önemli adreslerinden biridir. Kimi büyük risk ve acil beklentilere raÄŸmen böyle olmak durumundadır. Ciddi bir siyasal muhasebe yapılırsa AK Parti’yi cazibe merkezi kılan temel unsurlardan birinin söz konusu hesaplaÅŸmaya dair sergilenen yumuÅŸak fakat istikrarlı pratik karşımıza çıkacaktır yine.
Amerika ve Avrupa’dan neÅŸet eden kimi medya ve diplomasi kimi ekonomi ve istihbarat merkezli ‘evet’ karşıtı operasyonların hedefi ne olursa olsun Kemalist statükoyu ve aktörlerini korumaya endekslidir. Kemalist statükoyla Amerika ve Avrupa bütün sorunlarına raÄŸmen yakın akrabadır ve ErdoÄŸan’ın temsil ettiÄŸi deÄŸerlere karşı birbirilerini koruyup kollarlar. Bu ideolojik ve sınıfsal bloÄŸun talepleri, ortak paydaları ‘hayır’da birleÅŸiyorsa o ittifakın planına yönelik ‘evet’i desteklemek icap eder. Hiç deÄŸilse Suriye’den, Irak’tan, Mısır’dan ülkemize sığınan muhacir kardeÅŸlerimizin selameti için böyledir durum.
Rusya ve Ä°ran’ın pozisyonu da bu haliyle hiç de diÄŸerlerinden farklı bir yere oturmuyor. Lakin PKK ve FETÖ’nün veya ulusolcu-Kemalist cephenin durduÄŸu yerin aksini iÅŸaret etme sorumluluÄŸu, konu Rusya ve Ä°ran’ın temsil ettiÄŸi çizgi ve pratiklere gelince nedense derin bir sükût haliyle temayüz ediyor. Referandum konusunda Rusya ve Ä°ran’ın içeriye ne ÅŸekilde nüfuz etmek istediÄŸi müphem sayılmaz. Kaldı ki Suriye ve Irak meselesinde gerildikçe her iki devletin ürettiÄŸi düşmanlık katsayısı son derece hızlı bir biçimde yükseliÅŸe geçmiÅŸ durumda.
Ancak bütün meselenin karşı tarafın istek ve arzularının hilafına kurulmasını öneriyor olmak da başlı başına bir sıkıntı kaynağı olur. Burada en önemli konulardan biride şudur: 15 yıllık olumlu icraatların daha ileriye nasıl taşınacağına dair samimi ve tutarlı bir yol haritası çizmek. Bir taraftan üretimin diğer taraftan da sosyal paylaşımda yaşanan problemlerin çözüm yolları tartışmaya açılmalı değil mi? Mesela temel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması yolunda atılacak adımlar, öncelenecek alanlar bir takvime bağlanarak ilan edilirse varlık sebepleri statükoya bağlılık olan çevrelerin samimiyetsiz çıkışları hepten geçersiz, müşterisiz kılınabilir elbette.
Korku Değil Ümit Esastır
Türkiye’nin öteden beri maruz kaldığı korkuya dayalı, endiÅŸeyi teÅŸvik ederek merkezi tahkim etme politikaları bir daha tedavüle sokulamayacak ÅŸekilde imha edilmelidir ki bunun için önemli bir fırsat yakalanmıştır. Siyaset ve toplum için endiÅŸe ve korku üzerine politik söylem geliÅŸtirme kolaycılığı dönülmemek üzere terk edilmelidir. ÖnceliÄŸi dayanışma ve ümit üzerine kurmak esas alınmalıdır. Çok boyutlu tehditlere maruz kaldığımızı izaha bile gerek yok. Ancak bu uzak-yakın tehditleri bertaraf etmek üzere toparlayıcı politik söylem ve pratikler üreterek aÅŸma yolu tercihe daha ÅŸayan tutulmalıdır.
Zayıf halkaları güçlendirmek tuzakları boşa çıkarmanın, türlü operasyonlarla ötekileştirilmişleri kazanmak ayrışma ve çatışmaları engellemenin olmazsa olmazları sayılır. Çok kötü günler görmüş, büyük musibetler atlatmış, dehşetli belalar savuşturmuş bir toplumuz. Sadece kendimizden değil bize ümit bağlayanlardan da sorumluyuz. İrademiz basit bir mühür basımından ibaret değil aksine çıkacak sonuca bağlı olarak devasa sorumluluklar altına sokacaktır bizi. Allah hiçbir durumda mahcup etmesin bizi ve bize ümit bağlayanları.
Henüz yorum yapılmamış.