Sosyal Medya

Dünya

Büyük pazarlık-Mensur Akgün

Amerika’nın Perşembe günü Suriye’deki bir hava üssüne karşı seyir füzeleri kullanarak gerçekleştirdiği müdahale dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de çok tartışıldı. Kimileri Trump’ın söylemi ve eylemindeki tutarsızlığa değindi. Kimi müdahalenin devamının gelip gelmeyeceği üstünde durdu. Ama herkesin bilerek ya da bilmeyerek mutabık olduğu nokta müdahalenin önemli olduğuydu.



Her ÅŸeyden önce 2011’den bu yana süren iç savaÅŸa Amerika ilk defa doÄŸrudan taraf olmuÅŸtu. Evet, daha önce rejime karşı savaÅŸanlara az da olsa destek vermiÅŸ, IŞİD’le çatışanları eÄŸitmek amacıyla askerlerini, istihbaratçılarını Suriye’ye göndermiÅŸ, hatta belki de onlarla çatışmalara da katılmıştı. Fakat ÅŸimdiye kadar hiç kırmızı çizgimiz aşıldı, kimyasal silah kullanıldı, müdahalemiz gerekir denmemiÅŸti. DediÄŸinde de zaten güç kullanılmamıştı.
 
Ä°kincisi, Suriye bir baÅŸka büyük gücün arka bahçesi haline gelmiÅŸti. Amerikan seyir füzelerinin hedef aldığı havaalanında dahi Rus “askeri danışmalar” vardı. Yanlışlıkla da olsa Rus askerlerin ölmesi iki ülke iliÅŸkilerinde ciddi bir gerilime, daha da kötüsü bizi de yakıp-yıkacak bir dünya savaşına yol açabilirdi. Bu olasılığın ortadan kalkması için Moskova’nın önceden bilgilendirilmiÅŸ olması ise bir baÅŸka tartışma konusuydu.
 
Üçüncüsü, Trump’ın insani müdahale açıklaması, müdahaleyi gördüğü korkunç görüntülerle gerekçelendirmesi çok az gözlemciye gerçekçi gelmiÅŸti. Daha önce Suriyeli mültecilere, aslında neredeyse tüm Suriyelilere ülkesinin kapılarını kapatan Trump’ın ve “mesai arkadaÅŸlarının” birdenbire insanlığı hatırlaması kimseye ikna edici gelmedi. Müdahale kararı bir de bu açıdan tartışıldı, yeni ABD BaÅŸkanı’nın “insani duyarlılığı” mizah konusu yapıldı.
 
Dördüncüsü, Trump ve mesai arkadaÅŸlarının başı Rusya ile olan özel iliÅŸkileri yüzünden dertteyken, bir baÅŸkanlık danışmanı bu yüzden istifa etmek zorunda kalmışken, böylesi bir müdahalelinin gerçekleÅŸmiÅŸ olması da insanların aklında çeÅŸitli soruların oluÅŸmasına yol açtı. Trump’ın Suriyelilerden çok kendi siyasi geleceÄŸini düşündüğü söylendi. Müdahalenin iç siyaset boyutu neredeyse müdahalenin kendisi kadar tartışıldı.
 
Bizim gibi Suriye ile 911 kilometrelik sınırı olan, oranın istikrarsızlığından doğrudan etkilenen bir ülke için en önemli konuysa bu müdahalenin duygusal ya da siyasal, nedeni ne olursa olsun bir kerelik mi yoksa bir stratejinin parçası mı olacağıydı. İlk veriler müdahalenin bir daha tekrarlanmayacağı, tekrarlanmak istenmediği, ağırlığın eskiden olduğu gibi IŞİD ile mücadeleye verileceği yönündeydi.
 
Ancak dün gelen haberler müdahalenin tekrarlanabileceÄŸine, Trump Yönetimi’nin yavaÅŸ yavaÅŸ bir Suriye politikası oluÅŸturmaya baÅŸladığına iÅŸaret ediyor. Pazartesi günü Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer bu tür eylemlerin sürmesi halinde Trump’ın rejime karşı askeri güç kullanma seçeneÄŸini yeniden düşünebileceÄŸini söyledi. Ãœstelik varil bombalarını da Amerikan müdahalesine davetiye çıkartacak unsurlar arasında saydı.
 
Her ne kadar Beyaz Saray’dan daha sonra “varil dediysek her varil deÄŸil” anlamında bir düzeltme gelmiÅŸ olsa da DışiÅŸleri Bakanı Rex Tillerson’ın Ä°talya’da yine varillerden bahsetmesi, Amerika’nın Suriye’de angajman kurallarını deÄŸiÅŸtirdiÄŸine iliÅŸkin bazı saptamaların ortaya çıkmasına yol açtı. Tabii ki Amerika, Rusya istemezse yine de müdahale edebilir mi sorusu baÅŸka bir tartışmanın konusu.
 
Fakat o tartışmayı da kapatmak, Rusya ile yeni bir gerilim yaÅŸamamak için ABD DışiÅŸleri Bakanı dün Moskova’ya gitti. Bir son dakika aksiliÄŸi çıkmazsa kiÅŸisel dostluÄŸu olduÄŸu söylenen Putin ile de bugün buluÅŸacak, Guardian Gazetesi’nin haberine göre ondan Esad’ı artık desteklememesini isteyecek, Esad’ın arkasında durmaması karşılığında belli ki Rusya’nın Ukrayna’daki kazanımlarının korunacağının garantisini verecek.
 
***
 
EÄŸer bu “büyük pazarlık” haberi doÄŸruysa, Esad’ın bir yerlere gitmesi karşılığında Rusya’nın katılımıyla G7’nin yeniden G8’e dönüşmesi konuÅŸulacaksa, Rusya da buna rıza gösterecekse Türkiye de bir nebze rahatlar. Çünkü o zaman BMGK’nin 2254 sayılı kararı, Astana ve Cenevre görüşmeleri temelinde geçiÅŸ hükümeti kurulması, ülkede görece istikrarın saÄŸlanması, PYD’nin Suriye’nin iç sorunu haline dönüşmesi, IŞİD’e karşı verilen mücadelenin parametrelerinin deÄŸiÅŸmesi, Rusya-Türkiye iliÅŸkilerinin üstünden önemli bir yükün kalkması mümkün olur...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.