Sosyal Medya

EÄŸitim

Eğitimde bağış nasıl olmalıdır?-Turgay Polat

Buradan iş adamlarımıza seslenmek istiyorum. Paranızı sakın ha bina yaptırmaya harcamayın. Bu ülkenin yetenekli ve yaratıcı beyinlere ihtiyacı var. Sisteme boş bir bina daha ekleyeceğinize bir çocuk seçip onu bu ülke için, geleceğimiz için destekleyin en güzel okullarda okutun. Alın bu çocuklardan bir tanesini okutun, memleket kazansın. Buradan bütün iş adamlarına çağrı yapıyorum; bir eğitim seferberliği yapalım, okul yaptırmak ve derslik yaptırmak yerine bu ülkenin geleceğine yatırım yapalım. Hepimiz geleceğimiz için bir çocuk bulalım ve onu yetiştirelim. Gelin bundan sonra her ilden en az bir çocuğu seçin ve bu çocuğun eğitim sürecini siz yönetin. İşte o zaman eğitime katkı yapmış olursunuz. İşte o zaman her yıl bu ülkeye en az bin beyin kazandırırız ki bu ülke dünyada lider ülke olur.



EÄŸitim alanında o kadar çok yazacak ve konuÅŸulacak konu var ki bunlar hayati önemde ama malum memlekette eÄŸitim maalesef en son gündem olabiliyor. Ben son dönemde eÄŸitim konularını eÄŸitimcilerle veya siyasetçilerle deÄŸil iÅŸ adamlarıyla konuÅŸuyorum. GeçtiÄŸimiz günlerde bir grup iÅŸ adamıyla Ä°zmir’de bir araya gelme ÅŸansı buldum. Orada kendileriyle yaptığımız bir sohbeti aktarmak istiyorum.
 
KonuÅŸmamız sürekli dönüp dolaşıp nitelikli insan gücü ve inovasyona geldi. En çok mutlu olduÄŸum konu; bütün iÅŸ adamlarının ‘katma deÄŸeri yüksek teknoloji üretmekten baÅŸka çaremiz kalmadı’ demesiydi. Bunu o kadar güzel anlattılar ki... Hepsi ülkemizin orta gelir tuzağına düştüğünü buradan çıkmanın tek koÅŸulunun teknoloji üretimi ve yetkin insan kaynağı olduÄŸunu ifade ediyor ve çıkışı eÄŸitimde görüyordu. Aslında onlar son dönemde konuÅŸulan endüstri 4.0’ı çoktan anlamışlar ve bu konuda tek çıkışlarının bu alanda çalışacak insan gücü olduÄŸunun farkındalar. Bunları konuÅŸurken konu iÅŸ dünyasının eÄŸitime katkısı, iÅŸ adamları olarak onların eÄŸitime yaptıkları katkılara geldi. Anlattılar, yaptıkları gerçekten takdir edilecek iÅŸler. Hepsi henüz otuzlu kırklı yaÅŸtalar ama yaptırdıkları okullardan ve dersliklerden bahsederken çok gururluydular.
 
***
 
Konuşmanın bir kısmında girişimcilik ve inovasyona yönelik bir çalışma yapıp yapmadıklarını sordum. Anlattılar ama girişimciliği doğal olarak gençlere değil iş adamlarına yönelik bir kavram olarak anlattılar. Ben de kendilerine inovasyon ve girişimcilik kavramlarının dünyada Kore, ABD, hatta Singapur gibi ülkelerde ne tür sonuçlara yol açtığını anlattım ve onlara eğer bu ülkeye daha fazla katkı sunmak istiyorlarsa eğitime destek kavramını yeniden tanımlamaları gerektiğini söyledim. Bu bütün konuşmalardan anladım ki; ülkemizde iş adamları eğitime destek dediğimizde ya okul yaptırmayı ya da bağış yapmayı anlıyorlar. Peki, bu doğru mu? Eğitime katkı sunmak son derece insani ve takdir edilmesi gereken bir durum ama bu çağda kaynakların kullanım ve etkisi konuşulması gereken önemli bir konudur.
 
Bunun doğru olmadığını size tek bir çıkarımla anlatmak isterim. İş adamları okul yaptırdıklarında okulun fiziki yapısı ne kadar güzel olursa olsun sonuçta bir süreğen eğitim sistemine bir bina daha katmış olmuyorlar mı? Yani öğretmeni MEB atayacak, müfredat aynı müfredat, sistem aynı sistem, değişen bir şey yok. Bunun yerine ne yapılabilir? İşte anahtar soru bu ne yapılabilir?
 
Bu soruya bizden önce her zamanki gibi cevap veren ülkeler çıkıp “Ãœlkedeki zeki öğrencileri bulsak. Hepimiz bir ya da birkaç öğrenciyi yeteneklerine göre ve geliÅŸeceÄŸi alanda sonuna kadar destekleyip en iyi eÄŸitimi versek daha faydalı bir iÅŸ yapmış olmaz mıyız?” demiÅŸ. Sonra bu öğrencileri bulup onların eÄŸitim hayatlarını sonuna kadar destekleyip ülkelerine çok kaliteli yetiÅŸmiÅŸ beyinler kazandırmışlar. Bunu daha somutlaÅŸtırayım, örneÄŸin bu iÅŸ adamları okul yaptırmak için harcadıkları parayı geçen yıl Türkiye ’de SBS, LYS veya bireysel ürün baÅŸarısı olan, bilim olimpiyatlarında baÅŸarılı vb. çocukların bundan sonraki eÄŸitimine harcasalardı beÅŸ on yıl sonra Türkiye’nin dünya çapında büyük bilim adamları, mühendisleri, tıp adamları, giriÅŸimcileri olmaz mıydı? Tabii bu konuda devlet politikamız hatalı veya hiç yok. Çünkü bize göre herkesi aynı binaya doldurup aynı verimsiz eÄŸitimi yapmak eÅŸitlikçi bir sistem, oysa o grup içinde geleceÄŸin bilim adamlarını, iÅŸ adamlarını, marka patent yapacakları yok etmenin neresi eÅŸitlik bunu anlamak mümkün deÄŸil. Bu olsa olsa adam kıyıcılık deÄŸil midir?
 
***
 
Buradan iş adamlarımıza seslenmek istiyorum. Paranızı sakın ha bina yaptırmaya harcamayın. Bu ülkenin yetenekli ve yaratıcı beyinlere ihtiyacı var. Sisteme boş bir bina daha ekleyeceğinize bir çocuk seçip onu bu ülke için, geleceğimiz için destekleyin en güzel okullarda okutun. Alın bu çocuklardan bir tanesini okutun, memleket kazansın. Buradan bütün iş adamlarına çağrı yapıyorum; bir eğitim seferberliği yapalım, okul yaptırmak ve derslik yaptırmak yerine bu ülkenin geleceğine yatırım yapalım. Hepimiz geleceğimiz için bir çocuk bulalım ve onu yetiştirelim. Gelin bundan sonra her ilden en az bir çocuğu seçin ve bu çocuğun eğitim sürecini siz yönetin. İşte o zaman eğitime katkı yapmış olursunuz. İşte o zaman her yıl bu ülkeye en az bin beyin kazandırırız ki bu ülke dünyada lider ülke olur.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.