Sosyal Medya

Güncel

Mehmet Ocaktan: Bu işte bir yanlışlık var ama ne..

Son dönemde olup bitenleri anlamaya çalışırken, ‘bu işte bir yanlışlık var’ ifadesini bilinçli olarak kullandım. Çünkü; gerçekten bir anayasa değişikliği kampanyası izlemiyoruz. İktidar da, muhalefet de anlaşılması güç tuhaf haller içindeler. Bir taraf ‘denize dökmek’ gibi akıl dışı söylemlerle korku salmaya çalışırken, diğer taraf da ‘milli mücadele’ ruhuyla bambaşka bir rüzgar estiriyor.



16 Nisan referandumu yaklaÅŸtıkça siyasi partilerin tavırlarında tuhaf görüntüler ortaya çıkmaya baÅŸladı. Normal olan, siyasi aktörlerin anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi baÄŸlamında görüşlerini netleÅŸtirmeleri, deÄŸiÅŸikliklerin Türkiye’nin geleceÄŸi açısından ne anlam ifade ettiÄŸini net bir ÅŸekilde topluma izah etmeleridir.
 
Oysa meydanlara yansıyan hiç de böyle değil. Meydanların fotoğrafına ve kampanyaların diline yakından baktığımızda, siyasi liderlerin anayasa değişikliğinden çok bambaşka bir söylemle kitleleri motive etmeye çalıştıklarını görüyoruz. Herkes referandumun özünü oluşturan anayasa değişikliğinin etrafından dolaşarak, sanki başka bir şeyi oylayacakmışız gibi bir fotoğraf çiziyor.
 
Bu işte bir yanlışlık var ama ne... Sadece iktidar bloğu değil, hayır kampanyası yürüten muhalefete de bir garip haller olmaya başladı.
 
Mesela CHP... Ä°ÅŸin başında CHP akıllı bir stratejiyle yola çıkmış gibi görünüyordu. CumhurbaÅŸkanı’na karşı saygılı bir dil kullanıyorlar, parti bayraklarıyla miting yapmıyorlar, çatışmacı deÄŸil, uzlaÅŸmacı bir dil kullanıyorlardı. Bu strateji CHP’nin geleneksel kodlarıyla örtüşmemekle birlikte yeni bir yönelimdi ve herkesi ÅŸaşırtacak nitelikte bir tavırdı.
 
***
 
Ama 16 Nisan yaklaÅŸtıkça sonunda dayanamadılar ve CHP’nin o bildiÄŸimiz geleneksel fabrika ayarlarına dönmeye baÅŸladılar. Mesela Konya milletvekili Hüsnü Bozkurt’un saçma sapan ‘denize dökme’ hikayesi... Nasıl bir akıl tutulmasıdır ki bir milletvekili çıkıyor ve “Biz Atatürkçüyüz, Cumhuriyetçiyiz, biz devrimciyiz, sandıktan evet çıkarsa da kimse heveslenmesin. Yine Samsun’dan baÅŸlar, sizi Ä°zmir’e kadar kovalarız” diyerek akıllara durgunluk verecek bir aymazlığın altına imza atabiliyor.
 
Anlaşılan CHP’liler bu denize dökme iÅŸine kafayı o kadar takmışlar ki, Türk siyasetinin önemli isimlerinden birisi olan Deniz Baykal bile kendini aynı denizin içine atmaktan çekinmiyor.
 
Ya Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun ‘kontrollü darbe’ masalına ne demeli... Ne yalan söyleyeyim, KılıçdaroÄŸlu’nun 15 Temmuz’u ‘kontrollü darbe’ olarak niteleyen ifadelerini duyduÄŸumda dedim ki, “Kalıbımı basarım bu KılıçdaroÄŸlu referandumdan ‘evet’ çıkması için büyük bir gayret sarfediyor.” KılıçdaroÄŸlu’nun durup dururken böyle bir iddiada bulunmasını akılla ve mantıkla izah etmek ne yazık ki pek mümkün gözükmüyor. FETÖ’nün devleti ele geçirmesi konusunda AK Parti iktidarının zaaflarını, bir muhalefet liderinin eleÅŸtirmesi son derece doÄŸal, hatta gerekli bir iÅŸ. Ancak 15 Temmuz gibi bir ihanet giriÅŸimi konusunda hiçbir reel karşılığı ve de elle tutulur kanıtı olmayan bir iddiayı dillendirmek normal siyaset aklıyla da, vicdanla da izah edilemez.
 
***
 
Peki CHP neden tekrar böyle bir çatışmacı dile evrildi?
 
Muhtemelen CHP iÅŸin başında AK Parti-CHP ekseninde sert bir kampanyanın kutuplaÅŸmayı azdıracağı endiÅŸesini taşıyordu, bu yüzden de belli bir süre, daha rasyonel bir stratejiyi tercih etti. Ancak sonra gördü ki, kendi tabanını mobile etmek için daha sert bir söylem gerekiyor. Yani kolay olanı tercih etti ve o bildiÄŸimiz CHP’nin hep kaybetmeye ayarlı sloganlarına dönüverdi...
 
Son dönemde olup bitenleri anlamaya çalışırken, ‘bu iÅŸte bir yanlışlık var’ ifadesini bilinçli olarak kullandım. Çünkü; gerçekten bir anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi kampanyası izlemiyoruz. Ä°ktidar da, muhalefet de anlaşılması güç tuhaf haller içindeler. Bir taraf  ‘denize dökmek’ gibi akıl dışı söylemlerle korku salmaya çalışırken, diÄŸer taraf da ‘milli mücadele’ ruhuyla bambaÅŸka bir rüzgar estiriyor.
 
Oysa 16 Nisan’ın bir tek özelliÄŸi var, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸini milletin onayına sunmak... Allah aÅŸkına savaÅŸa mı gidiyoruz ki denize dökmekten ve milli mücadeleden söz ediyoruz...

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.