Sosyal Medya

Güncel

'Nasıl bağımsız düşünülebilecek, soğukkanlı olunabilecek? Zor bir dönem'-Ali Haydar Haksal

Süreçte dolaylı ya da doğrudan bulaşmış olanların hukuki süreçleri. Şu uğursuz kuruma ve çevreye bulaşmış olan mazlum kimseler de bulunuyor. Dinî duyarlıklarla, samimi olarak bulaşmış olan yüz binler var, belki de daha fazlası. Mahkemeler bağımsız değil. Üzerlerinde ağır bir baskı bulunuyor.



Genelde coğrafyamızda, özelde ülkemizde yaşanan darbelerin getirdiği travmalara bağlı yeni anlayışların oluştuğu gerçeği asla göz ardı edilemez. Darbeler korku ile baskı üretir. İnsanlar ise bunun etkisinde kalırlar.
Darbeler yaşadık ve gördük. Her darbenin ardından insanların ruh halleri, davranış biçimleri farklılıklar gösterdi. İnsanlar geçirdikleri travmalar sonucu kişilik ve ahlâkları değişti. Yaşananlara uyum sağlama yolu tercih edildi.
 
1980 darbesinde bütün siyasal partiler kapatıldı, bu partilere oy verenler ülke nüfusunun çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturuyordu oysa. 1980 darbe anayasası  %91 ile kabul gördü. En yüksek hayır Bingöl ilinden çıktı. Biz de her ÅŸeyi göze alarak hayır demiÅŸtik. Çünkü oyların renkleri zarflarda belli oluyordu. Darbenin ardından imamlar, din görevlilerinin büyük kısmı saÄŸa sola sürgün edildi. Darbe sonrası darbeye ve koÅŸullarına uyum hayatın bir gerçeÄŸi oldu ve yeni bir ahlaki anlayış getirdi. Susmak, karşı çıkmamak, itiraz etmemek ve tabiî eyvallah demek. Sosyal demokrat bilgili ve bilinçli bir büyüğüme neden “evet” dediklerini sormuÅŸtum: “Hayat normale dönsün” diye karşılık vermiÅŸti. Bu darbenin ve anayasasının etkileri bugüne kadar sürdü ve sürüyor. 1980 darbesi sol düşünce için bir silindir oldu, ezdi geçti.
 
28 Şubat darbesi ile de korku ve baskının travması hâlâ sürüyor. Açıkça, 28 Şubat darbesi ve sonrası ilginç bir durum yaşandı, hâlâ da yaşanıyor. Darbenin gerçek mağdurları, darbe psikolojisinden yararlanan ve mazlumluk rolüne bürünen ve çıkar devşirenler oldu. Uzun süre tartışılan konulardan biri darbe sonucu oluşan siyasal yapının konjonktürel olduğu. Bu yapı, 28 Şubat sürecinden en çok beslenenidir. Bütün dönemlerinde güçlüdürler ama mazlumdurlar da!.. İlginçtir ki 28 Şubat darbecileri yargılanmadı, yargılanır gibi olanlar da temize çıktı.
 
28 Şubat sürecinde adalet kurumu üzerinde korkunç baskılar oluştu. Başörtüsü lehine karar veren mahkeme üyelerinin tamamı görevden alınmadılar ama sürgün edildiler. Bu süreçteki korku ile başörtülülerin yaşadıkları baskı ve zulüm az olmadı.
 
Bu sürecin getirdiği yeni bir ruh hâli kemikleşti. Etkilerini bugün de sürdürüyor. Müslüman kesim kendilerinden beklenmeyen bir dil ve üsluba büründü. 2002 iktidarı ile birlikte intikamını ve öfkesini küfür, hakaret, aşağılamaya dönüştürdü. Tabiî iktidar gücünden destek ve moral alarak.
Darbenin asıl mağduru Milli Görüş siyasal yapısı devre dışı bırakıldı ya da kaldı.
 
Zaten 1980 yılından beri ağır bir dönem geçiriyoruz. İnsanımız ölüyor ve kan durmuyor. Ciddî bir süreç yaşanıyor. Ölümler Müslümanların asıl yıkımı.
 
15 Temmuz darbe girişimi ile yeni bir süreç başladı. Bu süreçte inişli çıkışlı, dalgalı bir ruh hâli var. Bu sürecin en ağır yanı darbe girişiminde emperyalizm servisleriyle işbirliği yapan tetikçiler. Onların açtığı büyük yara. Bu bir gerçek. Ama bu gerçeğin ötesinde bir başka gerçek daha var ki, süreç 1980 ila 28 Şubat darbelerinin ardındakinden daha ağır işliyor ve yürüyor olması.
 
Süreçte dolaylı ya da doğrudan bulaşmış olanların hukuki süreçleri. Şu uğursuz kuruma ve çevreye bulaşmış olan mazlum kimseler de bulunuyor. Dinî duyarlıklarla, samimi olarak bulaşmış olan yüz binler var, belki de daha fazlası. Mahkemeler bağımsız değil. Üzerlerinde ağır bir baskı bulunuyor.
 
FETÖ davasının medya ayağı ile ilgili doğru ya da yanlış bir karar verildi, tahliyeler oldu. Hemen ardından itiraz sonucu zanlılar yeniden tutuklandı. Daha da önemlisi bu mahkeme heyeti anında görevden alındı, el çektirildi. Asıl endişemiz şu, bu süreçten sonra mahkemeler nasıl karar verecek, verebilecek mi? Aradaki mazlumlar, az suçlular bundan nasıl etkilenecek? Darbelerin ahlâkı hep aynı, hep birbirine benziyor. Etkileyen de etkilenen de aynı durumda.
 
Nasıl bağımsız düşünülebilecek, soğukkanlı olunabilecek? Zor bir dönem.
 
Müslümanlar adalet, mal ve can güvenliği konusunda çok çok titiz ve duyarlı olmalılar.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.