Güncel
Milli şirketlere saldırı- Mete Yarar
![](resimler/detay/144885.jpg?1537809657)
Follow @dusuncemektebi2
Amerika Birleşik Devletleri’nin yapmış olduğu son iki hareketi nasıl algılayalım? Önce bazı ülkelerden havayolları aracılığıyla ABD’ye gidecek yolcular için bir karar alındı. Bu karara göre uçağın kabinine cep telefonundan büyük elektronik eşya sokulmayacaktı. Yani tablet ve bilgisayarlar bagaja verilecekti. Bu kararın hedefindeki ülkelerden biri Türkiye, şehirlerden biri İstanbul ve şirketlerden biri Türk Hava Yolları’ydı. ABD’nin bu karar ile İstanbul’u ve onun nezdinde Türkiye’yi güvensiz ülke görüntüsüne sokmasını nereye koyalım?
Ardından Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, Rıza Sarraf soruÅŸturması kapsamında önce New York’ta John Kennedy Havalimanı’nda gözaltına alınıp ardından tutuklandı. Çıkarıldığı mahkeme tutukluluk halinin devamına karar verdi. ABD’de neden bu ÅŸekilde kararlar ardı ardına alınmaya baÅŸlandı?
***
Birazcık geçmiÅŸe gidelim… Özellikle ABD’de yapılan terör saldırılarının neredeyse tamamının ABD vatandaşı olan kiÅŸiler tarafından gerçekleÅŸtirildiÄŸini unutmamak gerekiyor. Yani bir bölgeden uçaÄŸa binerek gelip eylem yapan kiÅŸi sayısı yok denecek kadar az. Ä°ÅŸin içinde güvenlik kaygıları var demek için ne yeterli bir delil ne de istatistik bir sonuç var. Bunu güvenlik tabanlı bir önlem olarak görmek mümkün deÄŸil. Arkasından Rıza Sarraf olayını yaÅŸadık. Ä°ran’a uygulanan ABD ambargosunu deldiÄŸi için gözaltına alınıp mahkeme karşısına çıkartıldı. SoruÅŸturma devam ederken Sarraf olayıyla baÄŸlantılı olarak Halkbank Genel Müdür Yardımcısı da ÅŸok bir kararla tutuklandı. Bu olayı neye benzetelim veya nereye koyalım? Ä°sterseniz buna da geçmiÅŸte böyle bir ÅŸey ABD’de yaÅŸandı mı diye bakalım.
ABD zaman zaman uluslararası firma ve bankaların giriÅŸimleriyle ilgili kararlar almıştı. Ama bunların tamamında kendi iç hukukuna dayandırarak hareket etmiÅŸti. ÖrneÄŸin, Ä°sviçre bankalarının özellikle vergi kaçırmak için ABD vatandaÅŸlarına özel hesap açmalarıyla ilgili soruÅŸturmalar açılmış, daha sonra hesap açanların isim listesi istenmiÅŸ, bir vergi cezası kesilmiÅŸ, ne tutuklama ne de baÅŸka bir faaliyet icra edilmiÅŸti. Yine yurtdışında özellikle El Kaide benzeri örgütlerle irtibatlı olan, bu örgütlerin para trafiÄŸini yöneten bankaların faaliyetleri ABD’de incelemeye alınmıştı. Bu ÅŸirket veya bankaların faaliyetleri kısıtlanmadığı gibi herhangi bir yöneticisi tutuklanmamıştı. Bu ÅŸirketlere eÄŸer ABD de faaliyetlerine devam etmek istiyorlarsa uymaları gereken kurallar bir kez daha hatırlatılmıştı. Ekstra tedbirler hayata geçirilmiÅŸti. Fakat bir tutuklama ve kısıtlama hayata geçirilmemiÅŸti.
GeçmiÅŸte yaÅŸanmış birçok örnek varken, bu sıradışı iÅŸlem neden bizim için hayata geçirildi. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın Rıza Sarraf soruÅŸturması kapsamında tutuklanmasını yalnızca hukuki bir soruÅŸturma olarak deÄŸerlendirmek yanlış olacaktır. Son dönemi beraber hatırlayalım: Hep aynı ÅŸeyi söylüyorum, dünya bir türbülansta ve bu türbülanstan geçerken de hem siyasi hem ekonomik hem de askeri iliÅŸkiler tekrar masaya yatırılmış durumda. Herkes birbirini tartmaya, kartlarını kendi avantajına göre oynayarak pozisyonunu güçlendirmeye çalışıyor. Ä°yi bakmak ve deÄŸerlendirmek gerekiyor. Yukarıda yanıt aradığımız sorulara da sürecin içerisindeki olayların ekonomik, askeri ve politik boyutunu görerek yanıt vermek mümkün.
Bizim yaÅŸadığımız süreci bir yere oturtmamız gerekiyorsa, açıkçası eski IMF BaÅŸkanı Dominique Strauss-Kahn’ın yaÅŸadıklarına benzetiyorum. Kahn, Fransa CumhurbaÅŸkanlığına aday olacağı kulislerde konuÅŸulurken, kaldığı otelde görevliye tacizde bulunduÄŸu iddiasıyla apar topar gözaltına alınmış, herkesin önünde afiÅŸe edilmiÅŸ, bir adi suçlu gibi içeriye gönderilmiÅŸti. Davası CumhurbaÅŸkanlığı seçimi sürecinde devam etti. Nedense Hollande seçildikten sonra dava bir ÅŸekilde sonuçlandırıldı ve eski IMF BaÅŸkanı Kahn serbest bırakıldı. Ama seçime katılamamıştı. Sonrasında birçok kiÅŸi tarafından bu davanın bir kumpas olduÄŸunu, iddia edilen olayın hiç gerçekleÅŸmediÄŸini vurgulayan onlarca görüş ve makale yazıldı.
***
ABD’nin FBI üzerinden yaptığı bu müdahale bir ilk deÄŸil. Zaman zaman CIA, zaman zaman FBI üzerinden baÅŸka ülkelerin düzenlemelerine ve iç siyasetine müdahale ediliyor. Bu müdahaleleri bilmek, ona göre deÄŸerlendirme yapmak lazım. Zamanlama manidar. Yapılış ÅŸekli manidar. Türkiye’nin en büyük milli bankalarından bir tanesi olan Halkbank’ın genel müdür yardımcısının tutuklanması gerçekten çok manidar. Fakat benim için hiç sürpriz deÄŸil. El Bab sonrasında yazdığım yazıyı tekrar hatırlayalım. Türkiye, Suriye sorununda askeri olarak geriletilmeyince diplomatik ve ekonomik olarak kıskaca alınacak demiÅŸtim. Bu geliÅŸmeler bunun ön iÅŸaret fiÅŸekleridir. Aba altından sopa göstermektir. Milli ÅŸirketlere saldırı bize yapılmış bir saldırıdır. Orada hepimizin emeÄŸi ve alın teri vardır. 15 Temmuz’da nasıl milli olanları koruduk ise bugünde milli olan her ÅŸeyimizi korumak zorundayız. 15 Temmuz’a cevabımız El Bab oldu. Bu hamlelere karşı ne yapacağımızı da önümüzdeki günlerde göreceÄŸiz.
Henüz yorum yapılmamış.