Sosyal Medya

Güncel

Avrupa Birliği'nin 60 yaş krizi-Mensur Akgün

29-03-2017 07:16

AB’nin kendilerini sömürdüğüne, güçsüzleştirdiğine inanan Britanyalılar bu ay sonunda tetiklenecek ayrılık sürecinden daha da güçsüzleşerek, daha doğrusu küçülerek çıkabilirler. Hem AB üyeliğinden ve onu getirdiklerinden hem de ülkelerinin toprak bütünlüğünden olabilirler.



Avrupa BirliÄŸi, Cumartesi günü Roma’da üye ülkelerin liderlerinin katılımıyla 60’ıncı doÄŸum gününü kutladı. Yayınlanan bildiriyle Avrupa’nın daha güvenli bir yer haline geleceÄŸi, daha varlıklı olacağı, sosyal hakların daha çok korunacağı, dünyadaki ağırlığının daha da artacağı söylendi. AB Konsey BaÅŸkanı Donald Tusk, ya daha çok birleÅŸeceÄŸiz ya da yok olacağız mealinde bir konuÅŸma yaptı.
 
Ancak onlar birliÄŸin geleceÄŸine iliÅŸkin olumlu açıklamalar yaparken kıdemli üyelerden BirleÅŸik Krallık, bütünleÅŸmeden ziyade birlikten ayrılığının ne ÅŸekilde gerçekleÅŸeceÄŸini belirleyecek müzakereleri baÅŸlatacak süreç için çalışmaktaydı. BaÅŸbakan Teresa May bir yandan AB’den maksimumu talep ederken, diÄŸer yandan da ülkesini bir arada tutma gayreti içindeydi.
 
***
 
May, Pazartesi günü Glasgow’da umutsuz bir görüşme gerçekleÅŸtirdi. Muhatabı Ä°skoçya BaÅŸbakan’ı Nicola Sturgeon’u kendi birliklerinden ayrılmama konusunda ikna edemedi. BilindiÄŸi gibi Ä°skoçlar, Ä°ngilizlerin aksine AB üyesi olmaktan mutlu, AB’den ayrılmaktansa Ä°ngiltere ile 1707’den bu yana biraz da kerhen sürdürdükleri ortaklığı bozmayı daha akıllıca buluyorlar.
 
Zaten daha önce de denemiÅŸler, 2014’daki referandumda az sayılabilecek bir farkla (yüzde 45’e karşılık yüzde 55) BirleÅŸik Krallık bünyesinde kalmayı kerhen kabullenmiÅŸlerdi. Ama o zaman Brexit yoktu. Åžimdi parçaları oldukları ülkenin, üyesi olmaktan menfaat saÄŸladıkları birlikten çıkması söz konusu. Bir kez daha sandık başına giderlerse bu kez sonuç farklı çıkacaÄŸa benziyor.
 
Ä°skoçlar, BirleÅŸik Krallık’tan ayrılmak konusunda yalnız deÄŸil. Kuzey Ä°rlandalı “Katolikler” yani oldum olası Ä°rlanda ile birleÅŸme yanlıları da huzursuzlar. BirleÅŸik Krallık, AB’den ayrılırsa onlar da Ä°rlanda’dan ayrılacaklar diye düşünüyorlar. Çare olarak da BirleÅŸik Krallık’tan ayrılmayı planlıyorlar.
 
AB’nin kendilerini sömürdüğüne, güçsüzleÅŸtirdiÄŸine inanan Britanyalılar bu ay sonunda tetiklenecek ayrılık sürecinden daha da güçsüzleÅŸerek, daha doÄŸrusu küçülerek çıkabilirler. Hem AB üyeliÄŸinden ve onu getirdiklerinden hem de ülkelerinin toprak bütünlüğünden olabilirler.
 
Belki de BirleÅŸik Krallığı, hatta AB’yi iki yıl sürmesi beklenen müzakere sürecinin sonucunda uzlaÅŸmamak kurtarabilir. Bir referandum daha yapıp istediÄŸimiz gibi ayrılamıyoruz, ne dersiniz kalalım mı diye halklarına sorabilirler ya da uzlaÅŸmadan ayrılmanın zararlarını not edip ayrılığı daha ileriki bir tarihe erteleyebilirler.
 
Umarız o zaman bir arada yaşamak, Birleşik Krallığı birleşik olarak korumak için çok geç kalınmamış olur. Umarız diyorum, çünkü bu tür büyük sarsıntılar herkesi, her ülkeyi etkiler. İstenmedik, beklenmedik sonuçlar doğurur.
 
Evet, AB’nin tek sorunu Ä°ngilizlerin ayrılığı deÄŸil. Ama Brexit en önemli sorunlarından biri. Her ÅŸeyden önce bu oylamayla uzun süredir gündemde olan, üyelikten kaynaklanan, daha doÄŸrusu üyeliÄŸe atfedilen memnuniyetsizlik ilk defa somut, hem de çok somut bir eyleme dönüştü.
 
BirleÅŸik Krallık, bütünleÅŸme sürecini ve onun varsayılan cazibesini az bir oy farkla bir çırpıda yok etti. AB’nin çekim gücünü, birlik olarak siyasetini üstüne oturttuÄŸu “conditionallity” ilkesini zafiyete uÄŸrattı. Artık “iyilik için” sadece daha fazla birleÅŸen, bütünleÅŸen bir yapıdan söz etmiyoruz. Ayrılık, kopuÅŸ da “iyiliÄŸin” bir parçası.
 
AB, Britanya’nın bu kararıyla etkisi ÅŸu sıralarda çok hissedilmese de en ciddi krizini yaÅŸamaya baÅŸladı. Hollanda az daha Brexit yolundan gidecekti. Åžimdi sırada Fransa var. Marine Le Pen, CumhurbaÅŸkanı olursa Roma’da yapılana benzer açıklamalar, hoÅŸ-sohbet toplantılar AB’nin 60 yaÅŸ krizini aÅŸmasına yardımcı olmayabilir.
 
***
 
Mülteci krizleri ve terör saldırılarıyla tetiklenen sarsıntı dalga dalga yayılacaÄŸa ve hemen her ülkeyi bir ÅŸekilde etkileyeceÄŸe benziyor. Bu yüzden de 18 Mart 2016 Mülteci AnlaÅŸması onlar için hayati önemde ve Türkiye’ye, Türkiye’nin dış politikasındaki sıkışmışlıkların aşılmasına önemli imkanlar sunuyor.
 
Teröre karşı AB ile birlikte mücadele eden, yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen ülkelerinden kaçan insanlara kucak açan bir Türkiye nereden bakılırsa bakılsın çıkarları kolay kolay feda edilemeyecek bir ülkedir. Yeter ki bunları doğrudan pazarlık konusu yapmayalım, hem insani açıdan bakalım hem de yumuşak güç unsuru olarak görelim...

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.