EÄŸitim
Turgay Polat: ÖSYS başvuruları neden artıyor?
Follow @dusuncemektebi2
YGS sonuçları açıklanıyor. İki milyona yakın aday barajı geçecek, bunların önemli bir kısmı LYS’ye başvuracak ve lisans programlarımda okumak isteyecek. ÖSYM verilerine göre üniversite talebi her yıl artıyor. Bu yıl 2 milyon 360 bin öğrenci oldu. Aslında bekliyordum ama yine de şaşırdım. Her yıl sistematik olarak başvurunun artması bana ilginç geliyor. Hem de ne artış, 1980 yılından bugüne kadar inceledim. Bakın nasıl bir değişim var.
1980’de baÅŸvuran aday sayısı 466 bin bunların 198 bini lise son sınıf öğrencisi, yıl 1985 baÅŸvuran sayısı 484 bin son sınıf sayısı 220 bin yani o beÅŸ yılda pek deÄŸiÅŸim olmamış. 1990’da baÅŸvuran sayısı 892 bine fırlamış neredeyse iki kat artmış. Devam edelim, 1995’te baÅŸvuran öğrenci sayısı bin 263 bine yükselmış artış yine 400 bin civarında olmuÅŸ ama lise son sınıf öğrenci sayısı 469 bin olmuÅŸ yani son sınıf artışı yine 130 bin. Ä°lginç olan 1985-1995 yılları arasında üniversite sınavına baÅŸvuran öğrenci sayısı 3 kat artarken bu rakamdaki lise son sınıf öğrenci sayısı bir kat artmış. Burada ÅŸunu araÅŸtırmak lazım, ‘ne oldu da lise son sınıf artmadığı halde sınava giren öğrenci sayısı bu kadar arttı?’
Evet devam edelim; 2000 yılında sınava baÅŸvuran aday sayısı bin 407 iken, 2005’te baÅŸvuran öğrenci sayısı bin 844 bine yükselmiÅŸ. Bu arada 2010 yılında sınava baÅŸvuran öğrenci sayısı bin 587’ye gerilemiÅŸ. Bunun sebebi bir yıl önce liselerin 4 yıla çıkmasından dolayı lise son öğrencisi yerine mezun durumdaki öğrenciler üniversiteye yerleÅŸmeleridir. 2013 yılında baÅŸvuru sayısı 1.852 bine yükselmiÅŸ. 2014 yılında artış devam etmiÅŸ; baÅŸvuran sayısı 2 bin 86 bine, 2015’te baÅŸvuru sayısı 2 bin 126 bine, 2016’da 2 bin 230 bine ve nihayet bu yıl 2 bin 360 bine yükselmiÅŸ baÅŸvuru sayısı. Åžimdi bu sayılar ne anlama geliyor yorumlayalım; 1980 yılında 44 milyon nüfusumuz var ve sınava giren sayısı 466 bin, 2014’te ise nüfus 76 milyon sınava giren sayısı 2 bin 26 bin, yani 1980 yılında nüfusun yüzde 1.05’i üniversite önünde beklerken, 2014’te bu oran yüzde 2.66’ya yükselmiÅŸ artış yüzde 266 olmuÅŸ. Demek ki ülkenin nüfus artışının bu olayla pek bir ilgisi bulunmuyor.
***
Peki neden sürekli artış var? Ä°yimser düşünürsek üniversite eÄŸitimi algısı ve ihtiyacı yükselmiÅŸ diyebiliriz. Ama bence bu kadar iyimser olmayalım biraz kötümser olalım çünkü bu süre içinde üniversite sayısı 31’den 180’e yükseldi ve kontenjanları 1980 yılında 41 bin iken bugün lisansta 450 bine yükseldi. Bu rakamların hepsini birçok uzman farklı yorumlayabilir. Bütün bunları düşününce bu sayının artışının tek bir gerekçesi kalıyor; toplum üniversiteleri iÅŸ bulma kurumu gibi görüyor. Böyle olunca da insanlar; üniversite eÄŸitimi ile yaÅŸamlarını garanti altına almak istiyor. Yani istihdam ile üniversite arasında bir iliÅŸki kurulmuÅŸ durumda. Bunun birçok nedeni olabilir. Lise eÄŸitiminin yetersizliÄŸi ve gelecek kaygısının artması, güvensizlik, çocuklarımızı beceri temelli eÄŸitmek yerine akademik alana yöneltmemiz gibi. Aynı zamanda üniversiteye yerleÅŸen her 100 öğrencinin 76’sının okuduÄŸu üniversiteden memnun olmadığını ve yüzde 44’ünün tekrar sınava girdiÄŸi, hatta meslek yüksek okullarında terk oranlarının yüzde 45’i geçtiÄŸini biliyoruz.
Sonuç olarak; ülkece bütün geleceÄŸimizi bir sınava baÄŸlamış seyrediyoruz. DiÄŸer eÄŸitim kademelerinde neler olduÄŸu kimsenin umrunda deÄŸil. Öncelikle 21 yy. becerilerini öğreten, yaÅŸama hazırlayan ortaöğretim devamında ise dünya ile entegre üniversitelere ihtiyacımız var. En büyük sorunu matematik dersinin iyi öğretilememesi olarak yorumluyoruz ama asıl sorunun rehberlik ve kariyer belirleme sürecinde olduÄŸunu görmüyoruz. Ama dost acı söyler 12 yıllık ilköğretim ve lise eÄŸitiminin çocuklara hiçbir ÅŸey kazandırmadığı ve gittikçe içinin boÅŸaldığını görmek beni üzüyor ama daha da üzücü olan gençlerin hayalini kurduÄŸu üniversitelerin çoÄŸunluÄŸunun da bu liselerden farksız olması. Türkiye’nin acil olarak verimli ve öğrenci odaklı bir sistemi tartışması ve uygulamaya geçmesi gerekiyor yoksa çok ama çok geç kalacağız.
Henüz yorum yapılmamış.