Eski Alman Müstaşar anlattı: Biz de böyle yaptık

BaÅŸta FETÖ ve PKK olmak üzere neredeyse tüm terör örgütlerine hem finansal hem de lojistik destek vermekle kalmayan Türkiye'ye karşı bunları kullanan ve daha da ileri giderek Türkiye'nin terörle mücadelesini sekteye uÄŸratmak adına silah satışına kadar varan yasaklar getiren Merkel yönetimindeki Almanya, FETÖ’ye benzerliÄŸi ile de bilinen ‘Stasi’yi temizlemek için neler yaptığı ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesini eleştiren Avrupa'ya örnek gösterdiği Almanya modelini, Almanya eski Cumhurbaşkanı Gauck'un 5 yıl boyunca sağ kolu olarak görev yapan eski müsteşar Davil Gill anlattı. Gill, Avrupa'nın en korkulan istihbarat teşkilatı olan Doğu Almanya'nın Stasi örgütünün devletin hücrelerinden nasıl temizlendiğini madde madde anlattı.

Gill, “Temizlikte şüphelilerin bugün ve gelecekte risk teÅŸkil edip etmediÄŸine bakılıyordu. Stasi’nin yöneticisi olup da görev yaptığı dönemde haksız yere mal sahibi olanların malına da el konuluyordu”dedi.

Almanya eski CumhurbaÅŸkanı Joachim Gauck’un beÅŸ yıl boyunca saÄŸ kolu olarak görev yapan eski müsteÅŸar Davil Gill, BoÄŸaziçi Ãœniversitesi’nin konuÄŸu oldu. BoÄŸaziçi Avrupa Siyaset Okulu’nda, ‘Demokrasinin Yeniden Ä°nÅŸası ve Adalet: Almanya ÖrneÄŸi’ baÅŸlıklı konferansta konuÅŸan Gill, bir dönem Almanya’da tıpkı FETÖ’yu andıran DoÄŸu Almanya Devlet Güvenlik TeÅŸkilatı’nın (Stasi) ne ÅŸekilde temizlendiÄŸini anlattı.

Stasi arşivlerini denetlemekle görevli dairenin sözcülüğünü de yapan Gill, dünya çapında etkin istihbarat örgütlerinden biri olarak kabul edilen ve karanlık bir yapısı olan Stasi için kamu kurumlarında çalışanların tek tek incelendiğini söyledi.

1990’larda parlemento ve kamu kurumlarında yürütülen çalışmalarda neler yapıldığını anlatan Gill, ÅŸunları anlattı: “Stasi, elde ettiÄŸi bilgileri yasal olmayan bir ÅŸekilde alan DoÄŸu Almanya’dan kalan karanlık bir geçmiÅŸe sahip yapıydı. Bu yapı için çalışanlar titizlikle araÅŸtırıldı. Her bir birey ayrı ayrı incelendi. Bu dönemde bazıları maÄŸdur bazıları ise fail durumundaydı. Bu çalışmalar Almanya için büyük bir dönüşümdü. Ancak bu tür dönüşümlerde doÄŸruluk ve adillik de olmak zorundaydı. Stasi ile çalışanlar devlete ihanetle yargılandı. Yapılan temizlikte de ÅŸimdiki zaman dikkate alınıyordu ve bugün ve gelecekte bu kiÅŸiler risk teÅŸkil ediyor mu etmiyor mu buna bakıldı. Devleti zedelemek için mi çalışıyordu bütün hepsi araÅŸtırıldı.”

Temizlik sürecinde geçmişte yaptıkları hatalarla da yüzleştiklerini belirten Gill, tek isteklerinin birlikte yaşama isteği olduğunu da söyledi.

Gill, şöyle dervam etti: “Stasi ile ilgisi olan ve risk teÅŸkil edilenler kamu kurumları ve parlementodaki iÅŸlerini kaybettiler ama mal varlıklarına el konulmadı. Bu kurumlar dışında istihdam alanları açıktı. Sadece üst düzey Stasi mensubu olup da, görev yaptığı dönemde haksız yere mülk sahibi olanların mallarına el konuldu. Akademi dünyasında da Stasi ile ilgili olup da görevden alınanlar oldu. Görevden alınan bu kiÅŸiler de akademisyenlikten çok uzaktı. Ä°nsanlar yaptıklarından piÅŸman olursa yeni sistemin parçası olabilirler. Ama insanların hayatını mahvedenler bunun dışındaydı. O dönemde Almanlar olarak hatalarımıza da baktık ve geçmiÅŸimizle de yüzleÅŸtik. Tek istediÄŸimiz birlikte yaÅŸamak istediÄŸimiz bir toplumdu.”

GAUCK’UN SAÄž KOLUYDU

Davil Gill, Almanya eski CumhurbaÅŸkanı Joachim Gauck’un saÄŸ kolu olarak 2012 yılından Mart 2017 tarihine kadar hem Almanya CumhurbaÅŸkanlığı MüsteÅŸarı olarak hem de Almanya CumhurbaÅŸkanlığı Ofisi’nin baÅŸkanı olarak görev yaptı. Gauck’un Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında da Alman heyetinde bulundu. Gill, 1991 yılında “Theodor Heuss ödülüne de layık görülmüştü.