Sosyal Medya

Ekonomi

İbrahim Kahveci: Milyonlarca kişi işini kaybetmeye hazır mı?

Bugün Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık olarak 4 milyona yakın gurbetçimiz yaşıyor. Yaşanan gerilimin en fazla bu kesimi ilgilendirdiğini net olarak görmeye başladık. Yakın tarihte bu gurbetçilerimizin büyük kısmının zaruri şekilde ülkelerine geri dönmeleri gerekebilir. En azından bundan sonra Avrupa’da bizler için yaşam hiç de eskisi gibi olamayacak.



Son günlerde Avrupa BirliÄŸi ülkeleri ile yaÅŸadığımız sorunlar bizi Sayın CumhurbaÅŸkanımızın deyimi ile referandum eÅŸiÄŸine getirdi.  Muhtemelen 16 Nisan sonrası bir diÄŸer referandumumuz Avrupa BirliÄŸi olacak. Çıkalım mı? Çıkmayalım mı?
 
İngiltere, Brexit ile birlikten çıkmayı halk oylaması ile kabul etti. Biz neden yapmayalım?
 
Hatta son yıllarda AB bize karşı verdiği hiçbir sözü de yerine getirmedi. Hatta olayı biraz daha tarihsel boyut ile ele aldığımızda sayısız düşmanlık örnekleri karşımızda durmuyor mu?
 
***
 
Bugün Avrupa BirliÄŸi ülkelerinde yaklaşık olarak 4 milyona yakın gurbetçimiz yaşıyor. YaÅŸanan gerilimin en fazla bu kesimi ilgilendirdiÄŸini net olarak görmeye baÅŸladık. Yakın tarihte bu gurbetçilerimizin büyük kısmının zaruri ÅŸekilde ülkelerine geri dönmeleri gerekebilir. En azından bundan sonra Avrupa’da bizler için yaÅŸam hiç de eskisi gibi olamayacak.
 
Ä°ÅŸin bir de ekonomik boyutu var.
 
Biz dış ticaretimizin deÄŸer yaratan, büyük istihdam oluÅŸturan kesimini Avrupa BirliÄŸi ile gerçekleÅŸtiriyoruz. Nasıl mı?  (TÜİK kayıtlarına göre)
 
2016 yılında en fazla ithalatımızı Çin’den gerçekleÅŸtirmiÅŸiz. 198 milyar 610 milyon dolarlık toplam ithalatın, 25 milyar 440 milyon dolarını Çin’den yapmışız. Buna karşılık Çin’e ihracatımız sadece 2 milyar 329 milyon dolar olmuÅŸ. Tam 23 milyar 111 milyon dolar dış açık vermiÅŸiz.
 
Oysa, 2016 yılında Avrupa BirliÄŸi ülkelerine 68 milyar 357 milyon dolar ihracatımız olurken, 77 milyar 497 milyon dolar da ithalat yapmışız. Çin’e karşı 23,1 milyar dolar dış açık verirken, Avrupa BirliÄŸi ülkelerine karşı dış açığımız 9,1 milyar dolarda kalmış.
 
Siz hiç en fazla ihracat yaptığımız ülkenin 14 milyar dolarla Almanya olduÄŸunu biliyor musunuz? Evet, Almanya’da bize 21 milyar 474 milyon dolarlık satışla ikinci sırada yer alıyor. Bakınız Almanya 7,4 milyar dolar dış açıkla aleyhimize iken, Rusya’ya dış açığımız 13,4 milyar dolardır. Rusya ve Çin’e 36,5 milyar dolar dış açık veren Türkiye, Avrupa BirliÄŸine karşı 9,1 milyar dolar dış açık veriyor.
 
***
 
Burada konuyu kendi açımızdan ele aldığımızda olaya ne satıyoruz (ihracat) noktasından bakmamız gerekiyor. (TİM kayıtlarına göre)
 
Türkiye, 2016 yılında  131 milyar 676 milyon dolar ihracat gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Bu ihracatın da 24 milyar 838 milyon dolarını tekstil-hazır giyim sektörü gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. Tekstil-Giyim sektörünün AB’ye ihracatı ise 16 milyar 27 milyon dolarla %64,5 paya sahiptir. Ekonomi Bakanlığının 2016 yılı “Hazır Giyim Sektörü” raporuna göre sadece hazır giyimde kayıtlı çalışan sayısı 500 bin kiÅŸidir.  Rapora göre 2015 yılında hazır giyimde açık ara farkla ilk 3 sıradaki ülkeler Almanya, Ä°ngiltere ve Ä°spanya’dır. Bu ülkeleri ise Fransa ve Hollanda izlemektedir. Tekstille beraber kayıtlı çalışan sayısının 800 bini geçtiÄŸi baÅŸka kaynaklarda yer alırken, dolaylı ÅŸekilde istihdam edilenlerle beraber sektörün 5 milyonun üzerinde istihdama yer açtığı belirtiliyor.
 
Aslında benzer durum 23 milyar 890 milyon dolar ihracat yaptığımız otomotiv sektöründe de söz konusu. Otomotivde de ihracat Avrupa BirliÄŸinde yoÄŸunlaÅŸmıştır. Avrupa BirliÄŸine %78,7 oranı ile  18 milyar 797 milyon dolarlık otomotiv ihracatı gerçekleÅŸtiriyoruz. Otomotiv sektöründe ilk fabrika olarak 50 bin kiÅŸi çalışırken, yan sanayide çalışan 150 bin kiÅŸi ile bu rakam 200 bine çıkmaktadır.
 
Sermaye yoğun ve yüksek değerli bir alan olan otomotivde, her ana 1 çalışan 5 yan çalışana zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle sektörün kabaca istihdam miktarının 1 milyon olduğu belirtiliyor.
 
Bir diÄŸer önemli sektör ise beyaz eÅŸya, TV ve klima olmak üzere elektrik-elektronik ve iklimlendirme sektörü geliyor. Bu sektör 7 milyar 217 milyon dolar ihracat ile dış satışlarının yarısından az fazlasını (%53,5) AB’ye yapmaktadır.
 
Ayrıca AB’ye 5,5 milyar dolarlık demir-çelik ürünleri ihracatı yanında 5,1 milyar dolarlık da kimyevi madde ihracatı gerçekleÅŸtiriyoruz. Hatta baÅŸta fındık ve kuru incir olmak üzere kuru meyvede de 3,2 milyar dolarlık ihracatın %69,4’ü olan 2,3 milyar doları AB ülkelerinedir.
 
***
 
İşin özüne dönecek olursak kısaca yeniden hatırlatalım:
 
Bugün Türkiye ekonomisinin deÄŸer yaratan, sanayisini ayakta tutan ülkeler AB ülkeleridir. Rusya bizden otomotiv almamaktadır, Çin’de  almıyor. Elektrik-elektronikte Çin bize tüm mallarını satarken, biz Avrupa’da beyaz eÅŸya ve TV’de marka oluyoruz.
 
Ve ülkemizde bu sektörlerde milyonlarca kişi iş yapmakta ve çalışmaktadır. Soframıza gelen ekmeğin büyük kısmını Avrupa Birliğine yapılan ihracat ile temin ediyoruz. Şimdi bizi iki referandum bekliyor. Önce kendi içimizdeki sistemi oylayacağız, sonra da yeni dünya düzenindeki yerimizi.
 
Bu oylamaların sonucunda da 4  milyona yakın gurbetçilerimizin ve ardından da tekstil-giyim, otomotiv ve dayanıklı tüketim sektörlerindeki milyonlarca çalışanın akıbetini belirleyeceÄŸiz.
 
Oysa bugün, bize 25,4 milyar dolar mal satan Çinliler ile tarihi Çin Seddi’nin hesabını yeniden yapmak isterdim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.