Güncel
Hayrettin Karaman: 'Hayır'cılar da bu milletin parçası, bu ülkenin vatandaşlarıdır
İfrat ve tefrit iki ucu, aşırılığı, hikmete uygun olandan uzaklaşmayı ifade eder; itidal ise iki aşırı ucun birinde değil; aklın, dinin, hikmetin gerekli kıldığı yerde, noktada, kararda ve davranışta olmaktır.
Bir millete tarihi unutturulmak istense de unutması mümkün deÄŸildir. Onun bilincinde, bilinçaltında, genlerinde, yaÅŸayan kültürün görünen ve görünmeyen noktalarında… tarihi miras yaÅŸar ve diriliÅŸi için zaman ve zemin müsait hale geldikçe dirilir, yön ve davranış belirlemede etkin olur.
İslam ümmetini, aslı ilâhî olup zaman içinde bozulmuş bulunan ve aslı ilâhî olmayan dinlerin ümmetlerinden ayıran özellikler vardır; bunlardan biri de ötekine, başta hayat hakkı olmak üzere temel insan haklarını tanıyarak ülkesinde ve dünyada barış içinde yaşama hakkı tanıyor olmasıdır.
Müslümanlar Yahudilere, Hristiyanlara ve diÄŸer din mensuplarına aralarında, kendi toplumlarında yaÅŸama hakkı tanıdıklarına, onlarla “iyilik ve adalet çerçevesinde” iliÅŸkiler kurduklarına göre kendi insanlarından olup zaman içinde deÄŸerlerine, öz medeniyet ve kültürüne yabancılaÅŸmış parçalarına bunu tanımayacaklar mı? Elbette tanıyacaklardır.
Referandum sürecinde “Hayır” cephesinde yer alan insanların büyük çoÄŸunluÄŸu iÅŸte bu “…yabancılaÅŸmış parçamızdan” oluÅŸuyor. Biz bu parça ile fikirde ve fiilde derin ayrılıklarımıza raÄŸmen müştereÄŸimizin azamisini temel kılarak birlikte, barış içinde yaÅŸamak durumundayız.
Farklı parçaların azı veya çoğu, diğerini şiddet kullanarak, ahlaki ve hukuki olmayan yöntemler kullanarak yok etmeyi, ülkede tek ses ve nefes olarak kalmayı hedeflerse bunun sonu kaostur, kaybedeni de bütün millet olur.
Ahlak ve hukuktan ayrılmaları mümkün olmayanlar karşı tarafın silahlarını kullanamazlar; onlar yalan söylüyorlar diye yalan söyleyemezler, onlar iftira ediyorlar diye iftira edemezler, onlar kumpas kuruyorlar diye kumpas kuramazlar… Karşı tarafın ahlak ve hukuk dışı eylem ve söylemlerini engellemek, bu mümkün olmadığında hakikati en açık ve kolay anlaşılır dil ile yılmadan, durmadan, usanmadan açıklamak elbette bunların hakkıdır. Bu hak kullanılmalı ama köprüler ifrat ve tefrit dinamitleriyle uçurulmamalıdır.
Kendilerine asla katılmadığım, bütün argümanlarını ya yanlış ya da yersiz ve zamansız bulduÄŸum “Hayır”cılar da bu milletin parçası, bu ülkenin vatandaÅŸlarıdır. Onlarla aynı sokaklarda, aynı binalarda, aynı toplu yerlerde bulunuyor ve yaşıyoruz. Birimizin veya bir grubun başına bir felaket gelse o siyasi ve ideolojik farkı düşünmeden yardıma koÅŸmak; insan, vatandaÅŸ ve bir ülkede paydaÅŸ olarak elimizden gelen yardımı yapmak durumundayız ve bu böyle de olmaktadır.
Ben “Evet” de hayır görüyorum, ancak referandum da gelir geçer, inÅŸallah millet ve memleket için hayırlısı ne ise o olur, sonra bu ülkede farklı kesimlerin barış ve olabildiÄŸince dayanışma içinde yaÅŸamaya devam etme süreci avdet eder.
Bu referandumun sonucu ne olursa olsun uzun vadede kazananlar; ahlak, hukuk ve itidali terk etmeyenler olacaktır.
Kaynak: Yeni Åžafak
Henüz yorum yapılmamış.