YaÅŸam
Söz incisi-Ali Haydar Haksal
Follow @dusuncemektebi2
Biz Müslümanlar, sorumlu kimseler bu dünyayı güzel ve iyi kılmak için varız. Sevda dilimiz ve aşk dilimiz budur bizim. Ötesi bizi ilgilendirmez. Kötüler örneğimiz olamaz. İşimiz iyilerle ve güzellerle.
Hayatın karmaşasında ve kirlenilmiş bir dünya ortamında güzelliklerin varlığı hissedilemiyor dense yeridir. Şu dünyada olup bitenlerin tamamı insan ile ilgili. İnsan, yeryüzünde bilinç sahibi bir varlık. Sorumlulukları da varlık bilinciyle ilgili.
Dünyada Allah’ın yarattıkları dışında eÅŸyaya ÅŸekil veren, doÄŸaya katkı saÄŸlayan insan. Ä°nsan, bir yanıyla var olma çabası içinde bir yanıyla da hemen her gün bir ÅŸeyler katıyor varlık âlemine. Bir diÄŸer yandan da yakıyor, yıkıyor, bozuyor.
Allah, Hz. Adem’e eÅŸyanın adını öğretti. Söz sahibi kıldı. Güzellikler sundu ve yeryüzüne saldı. Hz. Adem soyundan insan kendi içinde çatallandı, bölündü ve çoÄŸaldı. Ä°nsanlığın varlık nedeni ve sorumlulukları öncelikle insan olması. Ä°nsan olma varlık âlemindekilerden farklı. Melekler ve hayvanlardan farklı olarak bilinç sahibi. YaÅŸama, eylem ve söz bilinci ile ayrı bir konumda.
Günümüz dili özellikle de sosyal medyaya yansıyan hâliyle, kaba, çirkin, dedikodulu, iftira edici, dayanaksız, tekfir edici. Bu dil olumsuzluklarda sınır tanımıyor. Sonucunun nereye varacağını düşünmüyor, bilmiyor ya da biliyor. Siyasanın dili de aynı.
Bize güzel, iyi, dayanaklı, besleyici, gönülleri hoş edici bir dil gerekli. Dilimiz budur aslında. Kitabımızın dili nasılsa öyle olmalı. Peygamberin üslubu, konuşma biçimi neyse öyle olmalı. Bilgelerin, has şairlerin dili peygamber dilidir. Söz incilerini güzelliklere birbirine ulamak görevimiz. Güzel ve iyi konuşmak, insanı kırmadan, incitmeden konuşmak. Gönülleri hoş eden dil gönül dilidir, aşk dilidir, sevda yüklüdür. Şiir arınmış, tertemiz bir dil. O dil sözün fazlalığından kalabalık olandan kaçar. Sözü israf etmek insanı tüketir. Muhatabına söylenecek söz bırakmaz. Sözlerimiz yüzümüzün ifadesi. Güzel sözlerimiz inciler hâlinde dizilince onun güzelliğinden ve hoşluğundan insan mest olur.
Güzel olmayan, çirkin ve kaba söz güzelin yanında barınamaz. Sırıtır. İnsanlar birbirlerine olan sevdalarını, tutkularını güzel sözlerle dile getirirler. Bağlılıklarını, aşklarını güzel sözlerle ifade ederler. Hatipler güzel ve coşkulu güzel sözlerle vardırlar, dikkat çekerler. Güzel ve iyi konuştukça kitleler tarafından heyecanla dinlenirler. Onların konuşmaları kalıcı olur. Öfke dili insanı doğrar, ruhu incitir. Belli bir kesimin hoşuna gitse de karşıtlarını incitir, kırar. Bu da gönüllerin kırılmasına, yıkılmasına neden olur. Bir insanın gönlünü bir tek kaba, çirkin bir sözcükle kırmak olası. Yıkılınca onun eski hâline dönmesi zor. Olsa bile iz bırakır.
Çok konuşmak gereksiz konuşmaya götürür insanı. Çok konuşmak anlamsızlıklara neden olur. Çok konuşmak insanı yanlışa götürür, çelişkilere sürükler. Günümüz siyasa insanlarının içine düştüğü en temel yanlış da bu. Kendileriyle çelişen, kendilerini yalanlayan bir süreç olur. Söz kalabalığında bulunan hatipler, siyasiler, medya goygoycuları, söz şarlatanları hayatı ve dünyayı kirletirler. Söz bulamacında güzellik ve iyiliklerden söz edilemez. Orada her türlü kirlilik var, hakaret, kabalık var.
Sevda dili özdür. Peygamberimizi anlatan mevlidler, na’tlar, ilahiler ve kasideler güzellikler dizgesi. Orada gereksizliklere yer olmaz. Peygamber sevgisini oluÅŸturan da bu güzelliklerdir, yani güzel söz söyleme sanatıdır. Bir Müslüman önce kendi adına güzellikler edinmeli. Sorumlu bulunduÄŸu çevresi, kültürü, medeniyeti, dini adına güzel söylemekle yükümlü. Åžiir diliyle güzel ve iyiyi söylemek hayata anlam katar.
Biz Müslümanlar, sorumlu kimseler bu dünyayı güzel ve iyi kılmak için varız. Sevda dilimiz ve aşk dilimiz budur bizim. Ötesi bizi ilgilendirmez. Kötüler örneğimiz olamaz. İşimiz iyilerle ve güzellerle.
Henüz yorum yapılmamış.