Sosyal Medya

Güncel

AB ülkelerinin 'oy vermeyi yasaklarız' tehdidine Kurtulmuş'tan cevap

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: Şimdi şunu da söylemeye başladılar. 'Biz oy vermeyi de burada yasaklayabiliriz' noktasına da geldiler. Bunun Türkçesi de bir diktatörlüktür. Bunu eğer sineye çekebiliyorlarsa, buyursunlar yasaklasınlar. Kurtulmuş, ayrıca terör örgütü PKK'nın Olef Palme cinayetine de hatırlatmada bulundu.



Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un konuşmasından bazı satırbaşları:

"(Avrupa ülkelerinin Türk siyasetçilere karşı tavrı) Türkiye'nin meşru seçilmiş hükümetinin üyelerine, milletvekillerine orada konuşma izni vermeyenler, polis gözetiminde, polis kontrolünde PKK'nın Avrupa'da mitingler yapmasına, 'hayır' kampanyası yapmasına çok açıktan destek verdi. Bu, anlaşılabilir bir şey değildir."

OLEF PALME'Yİ PKK ÖLDÜRDÜ

"Avrupalı dostlarımız şunu akıllarına koysunlar; terör örgütlerinin iyisi kötüsü olmaz. Bu PKK terör örgütü eğer bu kadar çok şımartılır, semirtilir, beslenirse bir gün Avrupalı siyasetçilere de zarar verir. Vermedi mi? Verdi. Olof Palme cinayetini unutmasınlar. Avrupa'nın en demokrat, en ılımlı siyasetçilerinden birisi olan Palme'yi PKK öldürdü. Yani Avrupa'nın göbeğinde dahi Avrupalı siyasetçilere karşı suikast yapabilecek bir terör örgütünden bahsediyoruz."

"(AK Parti'nin Avrupa'daki toplantıları) Fiilen arkadaşlarımız gidiyor, orada yine görüşmeler yapılıyor fakat maalesef son salon toplantıları yine iptal edildi. Arkadaşlarımız orada vatandaşlarımızın evlerinde sohbetler yapıyorlar, ev toplantıları yapıyorlar. Yani beklenen o büyük katılımlı, geçen 2014 kampanyasında yaptığımız toplantılar maalesef yapılamıyor."

"Avrupa'da Neonazizm'in, aşırı ırkçılığın, neofaşizmin ayak seslerini duyuyoruz, geliyor. Yakın tarihinde hem Hitler hem Mussolini'nin faşizminden çok çekmiş olan bir Avrupa. Avrupa'nın yakın tarihi, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı arasındaki dönem kanlı bir tarih. Bu kanlı tarihin temel sebebi aşırı ırkçılıktır."

"Åžimdi ÅŸunu da söylemeye baÅŸladılar. 'Biz oy vermeyi de burada yasaklayabiliriz' noktasına da geldiler. Bu da bizim vatandaÅŸlarımızın meseleye, 'evet’e sahip çıktıklarını çok daha net bir ÅŸekilde gösteriyor. Bunu diyen bir ülke, o zaman bir adım sonrası kendi vatandaÅŸlarına da oy vermeyi yasaklayacak demektir. Bunun Türkçesi de bir diktatörlüktür. Bunu eÄŸer sineye çekebiliyorlarsa, buyursunlar yasaklasınlar."

"(Kararsız seçmenlerin durumu) İlk haftalarda biraz meselenin ne getirip ne götüreceği bilinmediği için seçmende serin bir duruş vardı. Çok şükür sahada her gün 'evet' tarafının tahkim edildiğini, kararsız olan kitlelerin sistemi anladıkça, detayları öğrendikçe çok ciddi bir şekilde 'evet'e doğru döndüklerini görüyoruz. Hiçbir sorun olmadığını, yükselen bir şekilde 'evet' oylarında toparlanma olduğunu görüyorum."

"Hiçbir güç referandumun iptal edilmesi konusunda başarılı olamaz. Hiçbir gücün buna gücü yetmez."

BaÅŸbakan Yardımcısı KurtulmuÅŸ, yeni sistemde cumhurbaÅŸkanının denetlenemeyeceÄŸi iddialarına iliÅŸkin, “CumhurbaÅŸkanı tam tersine, evet, yetkileri var ama çok da sorumlulukları var. CumhurbaÅŸkanı asla TBMM'nin üstünde yasa yapma bakımından herhangi bir yetkiye sahip deÄŸildir." dedi.

"Suriyelilerin vatandaş yapılması diye bir şey yoktur. Bu, tamamıyla seçim malzemesi olarak kullanılıyor, '3 milyon insana vatandaşlık verilecek' diye. Bunlar bizim dostlarımız, kardeşlerimizdir. Biz, onların kendi ülkelerinde de sağlık, esenlik, barış içinde yaşayacakları zeminin oluşması için gayret sarf ediyoruz."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.