'Onlar maÄŸdursa biz neyiz'

Yorulmaz, o gün mesai bittikten sonra oğlu Hakan'ın Ankara'daki evine döndüğünü ancak olaylar başlayınca evde kahvesini yarım bırakıp göreve gittiğini söyledi.

Darbe girişimi gecesi oğlunu çok aradıklarını ancak cevap alamadıklarını ifade eden Yorulmaz, "Televizyonda oranın bombalandığını duyunca iyice endişelendik. O gece yollar açık değildi, gidemedik. Yoksa ben yaya gidecektim. Sabah Gölbaşı'na gidene kadar 'Allah'ım oğlumu bize bağışla' diye dua ettim. Oraya gittiğimizde orası tamamen yerle bir olmuştu." diye konuştu.

Sonra hastaneye ve morga gittiklerini belirten Yorulmaz, "Kardeşim ile oğlu 'Sen dur, biz bakalım' dediler. Onlar ağlayarak çıkınca 'Eyvah Hakan gitti' dedim. Sonra morga kendim gittim, yüzünü açtım. Oğlumun yüzünde kan lekeleri vardı. Sadece yüzünü açtım baktım." dedi.

"Bunlar artık şeytanlaşmışlar"

Yargılanan FETÖ üyelerinin benzer ifadeler vererek inkar politikası izlediklerine işaret eden Yorulmaz, şu ifadeleri kullandı:

"Tornadan çıkmış gibi aynı ifadeleri veriyorlar. Aynı tornadan çıkmış gibi. Bunların ifadeleri aynı yerden geliyor. Bunlar artık şeytanlaşmışlar. Şu anda bunlar mağdur edebiyatı yapıyor. Onlar mağdursa biz neyiz. Şehit ailesi olarak biz mi suçluyuz? Devlet suçluya cezasını verecek. Kısasa kısas. Elbette idam istiyorum ben. Benim yüreğimi soğutmaz ama bir nebze olsun soğutsun."

İsmail Yorulmaz, oğlu Hakan Yorulmaz'ın annesini 2014'te umreye gönderdiğini dile getirerek şunları kaydetti:

"OÄŸlum annesine umre sözünü yerine getirmiÅŸti. Ben de 'Allah izin verir de sizi evlendirirsem eÅŸin ve sen, annen, kız kardeÅŸin ve eÅŸiyle birlikte umreye götüreceÄŸim.' dedim. OÄŸlum da 'Tamam baba' dedi. OÄŸlum yaÅŸasaydı bu yıl umreye gidecektik. Onun ahdi vardı. Biz de onun ahdini yerine getirdik ve umreye gittik. OÄŸlum için umre yaptık. Orada bizim kafilede yer alanlarla hatim yaptık ve dua ettik."