Sosyal Medya

Güncel

Hayır diyenler için mesele anayasa mı Erdoğan mı?

İnsanların layık olduğu idareyi yaşayacağını söylemek, aynı zamanda onların neye liyakat kesp ettiklerini söylemek demek olur. Bu da, bizim kendimizi neye layık saydığımızla bağlantılıdır. İnsanlar kendilerini içinde yaşadıkları kurulu düzenin menfi şartlarına layık sayıyorlarsa ona uyum sağlamaya çalışırlar, yok eğer kendilerini daha iyi şeylere layık görüyorlarsa kurulu düzeni kendilerine layık gördükleri duruma doğru değiştirmeye, evirmeye, dönüştürmeye çaba gösterirler.




 

Rasim Özdenören
 

İmdi, önyargılı olmayanlar kurulu düzeni değiştirmeye çaba gösteriyor.

Kurulu düzen esasen çoktandır yozlaşmaya başladı.

Art arda gelen hükümetler; başlamadan hitama erdirilen projeler; yarım bırakılmış teşebbüsler; hiç başlanmayan, başlamaya fırsat bulunamayan veya fırsat bırakılmayan hayaller; uçup giden yıllar; havaya savrulan emekler: bunlar ve daha fazlası kurulu düzenin bu milletin eteğinde köstek çivisi olarak perçinlenip kalmıştır...

Aklı başında herkes öngörülen değişimi onaylıyor, evet diyor.

Ama kimileri olayı hâlâ kişisel bir mesele zemininde tutmaya çaba sarf ediyor.

Bugün kurulu düzene sahip çıkanların, Asrı Saadet'te atalarımızın dini elden gidiyor diyerek putperestliğe sahip çıkanlardan ne farkı var?

Bu teklif, bu değişim teklifi Tayyip Erdoğan'dan gelmeseydi destek çıkarlar mıydı?

Hiç kuşku yok.

Salt Erdoğan istiyor diye karşı konuyor. Demek ki, mesele aslında anayasa veya rejim veya sistem meselesi değil. Şayet bu anayasa oylamasında hayır çıkarmayı başarırlarsa mesele kalmayacak. Çünkü onlara göre mesele değişim, anayasa falan değil. Mesele Tayyip Erdoğan...

Anlaşılması gereken husus şudur: değişime karşı çıkılması, onun tecelli etmesiyle, sebeplendikleri çıkarın elden kaçacağı kaygısının yaşanmasından ötürüdür. Değişimden yoksa niçin gocunulsun ki!

Bir gün biri: “Bu düzen deÄŸiÅŸmelidir” talebinde bulununca, tekelci düzenin borazanları, oligarÅŸinin dümenini elinde tutmaya çalışanlar bir ağızdan ve bir nefes halinde bildik marÅŸlarını çalmaya baÅŸlıyor ve dünyanın her tarafından “söyletmen urun!” nidasıyla Bremen mızıkacıları yaygarayı basıyor.

Savundukları ve deÄŸiÅŸmesini istemedikleri düzen, doksan yılda yüzbinlerce insanın hayatına mal olsa veya düzenin tıkanmışlığından ÅŸikâyetçi gibi görünseler de, asıl gıdasını bu iliÅŸkiden saÄŸladığı belli olan çevreler “Ä°stemezük!” diye tepinmeyi sürdürür.

İşin ironisi şurada ki, değişim gerçekleşince onun nimetinden onlar da yararlanacak...

 

Kaynak: Yeni Åžafak

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.