Sosyal Medya

Kürsü

Ah Hollanda! - Abdurrahman Dilipak

Hollanda bugün faşizm ve demokrasi cephesi olarak fiilen bölünmüştür ve bugün Türkiye ve İslam üzerinden verilen savaş, yakın gelecekte, kaçınılmaz olarak kendileri arasında bir “iç savaş”a dönüşecektir. Bu durum demokrasi tarihi için “Tarihin sonu”dur. Bu “Medeniyetler arası çatışma”, aslında Avrupa’nın kendi iç savaşıdır. (...)Avrupa bizi ve Wilders’i, daha doğrusu yükselen faşizmi, FETÖ ve PKK / PYD’yi test etti, sonuç ortada..



Wilders’in Netherlands’ına olanları biliyorsunuz.
 
Wilders Ä°slamofobik bir Siyonist faÅŸist. 
 
“Alçak Ãœlke” diyeceÄŸim, birileri hakaret zannedecek. Ãœlkenin büyük bir bölümü deniz seviyesinin altında olduÄŸu için oraya Netherlands, yani “Alçak Ãœlke” deniyor.. Fransızlar da bu bölgeyi Pays-Bas yani “alçak ülke” olarak tanımlar. EÄŸer kutuplardaki buzullar erimeye devam edecek olursa yakın gelecekte sırf bu sebeple Hollanda diye bir ülke olmayabilir..
 
Türkiye karşıtı ve Ä°slamofobik söylemleriyle de bilinen Geert Wilders’in partisinin adı Özgürlük Partisi (PVV). BaÅŸbakan Mark Rutte’nin partisinin adı da Özgürlük ve Demokrasi için Halkın Partisi (VVD). Rutte merkez saÄŸda bir politikacı. 
 
Bu Mark Rutte denilen adam 50 yaşında bir politikacı. Partisinin adı Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi. Ne özgürlük ama, o ne demokrasi öyle, halkçılıkları da CHP’nin halkçılığına benziyor. Bu adam 14 Ekim 2010’dan beri BaÅŸbakan. 
 
1991’e kadar Liberal Gençlik Örgütünde çalışmış. 2004’de bakan olmuÅŸ. Bekâr. Kalvinist Reform Protestan Kilisesi üyesi. 
 
Hollandalıların demokrasiye ve insan haklarına baÄŸlılığını biz Bosna’da Srebrenitsa katliamında gördük!? 
 
Bugün Rutte, seçmen toplam sayısının % 12’sinin bile desteÄŸini alan biri deÄŸil.. Seçmenin yarısı sandığa gitmemiÅŸ, gidenin de % 25’inin oyunu ancak almış. Batının cici demokrasisi böyle. Kalkmış bize laf söylüyorlar.
 
Biliyorsunuz herhalde Hollanda’da uyuÅŸturucu kullanımı serbest. Balkonunuzda esrar yetiÅŸtirebilirsiniz. lezbiyen ve homoseksüel evlilikler de serbest.. Bu rezaletin arkasında bu kafada insanlar var. Özgürlük deyince fuhuÅŸ, alkol ve uyuÅŸturucu anlıyorlar..
 
ÇarÅŸamba günü Hollanda’da parlamento seçimi var. Öyle anlaşılıyor ki, merkez saÄŸda diye tanımlanan liberal Rutte, Wilders’in oyunu almak için, kendinin Wilders’ten daha fazla Ä°slam karşıtı, Türk ve yabancı düşmanı olduÄŸunu göstermek için bu skandala imza atmış olabilir..
 
Bu rezalet FETÖ ve PKK destekli Hollanda üzerinden Türkiye’ye karşı bir 15 Temmuz ya da Gezi kalkışmasıdır.. Almanya’daki Siyonist medya 16 Nisan referandumuna FETÖ, PYD, CHP ve HDP söylemleri çizgisinde fiilen katılmış ve Evet kampanyalarını fiilen engellemiÅŸlerdir..
 
Dikkat ediyor musunuz, “MonarÅŸi”den ses yok. “Derin Hollanda” susuyor.. Bu süreçte Almanya sübap görevi yapmıştır.. Ä°sveç bu rezalete destek verdi. Bakalım bundan sonra neler yaÅŸanacak.
 
Zaten 2 gün sonra Hollanda’da seçim var. Bu olayın Hollanda seçimlerine ne yönde etki edeceÄŸini göreceÄŸiz.. Sonuç ne olursa olsun Hollanda bugün düne göre faÅŸizme daha yakın. Hele bir de Wilders seçimden 1. parti olarak çıkarsa bu sonuç AB’nin geleceÄŸini  en az Brexit kadar etkileyecektir.. Bundan sonra gözler Fransa ve Almanya seçimlerine dönecektir. Bu olay Hollanda seçimlerine katılımın düşük olmasına ve iptal oylarında patlamaya sebep olabilir..
 
Hollanda bugün faÅŸizm ve demokrasi cephesi olarak fiilen bölünmüştür ve bugün Türkiye ve Ä°slam üzerinden verilen savaÅŸ, yakın gelecekte, kaçınılmaz olarak kendileri arasında bir “iç savaÅŸ”a dönüşecektir. Bu durum demokrasi tarihi için “Tarihin sonu”dur. Bu “Medeniyetler arası çatışma”, aslında Avrupa’nın kendi iç savaşıdır.
 
Bu olayın 16 Nisan’a yansımasına gelince, göreceksiniz bu olay EVET’e desteÄŸi artıracaktır.. Bu olay bir engelleme, yıldırma, caydırma, bastırma operasyonu idi, ama bu senaryo sahiplerinin ellerinde patladı. Tüm dünyada bu olayı duymayan kalmadı. Batı kendi küçük düşerken, desteklemeye çalıştığı çevrelere de zarar  verdi..
 
Bu olay 15 Temmuz ruhunu canlandırdı, Gezi ruhu bir kere daha mahkûm edildi.. Bu olay FETÖ’cüler ve PYD / PKK çevrelerinin, onlara destek verenlerin, onlarla iÅŸbirliÄŸi yapanların iÅŸini zorlaÅŸtırdı.
 
Bu iş uluslararası ilişkiler ve hukuk, AB ve NATO ittifakı açısından tam bir rezalet. Bu diplomatik bir skandaldır. Bu rezalet karşısında sessiz kalan ülkeler açısından da bu durum ciddi anlamda bir talihsizlik anlamına gelmektedir..
 
Avrupa bizi ve Wilders’i, daha doÄŸrusu yükselen faÅŸizmi, FETÖ ve PKK / PYD’yi test etti, sonuç ortada..
 
Hep soruyorduk ya, nasıl Nobel Barış Ödülü verdiÄŸiniz bir adamı Sisi’ye danışman yaptınız, Tony Blair gibi bir adamı bu kadar ucuza harcadınız?” diye, Marksist PYD karargâhındaki Amerikan bayrağını soruyorduk, “Marksist Fehriye Erdal’ın nasıl Avrupa’dan himaye gördüğü”nü soruyorduk ya, batıdaki demokrasi, özgürlükler konusunda dünyaya gösterecek somut bir örneÄŸimiz daha var: Hollanda örneÄŸi.. Srebrenitsa’yı yeteri kadar anlatamamıştık dünyaya, ÅŸimdi onu da ekleyerek yeniden konuÅŸacağız ve bu tartışma 16 Nisan’la da sonlanmayacak. Göreceksiniz bu iÅŸin faturası ve ona destek verenler için içeride ve dışarıda tahmin ettiklerinden çok daha ağır olacak. Selam ve dua ile.. 
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.