Erdoğan'dan Hollanda'ya yaptırım çağrısı

CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, Kocaeli'nde düzenlenen toplu açılış töreninde halka hitap etti. 

KonuÅŸması sık sık tezahüratlarla kesilen ErdoÄŸan, "Gençler fazla kalmadı 36 gün... Ona göre." ifadelerini kullandı. 

"16 Nisan referandumu pek çok konuda bir turnusol kağıdı." diyerek konuÅŸmasını sürdüren CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, tezahüratlar üzerine, "Kızlar, ana muhalefetin başındaki zat ne zannediyor biliyor musun? 18 yaşında sadece erkekler girecek parlamentoya, kızların gireceÄŸini bilmiyor. Bak onu da öğrensin. Niye? Bakıyorum hesabı yaparken hep erkekler üzerinden yapıyor. Sorarsan bunlar kadın haklarından da iyi anlarlarmış. Anlamazlar. Bilmezler. Ä°nÅŸallah kızlarımız da erkeklerle beraber genç, 18-25 yaÅŸ arası parlamento sıralarında yerlerini alacaklar." deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

"SENİN HER YERİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYESİ OLSA NE YAZAR?"

Erdoğan, dün Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya yönelik tavrına ilişkin ise şunları kaydetti:

"Dün Hollanda'da yaşanan kepazeliği izlediniz değil mi? Bir yandan Dışişleri Bakanımızın uçağının iniş iznini iptal ediyorlar, diğer taraftan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızın bir hanım, önünü kesip, yanında maslahatgüzar ve ablası konsolosluk binamıza girmesini engelliyorlar. Uluslararası hukukta büyükelçilikler, konsolosluklar kendi topraklarıdır o ülkelerin. Yani şu anda Hollanda'daki büyükelçilik de konsolosluk da bizim toprağımızdır. Düşünebiliyor musunuz? Kapıyı açmıyorlar. İçeriden konsolosu dışarı çıkartmıyorlar ve Bakanımızı oraya göndermiyorlar. Bunu yapan kim? Hollanda. Kim bu? Avrupa Birliği üyesi. Yahu senin her yerin Avrupa Birliği üyesi olsa ne yazar? Sen önce uluslararası hukuku öğren. Demokrasi nedir onu öğren. Yeri geldiği zaman Türkiye'ye demokrasi dersi vermek isteyenler önce bunu öğrenin, bunu."

"GEREĞİNİ NASIL YAPACAĞINIZI BİLİYORSUNUZ DEĞİL Mİ?"

ErdoÄŸan, çarÅŸamba günü Hollanda'da seçim yapılacağını hatırlatarak, "Seçimden dolayı, beyler, ırkçılık yapmak suretiyle, oy toplayacaklarını zannediyorlar. Ben ÅŸimdi buradan Hollanda'daki Hollanda vatandaşı olan kardeÅŸlerime sesleniyorum; Ne yapacağınızı biliyorsunuz deÄŸil mi? GereÄŸini nasıl yapacağınızı biliyorsunuz deÄŸil mi?" diye konuÅŸtu. 

Åžu anda Hollanda, Almanya, Belçika, Ä°skandinav ülkelerinin televizyon ekranlarından kendisini izlediÄŸini belirten ErdoÄŸan, "Hepsine sesleniyorum; Ne yapacağınızı biliyorsunuz deÄŸil mi? Türkiye düşmanlarına karşı, CumhurbaÅŸkanınıza düşmanlık yapanlara karşı, orada ne yapacağınızı biliyorsunuz deÄŸil mi? Kullanacakları oyları nasıl deÄŸerlendireceklerini o kardeÅŸlerim çok iyi biliyorlar." ifadelerini kullandı. 

"DAHA SEN BEDEL ÖDEMEDİN"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bir ülkenin bakanı bir yana, herhangi bir vatandaşının hiçbir gerekçe gösterilmeksizin bu tarz muamelelere maruz bırakılmasının asla kabul edilemeyeceÄŸini vurgulayarak, konuÅŸmasını şöyle sürdürdü: 

"Hollanda polisi daha da ileri giderek, bu durumu protesto eden vatandaÅŸlarımızın üzerine atlarıyla, itleriyle saldırarak, demokratik haklarını kullanmak dışında talepleri olmayan insanları darbetmiÅŸtir. Gazetecileri darbetmiÅŸtir, yerlere yatırmıştır. Bir süredir Almanya baÅŸta olmak üzere, hemen tüm Avrupa ülkelerinde benzer zorluklarla karşılaşıyoruz. Bugün çıkmış Hollanda BaÅŸbakanı açıklama yapıyor; 'Türkiye ile iliÅŸkilerimizi düzelteceÄŸiz.' Neyi düzeltiyorsun? Dur bakalım, daha sen bedel ödemedin. Önce bunun hesabını vereceksin. 

Sen benim bir bayan bakanıma, orada akla hayale gelmez ÅŸekilde, edepsizce ona davranırsan, bunun hesabını vereceksin. Benim vatandaÅŸlarımın üzerine at, it sürersen, bunun hesabını vereceksin. Dolayısıyla öyle Türkiye hakkında bilmem ne raporu hazırlamak falan, geç o iÅŸleri. Biz bize yeteriz. Bize bu millet yeter. Bize Allah yeter." 

"BU İŞİN HESABINI SORACAĞIZ"

BaÅŸbakan Binali Yıldırım'ın, akÅŸam Hollanda BaÅŸbakanı Mark Rutte'yi aradığını anımsatan ErdoÄŸan, "VerdiÄŸi cevap; 'ÇarÅŸamba günü seçim var, burada sıkıntılı durum var. Herhangi bir ÅŸey yapamayız. Bakan burayı terk etsin.' Åžuna bak. Seni Türkiye gibi bir ülkenin BaÅŸbakanı arıyor, verdiÄŸi cevaba bak. Gün ola harman ola. Åžu anda biz sabırlıyız. Sabırla bu iÅŸin üzerine giderek, bu iÅŸin hesabını soracağız. Öyle bu burada kalmaz." diye konuÅŸtu. 

"TÃœM ULUSLARARASI KURULUÅžLARI HOLLANDA'YA YAPTIRIM UYGULAMAYA DAVET EDÄ°YORUM"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Hollanda'da yaÅŸanan hadisenin, diplomasinin, uluslararası hukukun, teamüllerin, nezaketin ayaklar altına alınması olduÄŸuna dikkati çekerek, "Avrupa'dan ses çıkıyor mu? Çıkmıyor. Niye? Bunlar birbirini ısırmaz, aynıdırlar. Hollanda, Avrupa BirliÄŸi üyesi bir hukuk devleti gibi deÄŸil, bir muz cumhuriyeti gibi davranmıştır. Yıllarca Türkiye'ye insan hakları, hukuk, demokrasi nutukları çekenlerin kendilerinin aslında bu deÄŸerlerden ne kadar uzak olduÄŸunu tüm dünya gördü. Åžimdi, yaptıkları terbiyesizliÄŸe kılıflar uydurmaya çalışıyorlar. Ne söylerlerse söylesinler, mızrak çuvala sığmaz. Yapılan iÅŸin adı bir skandaldır. Hollanda, bu terbiyesizliÄŸinin bedelini mutlaka ödeyecektir. Buradan Avrupa BirliÄŸi organlarını ve demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devletini koruma misyonuyla çalışan tüm uluslararası kuruluÅŸları, Hollanda'ya karşı seslerini yükseltmeye, hatta yaptırım uygulamaya davet ediyorum." deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

"IRKÇI SÖYLEMLERİN GİDEREK YÜKSELMESİ, AVRUPA'NIN GELECEĞİNİ TEHDİT EDİYOR"

Meselenin 16 Nisan halk oylamasının ötesinde bir anlama sahip olduğunu belirten Erdoğan, "Avrupa kıtası, Türk düşmanlığı, Müslüman düşmanlığı, İslam karşıtlığı hastalıklarının pençesinde inlemektedir. Irkçı partilerin ve ırkçı söylemlerin giderek yükselmesi, Avrupa'nın geleceğini tehdit ediyor." dedi.

"ALDIÄžIN OYLAR ORTADA"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tutturmuş bir tek adamlık, tek adamlık... Yedi seçim kaybettin hala partinin başında duruyorsun. Tek adam sensin. Öyle mi? Eğer senin, partinin mensuplarının iradesine saygın olsa bırakıp gitmen lazım. Partinin tabanına saygın olsa bırakıp gitmen lazım. Aldığın oylar ortada. Hala partinin başında duruyorsun. Batı'da bir parti başkanı bir seçim kaybetse, iki seçim kaybetse hemen istifasını verir gider ama bunda böyle bir nezaket yok. Anlamaz bu işten ama er veya geç Kemal gidicidir." ifadesini kullandı.