Kürsü
Dini yapı başkalaşınca.. - Ahmet Taşgetiren
Follow @dusuncemektebi2
İslami alanda oluşmuş farklı yapılar (Cemaat, tarikat, hareket vs.) bünyesinde zaman içinde ayrışmalar, çözülmeler, başkalaşmalar, dağılmalar yaşanıyor. Bu durumda gözlemlenen en belirgin durum, ciddi bir özeleştirinin yapılmaması. İnsanlar ayrışmış gruplar içinde yerlerini alıyor, belki o grupların da ayrışacağı zamana kadar birlikteliklerini sürdürüyorlar. Hangi niyetle başlamıştık, neden ayrıştık, başkalaştık mı, hedeflerimiz yerli yerinde duruyor mu, biz kişilik olarak yerli yerinde duruyor muyuz, bunların tahlili yapılmıyor, dolayısıyla ayrışmalar, başkalaşmalar, büyüyüp çözülmeler akıp gidiyor.
Bu durumu pek çok yapı için değerlendirebiliriz.
Ancak bu meselede en dramatik vakıanın Gülen Hareketinin “FETÖ'leÅŸme”sinde yaÅŸandığı söylenebilir.
“FETÖ”evet, ona karşı yürütülen mücadelede oluÅŸmuÅŸ bir tanımlama. O yapıya mensup kiÅŸilerin bu tanımlamayı kullanmamaları normal.
Ama o yapının mesela çoktandır bir “Hizmet hareketi” olmadığı da bir vakıa. Hatta Cemaat'in önce “The Cemaat”, sonra “Camia” diye nitelenmesi bile, “Cemaat”in dini hüviyetine yönelik bir iç mesafe olması sebebiyledir. Peki, o yapıya baÄŸlı olanlar, bu sürecin tahlilini yaptılar mı? Yani “Biz nereye gidiyoruz?” sorusunun cevabına kafa yoran birisi oldu mu?
Ben ÅŸuna inanırım: O yapıya baÄŸlı onbinlerce -belki daha fazla- insanın çok çok önemli kısmı, islami hassasiyetle orada yer almışlardır. Sayın CumhurbaÅŸkanı'nın ifadesine yansıyan “Alnı secdeye gelen insanlar” tanımlaması yanlış deÄŸildir. Fethullah Gülen de o insanlar için “Hoca”dır. Åžunu söylemek de mümkün: O yapı içinde yer alan insanların pek çoÄŸu “islami hayat”ı orada edinmiÅŸlerdir. Yani Ä°mam Hatip gibi dini eÄŸitim veren alanlardan gelenler sınırlıdır.
Sonunda o hareketin, baÅŸka projelerle baÅŸlatıldığı iddiaları bir yana, en azından baÄŸlılar açısından “Ä°slam'a hizmet” gayesi taşıdığı kuÅŸkusuzdur.
Peki gelinen nokta ne?
15 Temmuz'u baÄŸlılara “Tiyatro” diye sundular. Bugüne kadar yapılan tek izah bu. “BaÄŸlılar”ın pek çok yapıda olduÄŸu gibi“gözü baÄŸlı” karakteri de bu izahı içselleÅŸtirme sonucunu doÄŸurdu.
Ancak davalar baÅŸladı ve pek çok itiraf, “Ä°liÅŸki”yi ortaya koyuyor. “Tiyatro” ise bunu oynadınız, dedim ben. Aktörler siz oldunuz. Kaldı ki, ErdoÄŸan'a açtığınız savaÅŸ da, kabul edilebilir deÄŸildi. “ErdoÄŸan da bize savaÅŸ açmıştı” diyebilirsiniz, ama orada bile, kendi kendinize “Ne yapıyoruz biz?” diye sorabilirdiniz. En başından beri “Bu savaÅŸa kadınları, gençleri sokmayın” diye yazdım. En uçtaki adamları savaÅŸa soktunuz. Åžu anda 96 bin kiÅŸi ihraç edilmiÅŸ devletten. Burada ihraç eden iradeyi suçlamak kolay. Peki o insanların her birini savaÅŸa sokan iradeye bir ÅŸey söylenmeyecek mi?
“Hocaefendi”hep “Hocaefendi” kalacak öyle mi?
Bütün dünyada faaliyet gösteren “Türkiye çıkışlı” bir hareket, “ErdoÄŸan'a karşı” gibi sunulan, ancak “Türkiye'ye karşı” olarak algılanması kaçınılmaz bir savaşı sürdürüyor.
Hareketin başında olanlar-samimiyet sorgulaması bir yana- iÅŸin bir noktasında “Dindar bir siyasi kadro” ile savaÅŸa savaÅŸa ilerlemeyi mi planlamışlardı? 15 Temmuz'dan bu yana bütün süreç kendi etraflarında döndüğü halde, akla yakın bir izah denemesinde bulunmadılar. “Ne oldu 15 Temmuz'da, darbe giriÅŸiminde rol alanlar kim, TSK bünyesindeki baÄŸlılarınız ne arıyor darbe sürecinde, onları baÅŸkaları mı kullandı, siz baÅŸkalarını mı kullanacağınızı düşündünüz, gerçekte ne oldu? Sonuçta hezimet olduÄŸuna göre, en azından koca yapıyı böyle bir hezimetin içine sürükleyenler, bunun en tepedeki kiÅŸiye maliyeti olmayacak mı?”
Hareketin baÄŸlıları, -bunu ben bu tarzdaki her yapılanmanın baÄŸlıları için söylüyorum- böyle bir yapıya tam da bugün gelinen durum için mi baÄŸlanmışlardı? Åžu an gelinen noktada Ä°slam'la ilgili ne var? Åžu an ödenen bedeller, islami bir hizmetin karşılığı mı, yoksa yukarda birilerinin baÄŸlılar üzerinden yürüttüğü bir “Fesad”ın karşılığı mı?
Özeleştiri yapılmazsa, yanlışlar da, bedel ödemek de devam eder gider.
Bir de İslam'a ödetilen bedeli düşünün!
Henüz yorum yapılmamış.