Sosyal Medya

Dünya

Bir yılda 10 gerilim

Almanya’nın Türk bakanlara toplantı yapmaları için izin vermemesi, iki ülke arasında yeni bir gerilime yol açtı. Bu, son bir yılda yaşanan birçok gerilimden sadece biri.



Almanya ile gerilim bir kez daha tırmanıyor. 16 Nisan referandumu için Almanya’daki seçmene yönelik kampanya yürütmek isteyen AK Partili bakanlar, Bekir BozdaÄŸ ve Nihat Zeybekci'nin programlarına izin verilmemesi, yeni bir krize sebep oldu.

Ankara'dan sert açıklamalar geldi. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.

Bu, Erdmann’ın geçen yıl Mart ayından bu yana altıncı kez bakanlığa çaÄŸrılışı...

Bundan bir gün önce, 1 Mart’ta da Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Alman DışiÅŸleri’ne çaÄŸrılmıştı. Konu, Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasıydı. Yücel, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın e-postalarının ele geçirilip sızdırılmasıyla ilgili yaptığı haberler nedeniyle 27 Åžubat’ta tutuklanmıştı.

Alman DışiÅŸleri Bakanlığı, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Türk-Alman iliÅŸkilerinin zor bir süreçten geçtiÄŸi, Deniz Yücel’in tutuklanmasının bunu daha da zorlaÅŸtırdığı” ifadesini kullanmıştı.

Son bir haftada yaşananlar, bir süredir Türk-Alman ilişkilerinde ortaya çıkan gerilimlerden sadece bir bölümünü yansıtıyor. Son bir yıla bakıldığında, pek çok gelişme ilişkilerde gerilime yol açtı.

1) Alman kanalında Erdoğan videosu

17 Mart 2016’da, Alman NDR televizyonunda bir mizah programında ErdoÄŸan’a yönelik ağır eleÅŸtiriler içeren bir video yayınlandı. Videoda, CumhurbaÅŸkanı’na hakarete varan ifadeler yer aldığı gerekçesiyle Büyükelçi Erdmann DışiÅŸleri Bakanlığı’na çaÄŸrıldı ve rahatsızlık dile getirildi.

Alman muhalefet partileri, o dönemde Türkiye ile mülteci anlaşması yapan Alman yetkilileri bu uyarıya sessiz kaldığı gerekçesiyle eleştirmişti.

2) Alman Büyükelçi, Can Dündar’ın duruÅŸmasına katıldı

MÄ°T TIR’ları haberi sebebiyle yargılanan dönemin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün 25 Mart’ta Ä°stanbul Adliyesi’ndeki ilk duruÅŸmasına, Alman Büyükelçi Martin Erdmann da katıldı.

Erdmann, duruÅŸmaya katılarak ‘yargıya müdahale edici davranışlarda bulunduÄŸu’ gerekçesiyle bir hafta içinde ikinci kez DışiÅŸleri Bakanlığı’na çaÄŸrıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da duruşmaya katılan yabancı diplomatlara yönelik sert ifadeler kullandı:

“Siz kimsiniz ya? Sizin ne iÅŸiniz var orada? Yani, diplomasinin de bir edebi var, adabı var. Burası senin ülken deÄŸil. Burası Türkiye. Sen konsolosluk binası veya konsolosluk sınırları çevresinde hareket edebilirsin, diÄŸerleri izne tâbi. Bunlar kalkıp, bu ülkenin içerisinde bir gövde gösterisini yapabilecek kadar haddi tecavüz edebiliyor.”

Almanya ile Can Dündar’ın davasıyla baÅŸlayan kriz burada bitmedi. Mayıs ayında sonlanan davada 5 yıl 10 ay hapis cezası alan Dündar, temyiz sürecinde yurt dışına çıktı. Hakkında yakalama kararı bulunan Dündar, Haziran 2016’dan bu yana Almanya’da yaşıyor.

Kasım ayında hakkında yakalama kararı çıkan Dündar’ı, kararın çıkmasından birkaç gün sonra dönemin Almanya CumhurbaÅŸkanı Joachim Gauck saraya davet etti. Dündar’ın sarayda ağırlanması, ardından Alman Adalet Bakanlığı’ndaki resepsiyona konuÅŸmacı olarak davet edilmesi Ankara’nın tepkisine neden oldu. Almanya’nın Ankara BüyükelçiliÄŸi Maslahatgüzarı DışiÅŸleri Bakanlığı’na çaÄŸrılarak Dündar hakkında yakalama kararı bulunduÄŸu hatırlatıldı.

Dündar, 2017 başında, Almanya’dan yayın yapan bir internet haber portalının başına geçti.

3) Alman Parlamentosu ‘soykırım’ dedi

Alman Parlamentosu, 1 Haziran 2016’da, 1915 olaylarını 'soykırım' olarak nitelendiren tasarıyı onayladı. Karar metni, "1915-1916 yıllarında Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu'nda Ermenilere ve diÄŸer Hristiyan azınlıklara uygulanan soykırımın hatırlanması ve anılması" baÅŸlığını taşıyordu. Yani, sadece Ermenilere deÄŸil, Hristiyan azınlıklara da 'soykırım uygulandığı' iddia ediliyordu.

Kararın hemen ardından Türkiye, Berlin Büyükelçisi’ni istiÅŸareler için Ankara'ya çağırdı. Almanya'nın Ankara Büyükelçisi o dönem Türkiye’de olmadığı için maslahatgüzar DışiÅŸleri Bakanlığı'na çaÄŸrıldı.

Bakanlık’tan yapılan açıklamada karar ‘utanç verici’ olarak nitelendirildi.

Kenya'ya düzenlediği resmi ziyarette gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Almanya-Türkiye ilişkileri ciddi mânâda etkilenir" uyarısında bulunmdu.

Krizin ardından Türkiye ile AB arasındaki mülteci anlaÅŸmasının mimarlarından olan Alman BaÅŸbakan Merkel, gerilimi azaltmak için yumuÅŸak ifadeler kullandı, “Herhangi bir konuda farklı görüşlerde olunsa da Türkiye ile dostane ve stratejik iliÅŸkilerin yelpazesi çok geniÅŸtir” dedi.

4) Ä°ncirlik ziyareti talepleri reddedildi

1915 olaylarını ‘soykırım’ kabul eden kararın ardından bu kez Ä°ncirlik ziyaretiyle ilgili bir gerilim yaÅŸandı.

Temmuz ayında Ä°ncirlik’teki Alman askerlerini ziyaret etmek isteyen Alman Savunma Bakanlığı MüsteÅŸarı Ralf Brauksiepe baÅŸkanlığında, milletvekillerinden oluÅŸan bir heyetin talebi reddedildi.

23 Haziran’da konuyla ilgili açıklama yapan DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, “Ä°ncirlik Ãœssü'ne askeri ve teknik heyetler gelebiliyor, askeri olmayanların, özellikle siyasetçilerin Ä°ncirlik’e ziyaretini uygun görmüyoruz” dedi.

Bu geliÅŸmeler üzerine, Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen 1 Temmuz’da Ä°ncirlik’e giderek burada görev yapan alman askerlerle bizzat görüştü. Ardından, Ekim ayında milletvekillerinin de üssü ziyaret edeceÄŸini açıkladı.

Ä°ncirlik gerilimi, o dönem DışiÅŸleri Bakanı olan Steinmeier’in 1915 kararıyla ilgili yaptığı açıklama sonrası yumuÅŸadı. 2 Eylül'de açıklama yapan Steinmeier, Almanya Parlamentosu'nun kararının parlamentoya ait olduÄŸunu, bu kararın hukuki baÄŸlayıcılığının olmadığını söyledi.

Ardından ÇavuÅŸoÄŸlu, "Mecliste sözde soykırım ile ilgili aldıkları karardan dolayı bu izni vermedik. Ve bu izni verebilmemiz için ortaya koyduÄŸumuz ÅŸart da belliydi. Almanya da bu ÅŸartı yerine getirdi. Yaptığı açıklama ile bu kararın niçin uygulamada baÄŸlayıcılığı olmadığını vurguladı” dedi.

Alman vekiller, Temmuz ayı için planlanan ziyareti böylece 5 Ekim’de gerçekleÅŸtirebildi.

5) 15 Temmuz sonrası ErdoÄŸan’a mitinge baÄŸlanma yasağı

Ankara’dan, 15 Temmuz sonrası Berlin’den beklediÄŸi desteÄŸi bulamadığı gerekçesiyle tepkili açıklamalar geldi.

Bununla ilgili en net adım, 31 Temmuz’da Köln’de yapılması planlanan ‘Darbeye karşı demokrasi mitingi’ öncesinde geldi. Mitinge telekonferans yöntemiyle katılacak olan ErdoÄŸan’ın bu izni iptal edildi.

İznin iptalini, güvenliği gerekçe gösteren Köln polisi istemişti. Mitingden bir gün önce Alman Anayasa Mahkemesi bu talebi onayladı. Erdoğan telekonferans yöntemiyle mitinge katılamadı ve mesajı okundu.

1 AÄŸustos'ta Ankara dışında olan Alman Büyükelçi yerine Büyükelçilik Maslahatgüzarı Robert Dölger, bir kez daha Türk DışiÅŸleri Bakanlğı'na çaÄŸrıldı. CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, karar için “kabul edilemez” dedi:

“Sayın Recep Tayyip ErdoÄŸan’ın mesajının Alman yerel makamları ve Anayasa Mahkemesi tarafından engellenmesinin gerçek sebebini merak ediyor, Alman makamlarının tatmin edici bir izahta bulunacağını umut ediyoruz.”

ErdoÄŸan’ın telekonferans yöntemiyle baÄŸlanmasına izin verilmedi, referandum öncesi bakanların izinleri de iptal edildi. 18 Åžubat’ta Düsseldorf’ta, ‘Memleket sevdalıları evet diyor’ baÅŸlığıyla düzenlenen buluÅŸmada ise BaÅŸbakan Binali Yıldırım’ın Türklere seslenmesine izin verildi.

6) Gülen Örgütü mensupları Almanya’da

BaÅŸta Zekeira Öz ve Celal Kara gibi savcılar olmak üzere Gülen Örgütü’ne mensup bazı isimlerin Almanya’da barınması da, Türkiye ile Almanya arasındaki iliÅŸkileri gerdi. Gerilim, 15 Temmuz’daki darbe giriÅŸimi sonrası arttı. Ankara, bu isimlerin Türkiye’ye iade edilmesini talep ediyor.

2 Kasım’da açıklama yapan Alman Adalet Bakanı Heiko Maas, “Åžu anda talepleri tek tek inceleyerek, söz konusu olan olaÄŸan bir suç mu diye bakıyoruz. Yoksa, bu iade talebi hâlihazırda orada sürdürülmekte olan ve temizlik operasyonu olarak adlandırılanların bir parçası mı? EÄŸer öyleyse ilgili taleplerde kesinlikle iade söz konusu olmayacaktır” dedi.

Ankara, Almanya’yı sadece Gülen örgütüne üye isimlerin deÄŸil PKK’lıların da korunduÄŸu gerekçesiyle eleÅŸtiriyor.

Maas’ın açıklamasından yaklaşık bir hafta sonra Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ da PKK'nın, DHKP-C'nin ve aşırı sol örgütlerin Almanya'da hem destek bulduÄŸunu hem de rahat bir ÅŸekilde faaliyetlerini yürüttüğünü söyledi:

"Fetullahçı Terör Örgütü aynı şekilde Almanya'da destek görüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Dışişleri Bakanımız ve bütün Türk yetkililer Alman yetkililer ile görüştüğü zaman bunu çok açık, net şekilde kendilerine ifade ediyor. Cumhurbaşkanımız, kendilerine 4 bin 500 dosya verdi. Bunlarla ilgili yargı süreçleri, o ülkelerin takibi ve diğer işlerin yapılması için kendilerinden ricada bulundular. Ama, alınan mesafe ne derseniz, alınmış bir mesafe maalesef yok. Türkiye'nin aleyhine kim ne faaliyette bulunursa, Almanya o faaliyette bulunanları himaye eden bir yaklaşım içinde."

7) HDP’lilerin tutuklanmasına tepkinin ardından sert açıklamalar

Aynı dönemde gerginliÄŸin iyice tırmanmasına ise, HDP EÅŸ Genel BaÅŸkanları’nın tutuklanması ve bazı medya kuruluÅŸunun kapatılması üzerine Berlin’den gelen tepkiler sebep oldu.

Steinmeier, 4 Kasım’da HDP milletvekillerinin gözaltına alınmasına iliÅŸkin görüşme yapmak için Berlin BüyükelçiliÄŸi Maslahatgüzârı'nı bakanlığa çağırdı. Bakanlık tarafından konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "HDP'li politikacılar ve milletvekillerinin gece vakti tutuklanması Bakanlık nazarında durumu daha ciddi bir boyuta taşımıştır" denildi.

Bu sırada Türkiye’de olan Almanya Federal Cumhuriyeti Devlet Bakanı Maria Böhmer ise, HDP Meclis grubunu ziyaret etti.

Berlin’den gelen tepkinin üzerine DışiÅŸleri Bakanı ÇavuÅŸoÄŸlu Almanya’yı ‘teröristleri korumakla’ ve ‘teröre destek vermekle’ suçladı. ÇavuÅŸoÄŸlu’nun sözlerine Alman mevkidaşı Steinmeier, “Türk mevkidaşımın Almanya'nın bir ÅŸekilde PKK'ya destek verdiÄŸi yönündeki iddialarını okudum. Öyle sanıyorum ki, Ankara da bunun tam tersinin doÄŸru olduÄŸu biliyor. PKK ve diÄŸer Türkiye kökenli aşırı gruplar Almanya'da terör örgütü olarak yasaklanmış durumda ve yasal takip altında. Bu nedenle bugün Türkiye'nin Almanya'ya yönelik yapılan açıklamaları anlamıyorum. Bir iddianın tekrarlanması, onu haklı kılmaz" açıklaması yaptı.

8) AKP’li vekil alıkonuldu, Büyükelçi yine çaÄŸrıldı

Aralık ayı başında bir ziyaret için Almanya’ya giden AK Partili milletvekili ve TBMM BaÅŸkanvekili AyÅŸenur Bahçekapılı, pasaportunu çaldırdığı için aldığı geçici pasaport sebebiyle Köln Havalimanı’nda saatlerce alıkonuldu. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan olayın ardından, “Buna aynısıyla mukabele etmemiz lazım” dedi.

Bunun üzerine Alman Büyükelçi Erdmann bir kez daha Bakanlık’a çaÄŸrılarak rahatsızlık dile getirildi.

Türkiye’den bu olaya misilleme geldi. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Türkiye’deki havalimanlarında pasaport kontrol noktasına gelen diplomatik pasaportlu Alman vatandaÅŸlarının giriÅŸ ve çıkışlarına ayrıntılı inceleme ve araÅŸtırma yapıldıktan sonra izin verildi. Uygulama nedeniyle Ä°stanbul Atatürk Havalimanı'nda 8 Aralık günü dört Alman diplomatın uçuÅŸlarını kaçırdığı da haberde yer aldı.

9) İmamların evine baskın

Almanya’da Diyanet Ä°ÅŸleri Türk Ä°slam BirliÄŸi camilerinde görev yapan bazı imamlar hakkında, Alman Federal Mahkemesi tarafından, Gülen örgütüne mensup isimleri takip edip Ankara’ya bildirdiÄŸi gerekçesiyle ‘casusluk’ iddiasıyla soruÅŸturma baÅŸlatıldı.

Alman BaÅŸbakan Angela Merkel, 2 Åžubat’taki Ankara ziyaretinde gündeme gelen konuyla ilgili, “Bu imamların bazı kiÅŸiler hakkında bilgi toplaması için Alman hukuk devletine aykırı bir ÅŸey olmamalı” demiÅŸti.

Hakkında soruÅŸturma açılan imamlardan altısı, Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nca Türkiye içinde farklı görevlere atanmış ve Türkiye’ye dönmüştü.

15 Åžubat’ta ise yeni bir krize yol açan bir geliÅŸme yaÅŸandı. Almanya’yı terk eden imamların dördünün daha önce yaÅŸadığı evlerine Federal BaÅŸsavcılık baskın yaptı.

Bozdağ, yazılı bir açıklamayla baskınlara tepki gösterdi:

“SoruÅŸturma haksız, mesnetsiz ve keyfidir. Bu durum iki ülke arasındaki dostluk iliÅŸkilerine zarar verecek. Alman makamlarını, Türk din görevlilerine yapılan haksız, hukuksuz, insan hak ve hürriyetlerine aykırı keyfi uygulamalara bir an önce son vermeye davet ediyoruz.”

10) Bakanlara izin verilmedi

Baden-Württemberg eyaletinin Gaggenau kentinde, 2 Mart’ta yapılması öngörülen ve konuÅŸmacı olarak Adalet Bakanı Bekir BozdaÄŸ’ın katılacağı duyurulan toplantı için verilen izin, salonun ve park yerlerinin yetersizliÄŸi gerekçe gösterilerek geri çekildi.

Köln'de 5 Mart Pazar günü Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılacağı bildirilen toplantı için de salon verilmedi.

Merkel’in ziyaretleri gerilimi düşürmedi

Merkel, 2016 başında AB ile Türkiye arasında imzalanan mülteci anlaÅŸmasının yürümesi için defalarca Türkiye’ye ziyaretlerde bulundu. Ancak, bu ziyaretler de iliÅŸkilerdeki gerilimi düşürmedi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.