Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Hakan Albayrak'tan Düşünce Mektebi'ne özel açıklamalar

Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak ile Türkiye'nin Dış politikası hakkında özel bir röportaj gerçekleştirdik. Düşünce Mektebine özel bu röportajı sizlere sunuyoruz.



Karar Gazetesi yazarı Hakan Albayrak ile Türkiye'nin Dış politikası hakkında konuÅŸtuk. Albayrak özellikle Dış politikada son dönemdeki deÄŸiÅŸimler düşünüldüğünde “Åžimdi Ahmet Hoca da olsaydı ne iyi olurdu” sözü son derece dikkat çekici ayrıca Fırat Kalkanı harekatının sıradaki hedefleri içerisinde olarak belirtilen Münbiç için çarpıcı bir iddiyı ileri sürdü: 'Menbiç’i Türkiye veya Devrimciler alacağına Esed alsın' diyebilirler

DÜŞÜNCE MEKTEBİ / RÖPORTAJ

M. Mazlum ÇELİK

 

'Ä°SRAÄ°L'E ÇALIÅžAN TÃœRKÄ°YE'DEN Ä°SRAÄ°L Ä°LE ÇALIÅžAN TÃœRKÄ°YE'YE...' 

 

Son dönemde Türkiye dış politikasında bazı değişimler görüyoruz. İsrail ile ilişkilerde yaşanan yakınlaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle Mavi Marmara Davası sonucunu nasıl okumamız gerekiyor?

 

Mavi Marmara davasının hükümet kararıyla düşürülmesi, Ä°srail’le anlaÅŸmanın beklenen bir neticesiydi. İçimizi yaktıysa da sürpriz olmadı. Veya: Sürpriz olmadıysa da içimizi yaktı. Gazze ablukasını kaldırma ÅŸartını yerine getirmediÄŸi halde Ä°srail’le normalleÅŸme anlaÅŸması imzalayan hükümete tepkiliyim. Ama bu iÅŸte bir art niyet aramıyorum. Maslahat-mefsedet yani fayda-zarar hesabı yapıldı ve milletin maslahatı, doÄŸru veya yanlış,  böyle bir anlaÅŸmada görüldü. Ä°srail’le yakınlaÅŸma sürecinden rahatsız olmakla beraber, eskisi kadar yakınlaşılmayacağı kanaati beni biraz rahatlatıyor. Konya semalarında bir daha Ä°srail savaÅŸ uçakları uçmayacaktır, Akdeniz’de Türkiye ve Ä°srail donanmaları bir daha müşterek tatbikat yapmayacaktır, Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatı bir daha MOSSAD istasyonu olmayacaktır diye düşünüyorum. Daha doÄŸrusu ümit ediyorum. Eskiden Ä°srail’e çalışan bir Türkiye vardı, “One Minute” ve Mavi Marmara sonrası Türkiye ise -en kötü ihtimalle- ÅŸu veya bu menfaat uÄŸruna Ä°srail ile çalışan bir Türkiye olacaktır. Ä°srail’e çalışan Türkiye’den Ä°srail’le çalışan Türkiye’ye… Bu da bir terakkidir ve buna da şükür. Dünya dönmeye devam ediyor. Gün ola harman ola.  

Filistin meselesinde ülkemizde ve dünyada yeterli kamuoyu oluÅŸtuÄŸuna inanıyor musunuz? Son dönemde Trump yönetiminin ‘BaÅŸkenti Kudüs olan bir Ä°srail’ söyleminin Ä°slam Aleminde bir infiale ve sert bir tepkiye neden olacağını beklemeli miyiz?

Vallahi bilmiyorum. Bu hususta hiçbir öngörüde bulunamıyorum. Öyle bir tepkinin emaresini görmüş değiliz, ama belli de olmaz.

'ŞİMDÄ° AHMET HOCA DA OLSAYDI NE Ä°YÄ° OLURDU'    

Türkiye’nin son aylarda dış politikada popülitesi düştüğü ve özellikle Sn. DavutoÄŸlu ile oluÅŸan heyecanın eskisi kadar duyulmadığı eleÅŸtirilerine katılıyor musunuz?

Popülarite, heyecan bir yana; 15 Temmuz Sürecinin uluslararası iliÅŸkiler boyutu ve Suriye’deki yeni geliÅŸmelerin icbar ettiÄŸi yeni diplomatik hamleler, ÅŸahsen beni “Åžimdi Ahmet Hoca da olsaydı ne iyi olurdu” demeye sevk ediyor.

Suriye’de masaya oturulması konusunda ümitli misiniz, Cenevre ve Astana’da Suriye’nin kaderini etkileyecek bir sonuç beklemeli miyiz?

Vallahi onu da bilmiyorum.

 

'DEVRİMCİLERE ASKERİ DESTEK VERMEKTE GEÇ KALDIK'

Sizce Türk dış politikası Suriye’de hata yaptı mı? Suriye politikamızda dün ve bugün üzerinden nasıl bir okuma yapmamız gerekiyor?

Vaktiyle Suriyeli mutedil devrimcilere nitelik ve nicelik bakımından yeteri kadar askerî yardımda bulunulmamasının çok büyük bir hata olduÄŸunu düşünüyorum. 2012’de, moral üstünlük devrimcilerdeyken, Esed’in kara kuvvetleri periÅŸanken, Ä°ran henüz var gücüyle sahaya inmemiÅŸken, Rusya henüz çok uzaklardayken, PYD henüz emekleme safhasındayken ve BaÄŸdadi Grubu belası henüz ortaya çıkmamışken bu iÅŸ bitirilebilirdi. Türkiye bütün riskleri göze alarak buna tevessül etmeliydi. Etmedi. Ama göze almadığı bütün riskler yine de doÄŸdu. Göze alsaydı belki doÄŸmayacaktı. Bunları söylerken, FETÖ’nün o günlerde devleti büyük ölçüde rehin aldığını ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bugünkü gibi hükümetin emrine kayıtsız ÅŸartsız amade olmadığını hatırlatmazsam hükümete haksızlık etmiÅŸ olurum. Öte yandan, hükümetin ABD liderliÄŸindeki uluslararası bir müdahale ihtimaline uzun süre bel baÄŸlamakla korkunç bir gaflet sergilediÄŸini belirtmezsem hakikate haksızlık etmiÅŸ olurum. Uzatmayayım…  Bugün geldiÄŸimiz noktada Suriye meselesi iyice karmaşıklaÅŸtı ve çözümü iyice zorlaÅŸtı. Ama ÅŸer gibi görünen ÅŸey aslında hayr olabilir. Her ÅŸeyin doÄŸrusunu Allah bilir. Olan oldu. GeçmiÅŸten ders almakla beraber günümüze ve önümüze bakalım. Bugün ne yapabiliriz? Durumu nerede, nasıl, ne kadar kurtarabiliriz? Kısa, orta ve uzun vade hesaplarımız nasıl olmalı? Türkiye’nin bugünkü dersi budur ve bence Türkiye dersine iyi çalışıyor. Diplomatik çabalarını Suriye topraklarındaki güçlü askerî varlığıyla, o güçlü askerî varlığını da diplomatik çabalarıyla destekleyerek, hem kendi için hem de mazlum Suriyeliler için vaziyeti mümkün mertebe düzeltme iradesini gösteriyor. Türkiye’nin devrimcilere gittikçe artan askerî yardımları ve bilhassa Fırat Kalkanı harekâtı olmasaydı, Türkiye masada olmayabilirdi. Zaten masa filan da olmayabilirdi. Türkiye’nin son zamanlarda Suriye’de  ‘zararın neresinden dönersek kâr’ ÅŸiarıyla gerçekleÅŸtirdiÄŸi askerî atılımlardan ve bunlardan ayrı düşünemeyeceÄŸimiz diplomatik hamlelerden selamete matuf neticeler umulur. Hayırlısı inÅŸaallah.

 
'SURÄ°YE'DE DEVRÄ°MCÄ°LERDEN BAÅžKA MÃœTTEFÄ°K TANIMIYORUM'
 
 
Fırat Kalkan’ı ile elde edilen bazı kazanımlardan söz ediliyor, siz de bu konuda çokça yazdınız. Åžimdi Rakka ve Münbiç’e yönelik bir operasyondan bahsediliyor. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir, özellikle müttefiklerimize bu konuda ne kadar güvenebiliriz?
 

Fırat Kalkanı Harekâtı ÅŸer güçler arasında öyle muazzam bir sarsıntıya yol açtı ki ne yapacaklarını ÅŸaşırdılar. O panik hali içinde attıkları ve atacakları adımlar Türkiye’yi bazı planlarını gözden geçirmeye sevk edebilir. PKK/PYD’nin Menbiç’i Esed rejimine teslim etmeye mütemayil olduÄŸu yönünde iÅŸaretler var mesela. “Menbiç’i Türkiye veya devrimciler alacağına Esed alsın” diyebilirler. Öyle yaparlarsa Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Menbiç’e yürümesi herhalde söz konusu olmayacaktır. En azından resmen yürümesi söz konusu olmayacaktır. DesteklediÄŸi devrimcilerin kulağına ‘Siz yürüyün’ diye fısıldayıp fısıldamayacağı ise müzakere sürecinin seyrine baÄŸlı olsa gerek. PKK/PYD’nin Menbiç’i tutmakta ısrar etmesi halinde ise Türk Silahlı Kuvvetleri ve Hür Suriye Ordusu’nun ABD’ye raÄŸmen Menbiç’e yürüyeceÄŸi kesin görünüyor ve hem PKK/PYD’nin hem de ABD’nin telaşından da anlaşılacağı gibi baÅŸarı ÅŸansları çok yüksek. Rakka’ya gelince… Orada ne olacağı, ne zaman ve nasıl olacağı hakkında tahmin yürütmekte müşkülatım var. Mazur görün. Müttefikler konusunda ise, ‘Suriye sahasında devrimcilerden baÅŸka müttefik tanımıyorum. ABD ve Rusya, mümkün mertebe idare etmemiz gereken muarızlarımızdır’ demekle yetineyim.

'REFERANDUM DİNİ BİR MESELE DEĞİL'

Türkiye bir referandum atmosferi içinde bulunurken siz kullanılan dil ve toplumsal yapının bu duruma refleksini nasıl yorumlarsınız? Bu noktada bir Müslüman’nın duruÅŸu nerede ve nasıl olmalıdır?

Müjdeleyen, nefret ettirmeyen bir dil ve üslup tercih edilmeli. Ä°nsanlar “evet”le veya “hayır”la korkutulmamalı. Korkular deÄŸil müsbet duygular beslenmeli. Aksi takdirde toplumsal atmosfer sevimsiz ve çekilmez olur. “Müslüman’ın duruÅŸu nerede ve nasıl olmalıdır” derken “Müslüman’ın referandumda ‘evet’ mi yoksa ‘hayır’ mı demesi gerekir” diye soruyorsanız, böyle bir ÅŸey söylemek hiçbirimizin haddine deÄŸil. Kimine “evet” demek makul gelir, ki bana öyle geliyor, kimine “hayır” demek. O veya bu tercihi maslahat-mefsedet baÄŸlamında tercih veya tenkit edebiliriz, dinî mesele haline getiremeyiz.

Müslüman Kürtler’in kendisini Müslüman mahalleye karşı politik anlamada öteki hissetme ve yabancılaÅŸma durumundan söz ediliyor. Sizce Ak Parti bu durum karşısında yeterli politika ve güçlü bir temsiliyet oluÅŸturabiliyor mu? Ya da yeni bir politika ihtiyacına varsa nasıl cevap verilebilir?

İçinde bulunduğumuz hengamede ihmaller olabilir, söylem ve üslup hataları da olabilir, ama Kürt meselesi hal yoluna girmiştir ve kısa duraksamalar olsa bile bu süreç devam edecek ve tamamına erecektir inşaallah.

 

'YENÄ° PROJELER'

Dertli çoÄŸu müslüman için; Hakan Albayrak ‘DiriliÅŸ, ümmet, slogan ve kavga’ demektir, son dönemde heyecanınızı kaybettiÄŸinize dair eleÅŸtiriler kulağınıza geliyor mu? Bu eleÅŸtirileri geliyorsa nasıl yorumluyorsunuz?

Rüzgârla ilgili bir sorun çıktı. Çözülmesini bekliyorum.

Uzun veya kısa vadede yeni bir kitap yazma yahut yeni bir gazete kurmak fikriniz var mıdır? Şu an üzerinde çalıştığınız, ayrıca bir proje bulunuyor mu ?

 

Üzerine çalıştığım birkaç kitap projesi var. Nasip.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.