Sosyal Medya

Güncel

Hakan Albayrak: Öyleyse bu adamlar niye hala zindanda?

Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Onursal Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Karar’a verdiği beyanatta, 28 Şubat Darbesi’nin sebep olduğu mağduriyetlerin geniş bir kesimde devam ettiğini belirtip, bunların giderilmesi için Meclis ve hükümetten hassasiyet beklediklerini ifade etti.



ASDER olarak, Yüksek Askerî Åžura kararlarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılmak zorunda kalanların geçmiÅŸe dönük haklarının iadesi ve bugüne kadar hiçbir düzenlemeden yararlanamayan kararname maÄŸdurları için iki ayrı teklif üzerinde çalıştıklarını anlatan Tanrıverdi, sivil maÄŸdurlar için de yakın zamanda bir toplantı gerçekleÅŸtirdiklerini belirtti.
 
Sivil maÄŸdurlar konusunda şöyle dedi Tanrıverdi: “Öğrencilikte maÄŸdur edilenler var, devlet memuruyken çıkartılanlar var, bunlar geri alındıktan sonra geriye dönük bir kısım hakları var, SGK’yla ilgili sorunları var. Darbeler bir daha olmasın dersek iki ÅŸart var: Birisi darbecileri cezalandırmak, ikincisi darbe maÄŸdurlarının maÄŸduriyetini gidermek.”
 
Çok gerekli ve takdire şayan bir gayret; fakat sivil mağdurlar bahsinde haksız yere hapse tıkılan veya haddinden fazla hapis cezası alan İslami hareket mensupları ihmal edilmemeli.
 
Bu hususta sadece 28 Åžubat Süreci’nde meydana gelen maÄŸduriyetler üzerinde durmak da doÄŸru olmaz.
 
Eski Türkiye, 28 Åžubat’tan evvel de eski Türkiye idi.
 
O Türkiye’de Ä°slamcıların nasıl kolayca terörist diye yaftalanabildiÄŸini hatırlayalım lütfen.
 
Ufak tefek suçların nasıl abartıldığını da hatırlayalım.
 
“Derin devlet”in tuzaklarını da hatırlayalım.
 
***
 
Tek bir kurşun atmadığı halde 24 senedir silahlı terörist diye zindanda tutulanlar var.
 
28 Åžubat Süreci’nde “derin devlet” elemanlarının kurmaya çalıştığı bir terör örgütü tezgâhına alet olmayı reddettiÄŸi için iftiraya uÄŸrayan ve bu iftira neticesinde ta 2012’de 12 sene 6 ay hapis cezası alan bile var: Baha Joughel (Çığıl).
 
Suriye Türklerinden olan Baha kardeÅŸimiz 28 Åžubat Cuntası’nın yargı ayağındaki en önemli temsilcisi olan Nuh Mete Yüksel’in hazırladığı iddianameyle 2000 senesinde yargılanmaya baÅŸladı ve 12 sene sonra FETÖ’cü yargı mensupları tarafından mahkûm edildi.
 
Bugün hem 28 Åžubat’çılar hem de FETÖ’cüler lanetleniyor, ama onların verdiÄŸi haksız kararlar hüküm sürmeye devam edebiliyor maalesef.
 
Senelerdir zindanda olan Baha Çığıl, “Anayasa Mahkemesi”ne duruÅŸmalı yeniden yargılama ve infazın durdurulması için müracaatta bulundu, “Ergenekon” ve “Balyoz” davalarından sayısız emsal gösterdi, fakat derdini anlatamadı…
 
***
 
“28 Åžubat Hukuku” bir darbe hukuku muydu deÄŸil miydi?
 
Kesinlikle darbe hukukuydu diyorsak, o hukukun günümüze yansıyan neticelerini tümüyle ortadan kaldırmak boynunuzun borcudur.
 
Bence bu hususta yeniden yargılamalarla filan uğraşmayıp, o dönemde ve dahî ondan önceki senelerde, kan dökmediği halde terörist yaftasıyla mahkum edilip halen zindanda tutulan herkesin -yaşın yanında kuruyu da kurtarmak pahasına- özel bir kanunla af edilmesi lazım.
 
Bu kanuna, FETÖ’cü yargı mensuplarının mahkûm ettikleri de dahil edilmeli.
 
HSYK, FETÖ’cü hakim ve savcıların “…örgütlü olarak yargı içerisinde yuvalandıkları, verdikleri kararlarda gerekçeleri gizledikleri, kasıtlı, taraflı ve delilsiz davalar açtıkları…” gerekçesiyle görevden alındıklarını/atıldıklarını söylemiyor mu?
 
Öyleyse gereğinin yapılmasını arz ederiz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.