Sosyal Medya

Güncel

'Sorguda kaburgamı kıran asker bir ay sonra FETÖ'den tutuklandı'

'Sorguda kaburgamı kıran asker bir ay sonra FETÖ'den tutuklandı'



Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Özel Kuvvetler Komutanlığı 15 Temmuz darbe davasının üçüncü gününde de sanık savunmaları devam etti. İlk savunmayı yapan ÖKK'da 2 aydır kursiyer olan Astsubay Çavuş Faruk Erkul 15 Temmuz gecesi Astsubay misafirhanesinde olduğunu, kesinlikle dışarı çıkmadığını, çıkmalarına da izin verilmediğini, nizamiyede tam teçhizatlı yakalandığı iddiasının doğru olmadığını, kamera görüntüleri izlendiğinde bunun görüleceğini söyledi. Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, Genelkurmay'dan gelen listeye göre ByLock kullanıcısı olduğuna dikkat çekince Erkul, "Ben ByLock'u 16 Temmuz'da TV'lerden öğrendim. Kesinlikle böyle bir program indirmedim. Genelkurmay'ın listeyi yeniden kontrol etmesini istiyorum" dedi. Faruk Erkul odasında çıkan 6 adet 1 doları da şöyle açıkladı : "2013'te Mehmet Ağabeyimin düğün hatırası olarak almıştım. 10 kardeş olduğumuz için 10 tane almıştım. Döviz bürolarında dolar satılıyor. Onlar da mı terör örgütü mensubu? Böyle delil olur mu?"

“SÄ°VÄ°L ARAÇLAR GÄ°RMEYE BAÅžLADI VE KENDÄ°SÄ° KARÅžILADI”

ÖKK Kurmay BaÅŸkanı'nın Ä°cra Astsubayı iken darbeye karıştığı gerekçesiyle tutuklanan Fatih Uysal, o akÅŸam Albay Ãœmit Bak'ın "Bazı emirler geliyor, o yüzden birliÄŸi terk etmeyin" talimatı üzerine kaldığını, ardından yine Bak'ın, "Nizamiyeye terör saldırısı var, takviye için gidin" demesi üzerine depodan bir m16 silah ve bir ÅŸarjör aldığını anlattı. Uysal şöyle devam etti: "Sadece resmini gördüğüm m16'yı ilk kez orada gördüm, çünkü personelciyim. 6 astsubay, 3 üsteÄŸmenle nizamiyeye gittik. Sonra yüzbaşı Volkan Vural Bal bizi orta kontrol noktasına çağırdı, ‘terör saldırısı var, giriÅŸ-çıkışlar yasak' dedi. Ama sivil araçlar girmeye baÅŸladı ve kendisi karşıladı. Ãœmit Bak'a sorduk, 'Özel Kuvvetler Komutanı'nın emri var, kesinlikle kimse alınmayacak' dedi. Ne zaman ki kameralardan Kurmay BaÅŸkanımızın içeri alınmadığını görünce farklı bir ÅŸeyler olduÄŸunu anladım."

“BEN SENÄ° ÇOK Ä°YÄ° TANIYORUM”

Kendisinin de işkence gördüğünü öne süren Uysal, "Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda farklı bir işkence sistemi var. Zekai Paşa beni nöbet yerinde görünce çok kızdı. Burnum, kaburgam kırıldı. Özellikle bana yaptılar. Karargah'ta bizi sevmezler, çünkü onların eksikliklerini bilirdik" dedi.

Başkan Ademoğlu'nun, "Şikayetçi oldun mu?" sorusu üzerine Uysal, oğlu pilot olduğu için bunu yapmadığını, ama sonrasında zerre suçu yokken oğlunun da atıldığını söyledi. Uysal, o gece tek bir kişiye mermi atmadığını vurgulaması üzerine Başkan "Onu kimler vurdu?" diyerek sözü mağdur müşteki İsmail Oğuz'a verdi. Uysal, Oğuz'u tanımadığını, ilk kez burada gördüğünü belirtince Oğuz, "Ben seni çok iyi tanıyorum, sen de beni çok iyi tanıyorsun. Bu ekip koordinasyon ekibidir, beyin takımıdır" diye tepki gösterdi. Uysal bu tepkiye şu karşılığı verdi: "Bir tane mermi atmamış bana beyin takımı deniyorsa... Ben beyin takımı değilim. Kandırılmışız, gittik ortada kaldık. Ben darbeci olsam o gece beylik silahlarımı alırdım. Evde 3 silahım vardı. Evimi didik didik eden polis bu silahları almamış. Polisler kızımın odasında bir kızın odasında yapılamayacak şeyler yapmışlardır, onları da Allah'a havale ediyorum."

“15 TEMMUZ ÖNCESÄ°NDE KÄ°MÄ°N FETÖCÃœ OLDUÄžU BÄ°LÄ°NÄ°YORDU”

Sanıklardan Piyade Üsteğmen Gökhan Mercan savunması sırasında şu ilginç değerlendirmeyi yaptı:

"TSK, 17/25 Aralık'tan sonra kaynıyordu, kimse kimseye güvenmiyordu. Bunun en önemli kanıtı Zekai Aksakallı'nın ifadeleridir. O seviyedeki insanlar kimin FETÖ'cü olduÄŸunu, kimin olmadığını biliyordu. Ki, darbeden kısa süre sonra 15 komutan tutuklandı. Kendi aralarında ne olduklarını biliyorlardı ki, ordunun yarısı içerde. Albay rütbesine kadar… Biz alt rütbelilerin yaÅŸadığımız hal paranoya idi, amirlerimizin ne olduÄŸunu bilmiyorduk. Hala da kimin ne olduÄŸu belli deÄŸil, o paranoya hali devam ediyor."

“SORGUDA KABURGAMI KIRAN ASKER FETÖ'DEN TUTUKLANDI”

Gökhan Mercan o gece ÖKK'da nöbetçi olan Volkan Vural Bal hakkında şu iddialarda bulundu: "Beni Zekai Paşa'yı bilgilendir diye çağırdılar. Gittim, hemen elim kelepçelendi, işkenceyi anlatmayacağım, ailem burada. Volkan Vural Bal tanır, ama en büyük hınç, kin ve nefretle saldıran o oldu. Kaburgam kırıldı. Bu kadarını PKK'lılara yapmadık. 1 ay sonra kendisi tutuklandı. Bir şeyleri ispatlamaya çalışır gibiydi. Kanaatim belli bir saate kadar onların yanında hareket ettiğidir. Nizamiyenin kara kutusunun da Volkan Vural Bal olduğuna inanıyorum."

Gölbaşı Adliyesi'ne gönderildiÄŸinde kimsenin başına gelmeyen bir olay yaÅŸadığını anlatan Gökhan Mercan, "Bir polis tarafından sırtımdan bıçaklandım. Götürüldüğümde ellerim mosmordu. Kelepçeyi azıcık gevÅŸetmelerini istedim. Anahtar yokmuÅŸ, polis ‘bıçak getirin' dedi. Açmaya uÄŸraşırken bıçak sırtıma saplandı. Sabit kaldı bıçak. Ä°ÅŸkencenin boyutunu görün" dedi. BaÅŸkan Ä°smail AdemoÄŸlu'nun, "Bilinçli mi yaptı yani? Sana bir ÅŸey söylemedi mi?" sorusu üzerine Mercan şöyle konuÅŸtu: "Kalbini bilemem. Polis hiçbir ÅŸey söylemedi, etrafındakiler telaÅŸlandı, amirleri geldi. Çok kan kaybı olduÄŸu için.”

“28'Ä°NDE KARARGAHA Ä°FADEYE ÇAÄžRILDIM”

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan Astsubay Gürbüz Türk darbe gecesi evinde olduğunu, 17 Temmuz'da mesaiye çağrıldığını, 27 Temmuz'a kadar evlerine gitmelerine izin verilmediğinden, geceleri sandalyede uyuyarak mesai yaptığını belirterek şunları anlattı:

“28'inde karargaha ifadeye çaÄŸrıldım. ‘Seni savcının emriyle tutukluyorum' dediler. Ellerimi kelepçelediler, gözlerimi bantlayıp, bir odaya attılar. ‘Elimizde isimler var, bizi fazla uÄŸraÅŸtırma, söylediÄŸimiz isimleri teyit etmezsen 50 ÅŸehit veren polis özel harekatın önüne atarız, seni parçalarlar.' Defalarca suyla boÄŸma iÅŸkencesine tabi tutuldum. O kadar ağırdı ki neredeyse idrarımı kaçırdım, altımı ıslattım. ‘Sabaha kadar buradayız, çıkış yok' dediler. Kurtulmak için dayattıkları isimleri kabul ettim. ‘Çocuklarını düşünüyorsan, poliste de aynı ifadeyi verirsin' dediler. Beni tekrar Özel Kuvvetler Komutanlığı'na gönderirler korkusuyla poliste aynı ifadeyi verdim. O ifadelerimi kabul etmiyorum."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.