Abdurrahman Dilipak: Yüzyılın en büyük siyasi projelerinden biri ile karşı karşıyayız

DÜŞÜNCE MEKTEBİ / RÖPORTAJ

M. Mazlum ÇELİK

'VESAYETİN KALKMASI İÇİN DAHA FAZLASI YAPILMALI'

Türkiye’de vesayet sisteminin bu referandum ile biteceÄŸini düşünüyor musunuz?

Hayır, tek başına bu yeterli olmayacaktır. Ama bu önemli bir adım, doğru yönde,ileri doğru. Daha değişitirilmesi gereken çok madde var.

Bu vesayet sisteminin ortadan kalkması için referandumda hangi maddeleri önemli buluyorsunuz, bunun dışında olmasını önereceğiniz bir yasa var mıydı referandum için?

Öncelik, koalisyon dönemini bitiren devlet baÅŸkanlığı ile ilgili düzenleme ile ilgili. Anayasa zaten yamalı bohçaya döndü. Hani derler ya, deveye demiÅŸler, “neren eÄŸri?” O da demiÅŸ: “Nerem doÄŸru ki!”. 19.yy sonunda savaÅŸ yıllarında, Komunizm, Kapitalizmi ve FaÅŸizmin gölgesinde oluÅŸan siyasal rejimlerle 21.yy'ı açıklamak mümkün deÄŸil. Bu anayasa tek parti zihniyetinin, darbeci-militarist generalleri zihniyetinin ürünü. Onun için dayandığı kavram ve kurumlarla yeniden gözden geçirilmesi gerek.

'Ä°TTÄ°HAT, Ä°TTÄ°FAK ve Ä°TÄ°LAF'

Türkiye’nin uluslar arası politik sistemde kimler dostu kimler düşmanı durumda sizce?

Resmi olarak mı, gayri resmi olarak mı? Türkiye derken, devlet mi, toplum mu? NATO’ya baÄŸlıyız, AB ye uyum süreci yaşıyoruz.. Ama yeni arayışlar içindeyiz. Uluslararası sisteme ve AB’nin dayatmalarına karşı itirazımız var.. Toplum büyük ölçüde dindar, Ä°slam geleneÄŸinden geliyor.. ABD ve AB ile bölge ve Ä°slamofobia konusunda ya da AB ve ABD’nin FETÖ ve PKK’ya bakışı konusunda sorunlarımız olduÄŸu açık.. Biz eÅŸ zamanlı olarak Rusya ile de, Çin, Hindistan ile de iyi iliÅŸkiler içindeyiz.. Tabi ki Ä°slam ülkeleri ki önemli bir bölümü Türki Cumhuriyetler, onlarla da ileri dereceye yakın ve sıcak iliÅŸkilerimiz var.. Afrika ülkeleri de iyi iliÅŸkilerimiz var.. Ä°ttihat, Ä°ttifak ve Ä°tilaf çerçevesinde politikalar üretiyoruz..

'ABD PYD Ä°TTÄ°FAKININ NEDENÄ° NEDÄ°R?'

ABD  politikasında Türkiye’ye raÄŸmen PYD’yi bu kadar güçlü kılan unsur nedir?

ABD tek başına Türkiye'ye güvenmek istemiyor. ABD Türkiye'ye, Arap dünyasına, Åžia'ya karşı kendine bölgede, söz dinleyen yeni bir koç başı bulması gerekiyor. PKK ve PYD üzerine oynuyor.. Özellikle PYD aynı zamanda bölgedeki Hristiyan unsurlarında koruyuculıuÄŸunu üsleniyor.. Onlara silahlı eÄŸitim veriyor. Açıkça iÅŸbirliÄŸi yapıyor. PYD Marksist olduÄŸunu söylüyor ama karargahına emperyalist diye düne karşı suçladıkları ABD’nin bayrağını çekiyor. Kapitalizmin bu jandarması da omuzuna PYD armasını takıyor.. Derin ve çarpık bir iliÅŸki sözkonusu.

'STK'LARDA PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALIYOR'

Türkiye’de sivil toplum kuruluÅŸlarının politik olaylar karşısında yeterli ve doÄŸru refleks geliÅŸtirdiÄŸini düşünüyor musunuz?

Hayır! Biz de siyasi yapılar, sermaye, Media ve STK’lar büyük ölçüde sahibinin sesi. Parayı veren düdüğü çalıyor.. Truva atı, tetikçi olanları da var. KuÅŸkusuz doÄŸru ve güzel ÅŸeyler yapanlar da var, büyük bir kısmı da zaten dostlar alışveriÅŸte görsün kabilinden iÅŸler yapıyor.. Stratejik bakış, duruÅŸ ve derinliÄŸe sahip olanlar ise derin iliÅŸkiler içinde.. Derin güçler, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK her yerde varlar.

'İKTİDARIN FETÖ KONUSUNDA İŞİ ZOR'

FETÖ ile mücadelede gelinen noktayı nasıl görüyorsunuz, bu konu da hükümetin eksik olduğu alanlar hangileri?

Gelişmeler doğru yönde ileri doğru, ama yüzyılın en büyük siyasi projelerinden biri ile karşı karşıyayız. CIA, MOSSAD, Vatikan, MI6, NATO, hepsinin işin içinde olduğu bir yapı ile karşı karşıyayız. Çeyrek asırdır bugüne hazırlanmışlar. 140 ülkede örgütlenmiş bir yapı.. Başlarındaki adam yarım yüzyıldır bu işlerle meşgul. Sadece Türkiye'yi hedef almıyor, Türkiye üzerinden İslam dünyasını, İslam dinini hedef alıyor. Bir adım sonrasında tek kutuplu bir dünya kuracaklar. Kapitalizm İslam dünyasını yutarak güç devşirecek ve kendini yenileyerek Tarihin sonuna kadar sürecek yeni bir dünya düzeni kuracaklar..

Konjonktür müsaid değil. İktidarın işi zor. Belediye meclislerindeki FETÖ'cüleri atarsanız bazı yerlerde belediye meclisindeki çoğunluğu kaybedebilirsiniz..

Åžimdi öncelik 15 Temmuz’da. Sonra kripto personelde. Bu soruÅŸturmalar tamamlanınca iÅŸin siyasi boyutuna, uluslararası boyutuna gelecek sıra.. Buz dağının suyun üstündeki kısmı büyük ölçüde temizlendi, ağır bir yara aldılar, deÅŸifre oldular, milletin nefretini ve öfkesini kazandılar. Bu onlar için çok ağır bir bedel.. Ama henüz yolun sonuna gelmedik.

FETÖ’nün giriÅŸtiÄŸi operasyon ve Darbe teÅŸebbüslerinden hükümet ve halk yeterli dersi çıkardığını düşünüyor musunuz?

Evet, önemli dersler çıkartıldı, ama yeni dersler çıkartmaya devam ediyoruz. Daha yeni dersler var sırada. Bu  iÅŸin uluslararası ayağına henüz ulaÅŸmadık. Ama bu sürecin sonucunda daha bir çok sürprizle karşılaÅŸmamız mümkün.

Kemalistlerin FETÖ üzerinden Müslümanlara karşı algı operasyonu yaptığı yorumlarına katılıyor musunuz, buna karşı Müslümanlar nasıl bir tavır geliştirmelidir?

Evet. Kemalist laikçilerin huyu bu. Huylu huyundan vazgeçmez. Dün kin ve öfkelerini BÇG üzerinden kusuyorlardı, bugün FETÖ üzerinden kusuyorlar.. Laikçilerin bir kısmı FETÖ’ye karşı. Ama CHP Genel Sekreteri Gülek, ya da DSP Genel BaÅŸkanı Ecevit FETÖ ile beraberdi. Baykal ya da KılıçdaroÄŸlu Gülen’e uzak isimler deÄŸil.

Müslümanlar Kalkancı ve Gülen skandalından doÄŸru dersler çıkartmak zorunda.. Tabi DAEÅž’den de.. 'AÄŸuyu altın tas içre sunarlar , bal da onun suç ortağı'. Bir ayette şöyle denir: “Din büyüklerinizi Ä°lah ve Rab edinmeyin”, bir baÅŸka ayette şöyle denir: “Åžeytan sizi Allah'la aldatmasın”

'ORTADOÄžU - ASYA - SURÄ°YE'

Türkiye’nin özellikle OrtadoÄŸu politikası kendine has bir siyasete evrildi mi yoksa konjöktürel bir tutum mu söz konusudur?

Siyaset genel olarak konjonktüreldir, pragmatiktir, rasyonel temellere oturması gerekir.. Makro politikalar ve ilkeler açısından bir sorun yok. Ama konjonktüre bağlı değişiklikler sözkonusu.. Bu da tabii bir şey.. Tabi ki, hem değişen şartlara uyum performansı ve hem de süreçten çıkartılan derslerle politikaların revize edilmesi gerekirdi, bu da yapılıyor..

Türkiye’nin son dönemde Asya açılımını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz, bunu AB’ye alternatif olarak mı okumalıyız?

Doğru bir açılım.. Bütün yumurtalı tek sepete koymamak gerek. Alternatif arayışından önce çeşitlilik, aktif denge politikası demek daha doğru olur.. Füze rampasını Ruslarla yapıyoruz, gövdesini Çinlilerle, başlığı Japonlarla, Fransız Guyanasından fırlatıyoruz..

Kaldı ki bugün AB’de 45 milyona yakın Müslüman yaşıyor.. “Biz” artık bir daha çıkmamak üzere AB’deyiz. AB’nin bir Ä°slam gerçeÄŸi var ve bizim de bir AB gerçeÄŸimiz var. Yarım asırlık bir geçmiÅŸimiz var. Kapılar hep açık kalacak. Bütün kilitleri açmamız gerek.

Türkiye, Suriye sorunu üzerinden ABD, Rusya ve İran gibi ülkelere yönelik geliştirdiği politikalar için ne düşünüyorsunuz?Multi disipliler, çok seçenekli süreçler, her zaman değişen şartlara uyum için önemli imkanlar sunar. Pazarlık şansınızı artırır. Bu açıdan mevcut politikanın daha gerçekçi olduğunu düşünüyorum.

Kaynak: dusuncemektebi.com