Kürsü
'Hizaya Gel!' çekmeler hep tek taraflı mı olacaktı - Selahaddin E. ÇAKIRGİL
Follow @dusuncemektebi2
28 Şubat 1997 Askerî Darbe zorbalığıgünlerinin kaptan gemisi, 28 Şubat'ın 20. yıldönümü eşiğinde Askeriye üzerinde yeni bir şeytanlık denemesine cesaret etti ve 'Karargâh rahatsız' başlığı attı ya..
28 Şubat 1997 Askerî Darbe zorbalığıgünlerinin kaptan gemisi, 28 Şubat'ın 20. yıldönümü eşiğinde Askeriye üzerinde yeni bir şeytanlık denemesine cesaret etti ve 'Karargâh rahatsız' başlığı attı ya..
28 Şubatgünlerindeki TV yayınlarıyla haklı bir sempati kazanan ama o şöhretle sonunda kaptan gemisinin sularına demir atan bir kalem de, Genelkurmay Başkanı'na 'Niçin susuyorsun.. ' diye hitap ederek, onu tahrik etmeye, devlet sisteminin dışında, başına buyruk bir silahlı güç kurumunun, ordunun başında olduğunu ona hatırlatmaya, eski alışkanlıkların nüksetmesine yeşil ışık yakmaya kalkıştı. Bu kalem sahibi, ordunun başkomutanının Cumhurbaşkanı olduğunu henüz bilmiyor veya öğrenememiş olamayacağına göre, bilmezlikten gelerek bazı hassas sinir uçlarını uyandırmaya, yaraları kaşımaya çalışıyor; bu ordu kurumunun henüz 9 ay öncelerde ağır bir 'darbe ihaneti'ne uğramış olmasının sonuçlarını bile göze almadan..
***
Sözkonusu 'kalem', ÅŸimdi bu gazetenin malûm darbeci odakları kışkırtmaya yönelik son ‘karargâh rahatsız..’ ÅŸeklindeki yayınını eleÅŸtirenleri 'Hükûmet kalemşörleri' diye niteliyor; ama kendisi, patronunun kalemşörlüğüne soyunmuÅŸ.. O kadar ki,'KonuÅŸsanıza.. ' diye hitap ettiÄŸi Genelkurmay BaÅŸkanı'na, '- Bizim üzerimizden Hürriyet’eyüklenmek, büyük haksızlıktır' demesi gerektiÄŸini bile telkin ediyordu.
***
Ama gazetesinin yaptığı açıklamayla, fena halde açığa düştü.
Çünkü, sözkonusu yayın organı,"Karargah rahatsız" manÅŸetiyle ilgili olarak,'(...)haberimiz yayımlandıktan sonra gördük ki (...), Genelkurmay'da hükümete karşı bir rahatsızlık varmış ÅŸeklinde de anlaşılabilmektedir. (...) Kasıt bu olmamakla birlikte ‘karargahta rahatsızlık’ baÅŸlığı maksadı aÅŸan bir editöryal hata olarak görülebilir.
Ordumuzun seçimle işbaşına gelmiş sivil iradenin emrinde olması demokrasimiz için vazgeçilmez bir şarttır' diye günah çıkarmaya çalıştı.
***
Öyle anlaşılıyor ki, bu açıklamaCumhurbaşkanı Erdoğan'ın Pakistan'a giderken yaptığı sert açıklamanın sonucu idi.
Tayyip Beybir soru üzerine yaptığı açıklamada -özetle- şöyle diyordu:
'Ä°smini verdiÄŸiniz bu gazetede, ön sayfada atılan baÅŸlık, tabii içeride atılan baÅŸlık da çok çok daha çirkindi. (...) Atılan baÅŸlık bir terbiyesizliktir, seviyesizliktir.(…) Bunun bedelini ağır ödeyecekler. (...)’ Devleti birbirine düşürmeye kimsenin hak ve yetkisi yoktur. Bunlar onların eski alışkanlıkları.. Artık geride kaldı. Herkes yerini ve konumunu bilecek. (...)'
***
Evet, söz konusu yayın organını telaş içinde böyle bir açıklamaya sevk eden saik, Tayyip Bey'in bu kararlı açıklaması idi.. Ama, daha da ilginç olan, söz konusu 'kalem'in de dün'Rahatsız' kelimesi yanlış oldu..'demek zorunda kalmasıydı.
***
Şöyle diyordu:
'(…)keÅŸke “Karargâh” ve “rahatsız” kelimelerinden oluÅŸan bir cümleden kaçınılsaydı.
Bu ülkenin hafızasında “Genç Subaylar Rahatsız” gibi çirkin bir manÅŸet en güçlü ÅŸekilde yerini korurken... “Karargâh rahatsız” baÅŸlığının o hafızayı canlandırabileceÄŸi hesap edilseydi.'
***
Ä°ÅŸin aslının faslının şöyle bir ÅŸey olduÄŸu anlaşılıyor: “Karargâh rahatsız” ifadesi dışındaki diÄŸer tüm ifadeler, kendilerine (Genelkurmay’a)aitmiÅŸ. (…) eleÅŸtirilerin muhatabı, hükümet ve devlet deÄŸilmiÅŸ.
Muhataplar, haksız ve asılsız ithamlarda bulunan çevrelermiÅŸ. Durum böyle olduÄŸu halde... (…)
BUNDAN BÖYLE...
“Karargâh” ve “rahatsız” sözcüklerini yan yana getirmekten, halis niyetle de olsa karargâhlara-marargâhlara bulaÅŸmaktan uzak durmalıyız.(...)'
***
Evet, gelinen nokta bu.. Medya gücü yoluyla siyasetçilere, on yıllardır, apoletlilerden nicelerini de kışkırtarak 'Hizaya gel!.' çekenler şimdi hizaya gelmek ihtiyacını hissetmişler.. Bu da ibretlik ve kazançlı bir tablo..
Her ne kadar (F.K gibi) bazıları, o gazetenin ‘Karargâh rahatsız..’ baÅŸlığını görünce ‘basının eski günlerine dönüldüğü gibi bir heyecanı yaÅŸamış’ ise de, hemen ertesi gün hizaya ge(tiri)lenler karşısında ne gibi bir duyguya kapılmıştır; onu da yazsaydı bari..
Henüz yorum yapılmamış.