Sosyal Medya

Güncel

Faydasız devalüasyon - İbrahim Kahveci

Devalüasyon bir ülke para biriminin diğer ülkelerin para birimlerine karşı değer kaybetmesi olarak tanımlanır. Ağustos 2008’de 1,15 lira olan Dolar/TL kuru, Nisan 2013’de 1,80 liraya yükselmişti. 4,5 yılda dolar/TL’de yaşanan yükseliş yüzde 56,5 iken, genel fiyat düzeylerinde yaşanan artış ise yüzde 41,8 seviyesindeydi. Bizler kur artışı-enflasyon ilişkisine bakınca bu aralıkta yaşanan yükselişi bir devalüasyon kapsamında değerlendiremeyiz. Zaten kimse de değerlendirmedi.



Oysa dolar/TL kuru, Nisan 2013’den Eylül 2015’e 1,80 seviyesinden 3,07 seviyesine kadar oldukça hızlı bir yükseliÅŸ daha yaÅŸadı. Bu tarih aralığında kurdaki yükseliÅŸ oranı yüzde 70,5’e ulaşırken, ülke genelinde mal fiyat artışları sadece yüzde 19,7’de kaldı. Aradaki büyük farka baktığımızda aslında kur artışının genel fiyat düzeyinin oldukça fazla üzerinde olduÄŸunu görüyoruz.
 
Ama kurdaki bu sert yükselişe de devalüasyon diyemeyiz. Zaten objektif değerlendirme noktasındaki kimseden de bir devalüasyon kelimesi çıkmadı.
 
Hatta olayı şöyle ifade edelim: 2013-2015 kur hareketinin enflasyon etkisi de oldukça sınırlı kalmıştır. Kur %70,5 artıyor ama enflasyon sadece %19,7’de kalıyor. Çünkü eski yıllardan gelen birikmiÅŸ bir enflasyon vardı ve kur bu enflasyon farkını ancak kapattı.
 
ÖrneÄŸin 2003 yılında Dolar/TL 1,5 lira seviyesinden 2015 yılında 3,0 lira seviyesine yüzde 100’lük artış yaÅŸarken; aynı dönemde Türkiye’de genel fiyat düzeyi yüzde 160 artış göstermiÅŸti. (Not: Dolardaki gerçek artışın bulunması için ABD enflasyonunun da arındırılması gerekmektedir. Hatta doların uluslararası piyasadaki reel deÄŸer dalgalanması da bu arındırmada kullanılmalıdır.)
 
***
 
Gelin biz olayı biraz daha kısa yoldan çözmeye çalışalım. Merkez Bankası yabancı para birimleri karşısında TL’nin gerçek deÄŸerini gösteren “Reel Efektif Döviz Kuru (REDK)” endeksi yayınlamaktadır. Dolar/TL kuru 2003 yılı Ocak ayında 1,65 seviyesindeyken REDK endeksi 89,55 seviyesindeydi. Haziran 2003’de dolar/TL kuru 1,43 seviyesindeyken ise REDK endeksi 103,09 seviyesi ila 100 barajının üzerine çıkmıştı. Yani Lira deÄŸer kazanmıştı. (2003=100 kabul ediliyor)
 
Tüketici enflasyonu bazlı alınan kur endeksi Nisan 2016’da 101,52 ila 100 barajının bir barem üstündeydi. Kısaca TL dengedeydi..
 
Ä°ÅŸte ne olduysa Mayıs 2016’da olmaya baÅŸladı. Türkiye’de seçilmiÅŸ BaÅŸbakan deÄŸiÅŸimi yaÅŸanırken Dolar/TL kuru 2,80’den 3,0 liraya yükseldi. Hemen ardından gelen 15 Temmuz hain darbe giriÅŸimi ile kur yeniden hareketlendi ve 3,10’a yükseldi.
 
Aslında ÅŸunu unutmamak lazım ki; Türk Halkı 15 Temmuz darbesine karşı çok büyük bir mücadele göstermiÅŸtir. Bu mücadele sadece tanklara ve silahlı FETÖ’cülere karşı olmamıştır.
 
Türk Halkı 15 Temmuz 2016’da bankalarda bulunan 191 milyar 118  milyon dolarlık yabancı para (YP) mevduatlarını da bozdurmuÅŸtur. YP mevduatlarından 15 Temmuz sonrası ilk 3 haftada 10 milyar 688 milyon dolar bozduruldu. 3 ay dolduÄŸunda ise bozdurulan döviz tutarı 16 milyar 914 milyon dolara ulaÅŸmıştı. (Burada dikkatinizi çekerim: Türk Halkı 16 milyar 914 milyon dolarını hiç kimse boz dolarını demediÄŸi biz zaman diliminde bozdurdu. Kampanya döneminde bozdurulan dolar 720 milyon oldu. Zaten bir kaç hafta içerisinde de o bozdurulan dövizden çok daha fazlası geri alındı.)
 
YP Mevduatları: (milyon $)
 
15 Temmuz 2016: 191.118
 
05 AÄŸustos 2016: 180.430
 
14 Eylül 2016: 174.204
 
10 Åžubat 2017: 182.042
 
***
 
Şimdi gelelim asıl noktaya.
 
Kasım 2016’da yıllık enflasyon yüzde 7,0 düzeyindeyken, Ocak ayında yüzde 9,22’ye yükseldi. Aralık ayında (2016) fiyatlar aylık bazda %1,64 artarken, Ocak ayı (2017) fiyatları da yüzde 2,46 arttı.
 
Benzer bir hareket yurt içi üretici fiyatlarında da yaÅŸandı. 2016 Kasım ayında %2,00 artan fiyatlar, Aralık ayında da %2,98 arttı. Eski tanımı ile toptan eÅŸya fiyatları dediÄŸimiz bu fiyat artışı Ocak 2017’de yüzde 3,98 ile adeta zirveye ulaÅŸtı. Böylece yıllık yurt içi üretici fiyat artışları yüzde 13,69’a ulaÅŸtı.
 
***
 
Åžimdi burada konuyu birleÅŸtirelim: 2003 yılından 2016 sonuna kadar kurlarda yaÅŸanan artış adeta eski fiyat artışlarını kapatırcasına geldi. Kur artışları nerede ise sürekli enflasyonun gerisinde kaldı. Kurlar daha çok artsa da,  enflasyon kur artışlarına pek tepki vermedi. Ama Kasım 2016’da dolar/TL kuru 3,10’u aÅŸtığında her yükseliÅŸ adeta enflasyonda kendini göstermeye baÅŸladı. Nitekim REDK endeksi de Ocak 2017’de 88,17 seviyesine inerek 2013’den bu yana en alt seviyeyi göstermiÅŸ oldu. Yani Lira 2003’den bu yana en deÄŸersiz düzeye geriledi.
 
GeldiÄŸimiz noktayı tekrar edeyim: Dolardaki artış Kasım 2016’dan sonra, yani 3,10 seviyesinden sonra fiyat düzeylerinde artan oranda etkisini göstermeye baÅŸladı. Bir bakıma ilk kez devalüasyon kelimesinden bahsetme noktasına geldik. TÃœFE bazlı reel kur endeksi de bu tabloyu desteklercesine 88,17’ye geriledi.
 
Ä°yi ama o zaman kur artışının olumlu etkilerini neden göremiyoruz?  Ä°ÅŸte asıl soru burası...
 
Neden kur artışı karşısında ihracat artmıyor? Neden ithalat azalmıyor? Neden cari açık daralmıyor?
 
Bence Türkiye ekonomisinin durumunu görmek açısından çok önemli bir noktadayız. Gelin bu çıkmaz durumu biraz daha yakından izleyelim. Yarın devam edelim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.