Kürsü
Selahaddin E. ÇAKIRGİL: Suriye'deki, tencere dipleri..
Follow @dusuncemektebi2
İki ay öncelerde, Halep, Beşşar Esed rejimi güçlerinin eline düşerken, asıl sevinç çığlıkları İran
O haberlerin vicdan sızlatan etkisiyle, Ä°ran‘ın Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸu önünde yüzlerce insanın katıldığı bir gösteride, ‘Merg ber lânetullah.. (Lânetullah‘a ölüm) sloganının bile dillendirildiÄŸini bir yazımda elem duyarak aktarmıştım.
O lanetlemeden hedef, herhalde tek kiÅŸi olmayıp, kendilerine ‘âyetullah' sıfatıyla bir kudsiyet nispet edenlerin iÅŸlettikleri cinayetlere bir tepki sözkonusu idi.
Nitekim, daha sonra aynı konsolosluktan bazı kardeÅŸlerle görüştüğümüzde, ‘On yıllardır bizim yanımızda olan müslüman kitleleri bugün bizim karşımıza ve daha düne kadar bize küfreden ateist, laik, komunist-maocu vs'leri de bizim yanımıza çekebilen siyasetin yanlışlığı düşünülmelidir' demiÅŸlerdi, fısıltıyla..
***
Ä°ran makamları , ‘Suriye Buhranı’nın başından beri‚ ‘BeÅŸÅŸar Esed bizim kırmızı çizgimizdir.. Ondan asla vazgeçmeyiz' deyip dururken; bir kiÅŸinin iktidarının korunması için yarım milyondan fazla insanın ölümüne ve bütün bir ülkenin virâneye dönüşmesine ve 7 milyon insanın da yerlerini- yurtlarını terk edip baÅŸka diyarlara sığınmalarına mecbur kaldıkları büyük felakete destek verdiklerinin yanlışlığını göremediler, göremiyorlar.
40 yıl öncelerde Åžah da sivil halktan 100 binden fazla insanı öldürtmüştü. Ve Ä°ranlılar Åžah’la geçmiÅŸte el sıkışan yabancı devlet adamlarının herbirini de Åžah‘ın cinayetlerinin ortakları olarak suçlamamışlar mıydı, on yıllardır..
O halde n’oldu da Ä°ran ÅŸimdi, sırf Suriye’deki iktidarını korumak için iÅŸleten bir kanlı Baas rejimini ve onun başındaki BeÅŸÅŸar’ı cansiperâne savunuyor?
***
Suriye’de veya Irak’ta hayatî menfaatleri var ise.. BaÅŸkaları da kendi menfaatlerinin varlığından dem vuracaktır.
Nitekim yığınla emperyalist güçler üşüşmüştür, Suriye’deki yaÄŸma sofrasına..
Ä°ran da en yakın noktasından, 280 km uzakta olduÄŸu Suriye’de kendi menfaatlerini düşünürken; 100 yıl öncesine kadar 400 yıl Suriye halkıyla iç-içe halkıyla birlikte yaÅŸamış ve bugün de 910 km ortak sınıra sahip ve 3 milyon Suriyeli sığınmacıya da evsahipliÄŸi yapan ve de sınırın hemen öte tarafındaki yangınların kendisine de ulaÅŸacağını gören Türkiye seyirci mi kalsındı?
***
Böyleyken.. Ä°ran Lideri Ali Khameneî’nin de ‘Dışsiyaset baÅŸdanışmaı' olan Ali Ekber Velayetî, Türkiye’nin Irak ve Suriye’den çıkmasını isteyip,‘Çıkmazsa, Irak ve Suriye halkınca çıkarılırlar' diyor ve Türkiye’nin Suriye konusundaki hedeflerine ulaÅŸmadığını ve o beklentilerinin asla gerçekleÅŸmiyeceÄŸini de söylüyor.
Irak ve Suriye’de onlarca yabancı ülkenin güçleri cirit atarken, Velayetî‘nin sadece Türkiye’den rahatsız olmasını nasıl okumalı?
Ve bu sözleri BeÅŸÅŸar Esed’in yerine, ona vekaleten niçin Velayetî söylüyor? Velâyetî, kendilerinin Irak ve Suriye’de bu ülkelerdeki hükûmetlerce davet edildiklerini de vurguluyor.. Mes‘ele bu kadar sâde idiyse, Åžah da aynı ÅŸekilde legaldi ve özellikle de Amerika‘dan destek alıyordu.. O zaman, ‘Amerika’yı niçin lanetliyordunuz' demezler mi adama? Åžah‚ ‘tâgût' idi de, BeÅŸÅŸar veya benzerleri ne?
***
Bu arada, Ä°ran DışiÅŸleri Bak. M. Cevad Zarif, adına hiç yakışmayan bir zarafetsizlikle, '15 Temmuz Darbesi' sırasında‚ ‘sabaha kadar uyuyamadıklarını ve amma Türkiye’li dostların zayıf hafızâlı olduklarını' söylüyor.
A Zarif efendi, zayıf hâfızâlı ararken bir de aynaya baksanız.. Türkiye müslümanları da İran müslümanlarının zaferi için geçmişte on yıllarca hep duadaydılar.
Kaldı ki, bütün dünya Ä°ran’ın nükleer teknoloji çalışmalarına karşı çıkarken, Ä°ran’ı en sıkışık zamanında, uluslararası zeminlerde ve o zamanki Brezilya lideri Lula ile birlik olup ısrarla savunan Tayyip ErdoÄŸan deÄŸil miydi?
Henüz yorum yapılmamış.