Güncel
Müslüman Kardeşler terörist ilân edilebilir mi?
ABD'de Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz’un verdiği yasa önergesiyle Müslüman Kardeşler örgütü dünya çapında terörist ilân edilecek ve dolayısıyla onunla bağlantılı addedilen kuruluşlara/organizasyonlara da terörist yaftasıyla tırpan vurulabilecek. Ancak ABD yasalarını buna uygun hale getirmek hükümeti epey uğraştıracağa benziyor
Başlıktaki soruyu daha doğru bir çerçevede yineleyelim: ABD, Müslüman Kardeşleri terörist ilân edebilir mi?
Bir aydır Batı medyasında bolca tartışılan sorulardan biri şüphesiz ki bu. Zira ABD’nin yeni BaÅŸkanı Donald Trump’ın “Müslüman yasağı” olarak literatüre geçen talimatıyla beraber Ä°slamofobik-zenofobik izler taşıyan uygulamaların ne boyuta varabileceÄŸi büyük bir endiÅŸeyle tartışılırken Trump’a baÅŸkanlık yarışında uzun süre rakip olmuÅŸ olan Cumhuriyetçi Senatör Ted Cruz’un verdiÄŸi yasa önergesiyle beraber bu soru da mevcut tartışmalara eklendi. Zira Cruz’un bayraktarlığını yaptığı yasanın geçmesi hâlinde Müslüman KardeÅŸler örgütü dünya çapında terörist ilân edilecek ve dolayısıyla onunla baÄŸlantılı addedilen kuruluÅŸlara/organizasyonlara da terörist yaftasıyla tırpan vurulabilecek.
Bu yasa önergesi çerçevesinde evvelâ vurgulanması gereken dört temel mesele var:
Birincisi, bu yönde bir öneri ilk kez yapılmıyor; Amerikan yasa koyucuları arasında yer alan bir klik son yıllarda üst üste bu tarz bir girişimde bulundu fakat şu ana kadar buna geçit verilmedi. Ancak bu girişimlere geçit vermeyenlerin dönemi sona erip de Trump gibi birinin başa gelmesiyle beraber bu öneri ilk kez bu kadar ciddi şekilde ele alınır hâle geldi.
Ä°kincisi, Trump’ın bize uzaktan “çılgın” gelen hamlelerinin hiç de marjinal bir yaklaşımın ürünü olmadığını bu yasa önergesiyle beraber bir kez daha hatırlıyoruz. Zira öneriyi yapan senatör, baÅŸkanlık seçimi maratonunda Cumhuriyetçi müesses nizamın öne çıkardığı isimlerden biri olan Ted Cruz. Yani ana akım addedilebilecek bir damarın temsilcisi. Amerikan sağının içerisindeki belli gruplar, adeta “radikal Ä°slam’a karşı bir medeniyet savaşı sürdürme nidalarıyla”, bir süredir böyle bir hamlenin peÅŸinde. Google’da basit bir aramayla karşılaÅŸabileceÄŸiniz envai çeÅŸit ve son derece organize çalışan “ifÅŸa siteleri”, bahsettiÄŸim akımın en büyük alamet-i fârikalarından biri. Kaldı ki “Muslim ban” konusunda da Cumhuriyetçi seçmen tabanının kaydadeÄŸer oranda yasak lehinde olduÄŸuna dair anket sonuçları yayımlanmıştı.
Üçüncü husus ise ABD’nin en kapsamlı ve en organize Ä°slami kuruluÅŸlarının doÄŸrudan veya dolaylı olarak Müslüman KardeÅŸler ile -geniÅŸ anlamda- bağı mevcut. (GeniÅŸ anlamda derken kastettiÄŸim ÅŸu ki Müslüman KardeÅŸler dediÄŸimiz hareket, tek merkezden yönetilen bir organizasyon olmayıp son derece esnek [hatta fikirsel ve yöntemsel homojenliÄŸi dahi olmayan] bir uluslararası aÄŸ mahiyetinde. Tipik bir örgütsel baÄŸa sahip deÄŸiller ve Atlantik’in öbür yakasındaki oluÅŸumların da bir parçasını teÅŸkil ettiÄŸi yurtdışı aÄŸları, Mısır/ Orta DoÄŸu merkezli Ä°hvan(lar)dan son derece farklı yapılar.) Bu sebeple, Müslüman KardeÅŸlerin yasal düzlemde terörist ilân edilmesi, neredeyse tüm Amerikalı Müslüman toplulukları derinden sarsacak neticeler doÄŸuracaktır.
Dördüncüsü, ABD’nin Orta DoÄŸu’da yakın temas içerisinde bulunduÄŸu BirleÅŸik Arap Emirlikleri ve Mısır yönetimleri, Müslüman KardeÅŸleri kendi rejimlerine tehdit olarak gördüklerinden ötürü uzun süredir Batılı devletlere bu organizasyonun terörist ilân edilmesi için baskı yapıyordu. Bilhassa geleneksel ittifakları canlandırma mottosunu benimsemiÅŸ gözüken Trump yönetiminin ise pragmatik saiklerle bu rejimlerin isteÄŸini karşılaması daha olası duruyor. Bu nedenden ötürü de bu sefer mesele daha ciddi.
Peki, Amerikan Yasaları İzin Veriyor mu?
ABD’nin Müslüman KardeÅŸleri terörist ilân etme ihtimaline dair göze en çok çarpan noktaları yukarıdaki girizgâhta sıraladım ve bu noktaların her biri politik-sosyal analizlere, yazılara, tartışmalara konu olabilir. Fakat ben bu yazıya hem kendi alanımı daha çok ilgilendiren hem de yazı konumuzu önemli bir haberin analizi ÅŸeklinde verebileceÄŸim bir perspektiften devam edeceÄŸim.
ABD’nin Müslüman KardeÅŸleri terörist ilân etmesinin hukuki bir temeli olabilir mi?
GeçtiÄŸimiz ayın sonunda Brookings Enstitüsü’nde William McCants ve Benjamin Wittes bu soruyu ele alan bir yazı yayımladı. Bu yazıyı analiz ederek bazı cevaplara ulaÅŸmamız mümkün olacaktır.
Yazının ilk kısımları, benim yaptığım girizgâhtakine benzer hususlara deÄŸiniyor ve bu yasanın geçmesinin doÄŸuracağı olası politik sonuçlar kısaca analiz ediliyor. ÖrneÄŸin, bu tip bir hamlenin reelpolitik açıdan da pek akıllıca olmayacağı, zira dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlarda ABD’nin doÄŸrudan Ä°slam’ı hedef aldığı kanaatinin yerleÅŸeceÄŸi ve ABD’nin sallantıda olan kamu diplomasisinin ciddi bir hasara uÄŸrayacağı belirtiliyor.
Daha sonra ise asıl noktaya geliniyor: “Tüm bunlar bir yana, böyle bir hamle hukuki olmayacaktır.”
US Code (ABD yasası) 1189. Maddesinin a bendine göre bir grubu yabancı terörist örgüt ilân etmenin 3 koşulu var:
• Mevzubahis örgüt yabancı menÅŸeili olmalı,
• Örgüt, terör eylemlerine karışmış yahut karışma niyetinde ve kapasitesinde olmalı,
• Bu örgütün terörist aktiviteleri ABD’nin federal ve federe devletlerinin ulusal güvenliÄŸini tehdit etmeli.
Bu kriterlerin ışığında Müslüman KardeÅŸlerin yabancı bir terörist örgüt ilân edilip edilemeyeceÄŸini deÄŸerlendiren Brookings yazarları, en büyük vurguyu 1928’de Mısır’da kurulan ve bugüne dek devam eden Müslüman KardeÅŸler merkezi yapısıyla yurtdışındaki oluÅŸumlar arasındaki kopukluÄŸa yapıyor.“Görünen o ki Mısır’daki Müslüman KardeÅŸler, yurtdışındaki Müslüman KardeÅŸler aÄŸlarıyla fiili baÄŸ kurmak bir yana, onları kendi ajandalarına uymaya dahi ikna edemiyorlar. Müslüman KardeÅŸler ağının her parçası farklı yöntem ve söylemleri benimsemiÅŸ durumda. Hatta bu durum kimi zaman, Kuveyt’te olduÄŸu gibi, ayrılıklara dahi yol açabiliyor.” diyerek vurguladıkları noktanın olgusal temellendirmesini yapıyorlar. ABD’li bir akademisyenden yaptıkları alıntı ise açıkladıkları durumun iyi bir özeti oluyor:
“…Müslüman KardeÅŸlerin ÅŸu anki yapısını yansıtan en iyi örnek, Sosyalist Enternasyonal olur. Birbirini tanıyan ve ideolojik olarak yakın hisseden, tecrübelerini paylaÅŸan…”
Devasa Bir Yapıya Tek Bir Örgüt Muamelesi Yapılamaz
Aynı bu ÅŸekilde bir yaklaşımla yazıya devam ediyor McCants ve Wittes. Temel argümanları, Müslüman KardeÅŸler ağında olduÄŸu varsayılan grupların tek tek ele alınıp içlerinde teröre bulaÅŸmış olanlar varsa sadece onların terörist ilân edilmesi gerektiÄŸi. Tabi bunu söylerken Müslüman KardeÅŸlerin Filistin uzantısı addedilen Hamas’ı ya da Suriye’deki Müslüman KardeÅŸler uzantısı grupları zikretmeleri, yazarlarımızın da ABD müesses nizamının bu gruplara dair yaklaşımından sıyrılmadıklarını gösteriyor. Fakat bu kısmı bir kenara bırakıp sıraladıkları örneklere baktığımızda mantık kurgularının ve yaklaşımlarının isabetli olduÄŸunu görüyoruz.
Önce Mısır’daki yani merkez teÅŸkilat sayılan Müslüman KardeÅŸleri ele alıyorlar. Son yıllarda uÄŸradıkları politik baskıya raÄŸmen grubun vitrinindeki isimlerin barışçıl protesto çaÄŸrıları yaptıklarını ve ÅŸiddete baÅŸvurmadıkların belirttikten sonra herhangi bir saldırı çaÄŸrısı yapıldığına, organize edildiÄŸine dair açık bir delilin olmadığına vurgu yapıyorlar. Yine yazının devamında not düşülen bir husus da ÅŸu ki Mısır’daki örgütlenmenin ÅŸu an yaÅŸadığı iç karışıklık göz önüne alındığında hareket üzerinde lider kontrolünün ne derecede olduÄŸu dahi büyük bir soru iÅŸareti. Sonuç olarak, Mısır’daki yapıyı terörist ilân etmenin bir imkânı yok, diyorlar. Sırf liberal demokrasiye eÄŸilimli bir oluÅŸum olmamaları, onları ÅŸiddet yanlısı bir grup hele ki bir terörist grup asla yapmıyor.
DiÄŸer ülkelerde ise Müslüman KardeÅŸler yapılarının ekseriyetle mevcut iktidarlara/rejimlere kafa tuttuÄŸunu fakat bunu genelde seçimler yoluyla yaptıkları hatırlatılıyor. Hatta Fas’ta ÅŸu an Müslüman KardeÅŸler çizgisinde görülen bir hareket iktidarda ve Fas, ABD’nin terörle mücadeledeki en önemli müttefiklerinden biri durumunda deniyor. Ä°srail yönetimi sınırlarında faaliyet gösteren Müslüman KardeÅŸler menÅŸeili bir hareketin de (Åžeyh DerviÅŸ’in liderliÄŸini yaptığı grup) Ä°srail’de hiçbir terörist faaliyette bulunmayıp Ä°srail yasalarına uyum saÄŸladığı örneÄŸi ayrıca veriliyor (Bu örneÄŸi ihtiva eden satırlarda inceden bir Ä°srail propagandası seziliyor notunu da düşelim).
Nitekim tüm bu olgulardan yola çıkılıp dünya geneline bakıldığında da sadece bir avuç ülkenin Müslüman Kardeşleri terörist örgüt olarak ilân ettiği görülüyor. Bunların da hepsi son derece politik sebeplerden ötürü böyle bir karar almış durumda.
Bir Ä°htimal Daha?
Yazının son bölümünde Müslüman KardeÅŸlerin yurtdışındaki veya ABD’deki uzantıları addedilen grupları US Code haricinde terörist ilân etmeyi saÄŸlayabilecek bir diÄŸer yol olan, ABD’de 2010 yılında yürürlüğe giren ve terörist ilân edilmiÅŸ gruplara destek/ finansman saÄŸlanmasının önüne katı önlemlerle geçilmesini saÄŸlayan mevzuat (Material Support Law) baÄŸlamında da kısa bir analiz yapılıyor. Fakat orada da sonuç net: Bu ÅŸekilde de böyle bir karara hukuki bir zemin saÄŸlanamaz. ÖrneÄŸin ABD’li CAIR’in Mısır’daki Ä°hvan yapılanması yahut Ä°srail’deki Åžeyh DerviÅŸ ile ekonomik bir alışveriÅŸte bulunması –o gruplar terör faaliyetine bulaÅŸmadığı için- bu yasa kapsamında deÄŸerlendirilemez.
Sonuç olarak, Brookings yazarlarının da belirttiği gibi, önceki ABD yönetimlerinin Müslüman Kardeşleri terörist ilân etme girişimlerine geçit vermemesinin politik-sosyal sebepleri dışında açık bir sebebi de vardı: Böyle bir karara hukuki zemin sağlamak çok güç olacaktı.
Not: Yasa önergesinin ABD’deki kuruluÅŸlara izdüşümünü anlamak için de yakınlarda yaptığım ÅŸu çeviriyi okumanızı tavsiye ederim: http://www.dunyabulteni.net/yazar/shenaz-kermalli/20845/trumpun-muslumanlar-icin-siradaki-plani-ne
DENÄ°Z BARAN/DÃœNYA BÃœLTENÄ°
Henüz yorum yapılmamış.