Sosyal Medya

Güncel

"Cezası idam bile olsa, darbeciyim!"

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın iki numaralı sanığı Gökhan Şahin Sönmezateş, duruşmada verdiği ifadede görevi kendisine Semih Terzi'nin verdiğini söyledi. İkinci savunması alınan Özel Kuvvetler timinin başındaki Binbaşı Şükrü Seymen ise, "Ben hiçbir şeyden korkmuyorum. Ben darbe yaptım. Bunun cezası idam bile olsa hiç canım yanmaz" dedi.



15 Temmuz Darbe giriÅŸiminin en önemli basamaklarından birisi olan ve MuÄŸla’nın Marmaris ilçesinde CumhurbaÅŸkanı’na suikast giriÅŸiminde bulunan 44’ü tutuklu üçü firar 47 sanıklı davanın duruÅŸması MuÄŸla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde baÅŸladı. Davanın bir numaralı sanığı FETÖ lideri Fetullah Gülen olurken, bir numaralı müşteki de CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan.
 
Duruşmanın yapılacağı Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Salonu çevresinde de polis kuş uçurtmadı. Bu arada sanılar da suikast girişiminde sonra ilkkez görüntülendi. Vatandaşlar ellerinde Türk bayrakları taşıdı. "Game over (oyun bitti) Fetö" ve "İdam isteriz" yazılı pankartlar açan vatandaşlar, darbeci askerler içeri alınırken "İdam isteriz", "Fetö gelecek hesap verecek" diye slogan attı.
 
Saat 9.45'te mahkeme heyeti salona girdi. DuruÅŸma ile ilgili açıklamada bulundu. Mahkeme heyeti CMK tarafından atanan bazı sanık avukatlarının istifa ettiÄŸini bildirdi. Onların yerine yeni atama yapılacağını söyledi. DuruÅŸmanın seri halinde devam edeceÄŸini ve 4 gün süreceÄŸini kaydederek cuma ve pazartesi günü de ara verileceÄŸini açıkladı. DuruÅŸma celselerinin 15 Mart'a kadar sürmesi için uygun zaman ayırdıklarını belirten mahkeme baÅŸkanı, bir sonraki seri celselerin 24-28 Nisan arası, üçüncüsünün ise 5-9 Haziran tarihleri arasında olmasının planlandığını belirtti. 
 
Bu arada sanık yakınlarından birer kiÅŸinin duruÅŸmayı izlemesine izin verildiÄŸi öğrenildi.      
 
Mahkemede ilk olarak sanıkların kimlik tespiti yapıldı; yöneltilen suçlar ve hakları hatırlatıldı.
 
"EMRÄ° SEMÄ°H TERZÄ° VERDÄ°"
 
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın iki numaralı sanığı Gökhan Şahin Sönmezateş, duruşmada verdiği ifadede görevi kendisine Semih Terzi'nin verdiğini söyledi.
 
Duruşmanın öğleden sonraki kısmında mahkeme heyeti, ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminin planlayıcı olduğu iddia edilen ve darbe girişiminin başarılı olması halinde atama listesinde "MİT başkanı" olarak görevlendirildiği belirlenen Gökhan Şahin Sönmezateş'in ifadesini aldı.
 
"FETÖ'CÜ DEĞİLİM"
 
Üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen ve soruşturmada "başı sıkışan" herkesin kendisinin adını öne sürdüğünü iddia eden Sönmezateş, "FETÖ'cü değilim." dedi.
 
Sönmezateş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı öldürmek için değil, derdest ederek Ankara'ya götürmek için Marmaris'e gittiklerini belirtti.
 
Suikast girişimine giden timleri kendisinin seçmediğini ileri süren Sönmezateş, şunları söyledi:
 
"Bütün dünya Cumhurbaşkanının İstanbul'a gittiğini bilirken, biz tuzağa düşürülerek oraya gönderildik. Ben yaverle görüşmedim. Bu görevi ben planlamış olsaydım, ya başarılı olurduk ya da görevi iptal ederdim. Fetullah Gülen'in 'mesih' veya 'Peygamber' olduğuna inanmıyorum. Bu sapkın bir düşünce. Şu andaki hesabım 'Bizi kim yanılttı ve 4 saat bekletti?' sorusunun cevabını bulabilmek. Bütün sorumluluğu üzerime alıyorum ama olmadığım yerlerle ilgili sorumlulukları kabul etmiyorum."
 
'EMÄ°R KOMUTA' Ä°DDÄ°ASI
 
TSK'nın emir komutası içerisinde ihtilal yapıldığını düşünerek hareket ettiğini iddia eden Sönmezateş, darbeden önce Ankara'daki bir villada FETÖ'nün imamlarının yaptığı toplantıda kendisinin bulunmadığını da öne sürdü. Sönmezateş, söz konusu villanın nerede olduğunu dahi bilmediğini savundu.
 
Görevden ilk olarak 11 Temmuz'da, açık görevden ise 13 Temmuz'da haberinin olduğunu anlatan Sönmezateş, "Görevi bana Semih Terzi verdi. Uçuş ekibine operasyonla ilgili bilgi vermedim. 'TSK yönetime el koydu' dediğimde uçuş ekibi helikopterlerin başındaydı. Görevin Genelkurmay Başkanlığından geldiğini söyledim. Ekibe sadece koordinatları verdim. Ekipteki herkes görevi kendi komutanlarından alıp gelmişti. Ben de dahil o resmi kafamızda çıkartabilseydik göreve gitmezdik." diye konuştu.
 
"CEZASI Ä°DAMDA OLSA, DARBECÄ°YÄ°M"
 
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe giriÅŸimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduÄŸu 47 kiÅŸinin yargılanmasında, Binbaşı Şükrü Seymen de savunmasına baÅŸladı. Darbe öncesinde darbe gecesi öldürülen TuÄŸgeneral Semih Terzi'nin kendisini aradığını anlatan Şükrü Seymen, “14 Temmuz günü Semih PaÅŸa rahmetli beni aradı. 12 kiÅŸilik tim kurmamı istedi. Gökhan PaÅŸa ile de görüşmemi söyledi. Özel Kuvvetlerde verilen emri sorgulamak yoktur. Ben de emri yerine getirdim. Semih PaÅŸa'yı da teÄŸmenliÄŸimden beri tanırım. Kendisi kahraman bir komutanımızdı" dedi.
 
"DARBEYÄ° BÄ°LÄ°YORDUM"
 
Gökhan Åžahin SönmezateÅŸ'in kendisine TSK'nın emir ve komutası içerisinde darbe yapacağını da söyleyen Şükrü Seymen, “Biz Gökhan PaÅŸa'mla aynı uçakta Ä°starbul'a gelmiÅŸiz. Ama bizim aynı karede görüntümüz yok. Ben biletimi eÅŸimin kredi kartıyla aldım. Ä°ddianamedeki gibi bir durum yok. Gökhan PaÅŸa buluÅŸmamızda, ekibimle 15 Temmuz günü havalimanında olmamı istedi. Biz de limana gittik. Uçağı beklemeye baÅŸladık. Ancak uçaklar gelemedi. Bunun üzerine B planına geçildi ve helikopterle Ä°zmir'e ÇiÄŸli'ye ulaÅŸtık" dedi. Telefonlarını da evde bıraktıkları için geliÅŸmelerden haberdar olmadıklarını anlatan Şükrü Seymen, “Ancak benim plan yaptığım söylendi. Gökhan PaÅŸa bize tuzak kurulduÄŸunu söylüyor, kimin yaptığını bilmiyorsa, ben binbaşı nasıl bileyim ben bu iÅŸin nasıl yöneticisi olurum. Evet ben darbeciyim. Ä°dam da olsa cezası vicdanım acımaz. Ä°ntihar olmasa kendim idam sandalyesine vururum. Ama hangi darbeyi planlamışım. Gökhan PaÅŸa ve Semih PaÅŸa'nın verdiÄŸi emri yaptım. Korgeneralin orgeneralin iÅŸin içinde olduÄŸunun tartışıldığı ortamda bir binbaşı olarak ben neresindeyim" dedi.
 
ÇiÄŸli'de plansızlık yaÅŸadıklarını da ifadesinde anlatan Şükrü Seymen, “Bu tür olaylarda ayrıntılı planlama, provaya ihtiyaç vardı. Burada olmadı. Plansızlık vardı. Bu arada Osman Kılıç Albay beni aradı ve görevin iptal olduÄŸunu söyledi. Ben de bunu Gökhan PaÅŸa'ya anlattım. Gökhan PaÅŸa, 'Ankara'ya dönelim' teklifinde bulundu. Ben de kabul ettim ama sonra da göreve devam denildi. Havalanıp Marmaris'e gittik" dedi.
 
HAKARET Ä°DDÄ°ALARINI KABUL ETMEDÄ°
 
Gökhan Åžahin SönmezateÅŸ gibi CumhurbaÅŸkanı'nın saÄŸ olarak ele geçirilmesi talimatının kendilerine verildiÄŸini ileri süren Şükrü Seymen, “Suikastın ne olduÄŸunu bir asker olarak biliyorum. Ancak Kuzgun ve Åžapka gibi gizli tanıklar da ifadelerinde suikasttan bahsetmiyor. Gökhan PaÅŸa da suikast olmadığını söyledi. Zaten suikastın mantığı da tutmuyor. Bunu da kayda geçmesi için söyledim" dedi. Marmaris'e otelin olduÄŸu bölüme indikten sonra otelin içerisinde girdiklerini ifade eden Şükrü Seymen, “CumhurbaÅŸkanı korumalarının bulunduÄŸu bölüme gittik. Burada birkaç kez havaya ateÅŸ açıldı. Ben hemen ateÅŸi durdurdum. Ben zaten biliyorum CumhurbaÅŸkanı'nın orada olduÄŸunu neden küfür edeyim. VatandaÅŸlara sadece burada mı kalıyor diye sorduk. Ama tehdit etmedim. Bu sırada korumalar kapılarını kapatıp ateÅŸ etmeselerdi. Yerlerini tespit etme durumumuz yoktu. Ä°lk ateÅŸi polisler açmasaydı, yerlerini bulma ihtimalimiz sıfırdı. Biz de buna karşılık baskı ateÅŸi ile hedef gözetmeden karşılık verdik. Bizim silahlarımızda gece görüşü yoktu. Bu nedenle hedef gözeterek ateÅŸ etmem mümkün deÄŸil" dedi.
 
"CUMHURBAÅžKANINA HAKARET ETMEDÄ°M"
 
CumhurbaÅŸkanı'na ve koruma polislerine hakaret, küfür ettiÄŸine yönelik iddiaları kabul etmeyen Şükrü Seymen, “Polislerin cüzdanlarının alınması ve kelepçelenmesiyle ilgim yok. Ben sadece silahları bırakıp uzaklaşılması talimatı verdim. El bombasını da Ä°smail Yüzbaşı, personel dışarıya çıktıktan sonra camın kenarına bıraktı. Polisler zarar görmesin diye de patladığı sırada üzerlerine kapandı. Polislere CumhurbaÅŸkanı'nın ne zaman gittiÄŸini sordum. Ancak hakaret etmedim. Hakaret ettiÄŸim iddiasını ÅŸiddetle reddediyorum. Ben kimsenin de darp ettiÄŸini görmedim. CumhurbaÅŸkanı'nın olmadığını söyledim. Gökhan PaÅŸa'ya çekileceÄŸimizi söyledim. ÇekildiÄŸimiz sırada polislerin atışlarından bizim yerimizi tespit edemediklerini anladım. O yüzden mala zarara verme suçlamasını da kabul etmiyorum. Hatta ben iki sebepten dolayı, otelin içerisinde camlar olduÄŸu ve yerimizin tespit edilmesini istemediÄŸim için timin ateÅŸ etmemesi konusunda emir verdim. Biz oraya adam öldürme kastıyla gitseydik kimse canlı çıkamazdı. Bugün 2 ÅŸehitten bahsedilmezdi daha fazla olurdu. Darbe yaptım mı? Evet yaptım. Oturup çocuk gibi aÄŸlayacak mıyım? Tabi ki hayır. Ancak en çok üzüldüğüm konu 2 polisin ÅŸehit olması" dedi.
 
Şükrü Seymen, helikoptere ateş ettiğini iddialarını da kabul etmedi. Şükrü Seymen, arazide yanlarındaki tüm paralarını bir araya toplayıp üçe böldüklerini, bu sırada Zekeriye Kuzu'nun cüzdanları aldığını öğrenince de çok kızdığını anlattı. Şükrü Seymen'in ifadesinin tamamlanmasından sonra, duruşma yarına ertelendi.
 
GÃœLEN'Ä° KÄ°MSE SAVUNMAK Ä°STEMEDÄ°
 
Mahkeme baÅŸkanı, bir numaralı sanık olan Fetullah Gülen için MuÄŸla Barosu’ndan ÅŸu ana kadar hiç kimsenin müdafilik yapmak istemediÄŸini söyledi. Bazı sanıkların avukatlarının da çekildiÄŸini tekrar hatırlattı.
 
Sanık avukatlarında Hakan Tunçkol söz alarak yetki hususunda itirazlarını bildirdi. Tunçkol, her ne kadar ÅŸehitler ve yaralılar olsa da davanın ana konusunun ve özgül ağırlığını oluÅŸturan suçun Sayın CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan’a suikast olduÄŸunu ve kendisinin burada olmayıp ikametgahının Ankara’da bulunduÄŸunu belirterek davanın, adresinin olduÄŸu yerde, yetkili olan ağır ceza mahkemesinde görülmesinde talep etti. Bazı sanık avukatları bu itiraza katılırken bazıları katılmadı.
 
Müşteki avukatları ise itirazda bulunarak suçun iÅŸlendiÄŸi tarihte CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın suikasttan kıl payı kurtulduÄŸunu ve bu olayın mahkemenin yargı alanı sınırları içinde bulunduÄŸunu hatırlatarak bunun davayı uzatmaya yönelik talepler olduÄŸunu kaydedip reddini istedi. Sanıklar adına sanık Ä°smail YiÄŸit de söz hakkı isteyerek olayın MuÄŸla’da yaÅŸanmasına raÄŸmen planlandığı ve dolayısıyla gerçekleÅŸtiÄŸi yerin Ä°stanbul olduÄŸunu belirtti. Bunun üzerine mahkeme heyeti savcıdan görüş aldı. Savcı yetki hususunu daha önce de düşündüklerini ancak CMK’nın 12. ve devamındaki maddeleri uyarınca mahkemenin yetkili olduÄŸunu düşündüğünü söyleyerek itirazın reddini talep etti. Mahkeme heyeti de yetkisizlik kararı veriLmesini oybirliÄŸi ile reddetti. Ä°ddianamenin okuması kaldırıldığını için mahkeme heyeti iddianamenin anlatıma geçti.
 
CUMHURBAÅžKANI ERDOÄžAN'IN AVUKATI KONUÅžTU
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Hüseyin Aydın, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'nin daha önce yaşadığı darbelerden çok farklı olduğunu belirterek, "Bu darbe teşebbüsü aynı zamanda ülkeyi işgal girişimiydi. Bu anlamda bu darbe davaları ayrı bir öneme sahip." dedi.
 
'PÄ°ÅžMANLIK BELÄ°RTÄ°SÄ° YOK'
 
Aydın, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.  FETÖ davalarında sanıkların son derece sakin olduÄŸunu ve sanıklarda herhangi bir piÅŸmanlık belirtisi bulunmadığını gözlemlediklerini dile getiren Aydın, şöyle konuÅŸtu:
 
"Zaten yaptıkları iÅŸin çok kutsal olduÄŸuna o zaman inanıyorlardı. Bizim bugünkü gözlemlerimiz o inancın halen devam ettiÄŸi yönünde. Bu davadaki sanıklar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en seçkin birliklerinde daha önce görev almış ve özel olarak yetiÅŸtirilmiÅŸ kiÅŸiler. Bu özelliklerine ek olarak, bizim de dosyada gözlemlediÄŸimiz TSK içindeki örgütün en sadık mensupları. Bunları bir araya getirdiÄŸimizde zaten çok sıra dışı bir profille karşılaÅŸmış oluyoruz." 
Aydın, sanıkların bir kısmının Özel Kuvvetlerde, bir kısmının Hava Kuvvetlerinin en önemli operasyonel birliklerinden Muharebe Arama Timine, bir kısmının da Sualtı Taarruz Timine mensup olduğunu, bunların TSK'nin en önemli operasyonel timi durumunda bulunduğunu vurgulayarak, sanıkların savunmalarının "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı alıp bir yere götürme" yönünde olduğunu söyledi.
 
CUMHURBAŞKANINI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN GELDİLER
 
Yapılan hazırlıklara, dosya kapsamındaki delillere ve özellikle operasyon sırasındaki davranışlara bakıldığında, sanıkların alıkoyma iradesinde olmadıklarının görüldüğüne işaret eden Aydın, "Cumhurbaşkanının varlığını ortadan kaldırma iradesiyle olay mahalline gelindiğine ilişkin hiçbir tereddüt bulunmuyor." dedi.
 
TARÄ°HÄ°MÄ°ZDE EMSALÄ° YOK
 
Aydın, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'nin daha önce yaşadığı darbelerden çok farklı olduğuna dikkati çekerek, "Bu darbe teşebbüsü aynı zamanda ülkeyi işgal girişimiydi. Bu anlamda bu darbe davaları ayrı bir öneme sahip. Başka önemli bir husus ise ilk defa tarihimizde TSK mensupları tarafından bir başkomutana, cumhurbaşkanına yönelik suikast girişiminin söz konusu olması. Bu anlamda da bu dava tarihimizde emsali olmayan bir dava olarak öne çıkıyor." dedi.
 
BAZILARI Ä°TÄ°RAFTA BULUNDU AMA...
 
Aydın, bir basın mensubunun sorusu üzerine, sanıklarda gerçek anlamda bir itirafçılık gözlemlemediklerini belirterek, "Sanıkların bir kısmı bazı itiraflarda bulundular ancak itirafçılık -buradaki suçlar açısından Anayasal düzeni zorla değiştirme, Cumhurbaşkanına suikast girişimi gibi- itirafçılık ve etkin pişmanlığın ceza hukuku karşısında bir anlam ifade etmesi söz konusu değil." açıklamasında bulundu.
 
Avukat Aydın, bir gazetecinin, "Sayın Cumhurbaşkanının önümüzdeki günlerde duruşmayı takip etmek için Muğla'ya gelmesi bekleniyor mu?" sorusu üzerine "Sayın Cumhurbaşkanımızın bu aşamada duruşmaları takip noktasında Muğla'ya gelme niyeti yok." yanıtını verdi.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.