Terör örgütleri neden anayasa değişikliğine 'Hayır' diyor?

BaÅŸbakan Binali Yıldırım, anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸi referandumu için “PKK, FETÖ, HDP 'Hayır' diyor, onun için 'Evet' diyoruz,”dedi. CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan “Hayır diyenlere bakıyoruz: HDP, PKK; FETÖ...” dedi. Kıyamet koptu: “'Hayır' diyenlere 'terörist' diyorlar!”

Polemik sürüyor.

Terör örgütlerinin ve terör örgütü destekçilerinin 'Hayır' dediÄŸini söylemek, tüm 'Hayır' diyenlerin terörist olduÄŸunu iddia etmek anlamına elbette gelmez. Az biraz akıl mantık sahibi olan, ya da Mantık 101 dersi görmüş olan herkes bunun farkında, ama yine de bir kesim, “Bize terörist diyorlar” demekten, CumhurbaÅŸkanı ile BaÅŸbakan'ın ifadelerini çarpıtmaktan ısrarla vazgeçmiyor.

CHP lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu da aynı çarpıtmayla, “BaÅŸbakan referandumda hayır oyu verecek kiÅŸilerin tamamını terörist ilan ediyor,” diyor. Ama ne BaÅŸbakan'ın ifadesinde, bir çocuÄŸun dahi anlayabileceÄŸi ÅŸekilde, öyle bir ilan yok.

Aynı KılıçdaroÄŸlu Genel Kurul görüşmeleri sırasında, “Bu anayasaya 'Evet' oyu kullanan varsa, onlar Türkiye ve Türkiye Cumhuriyeti'ne ihanet ediyordur. Nokta!” dememiÅŸ miydi? Bir televizyon programında “İç savaÅŸtan yana mıdır halk, yoksa barıştan yana mıdır? EÄŸer Türkiye'yi ateÅŸe atmak istiyorlarsa 'Evet' oyu verebilirler,” diyerek 'Evet' diyenlerin iç savaÅŸtan yana olduklarını ima etmemiÅŸ miydi? “Böyle bir BaÅŸkanlık Sistemi'ni kan dökmeden bu ülkede gerçekleÅŸtiremezsiniz. Açık ve net!”diyerek milleti tehdit etmemiÅŸ miydi?

El insaf. 'Evet' diyenleri ihanetle, hainlikle suçlamak normal de terör örgütlerinin kendilerinin ilan ettikleri oylarının rengini dile getirmek mi anormal? Kılıçdaroğlu'nun iç savaş, kan dökme tehditleri kabul edilebilir de, bu ülkede iç savaşa, darbeye, kan dökmeye yeltenen PKK'nın, FETÖ'nün 'hayır' dediği gerçeğini vurgulamak mı kabul edilemez?

Bazılarıysa “'Evet' demek için baÅŸka hiçbir nedeniniz yok mu ki PKK'nın, FETÖ'nün 'Hayır'ını ortaya getiriyorsunuz?” diyor. Lakin madde madde yapılan içerik tartışmalarını, bürokratik vesayete karşı getirilen argümanları, icranın hızlanmasının ve yürütmenin güçlenmesinin saÄŸlayacağı faydaları ve daha pek çok nedeni ıskalıyorlar. Dahası, terör örgütlerinin 'Hayır'ının görmezden gelinerek oy veren tarafından da ıskalanmasına çabalıyorlar.

Kusura bakmayın ama, terör örgütlerinin referandumda ne diyeceği referandumdan bağımsız bir konu değil. 'Hayır' diyenlerin bunun görmezden gelinmesini beklemek yerine, terör örgütlerinden bağımsız olan 'Hayır'larının sonucunun nasıl terör örgütlerinin amaçladıklarından ayrışmasını sağlayacağını açıklamaya kafa yormaları gerekiyor.

Gerçekten de, FETÖ, PKK gibi terör örgütleri neden Türkiye'nin parlamenter sistemle yönetilmesini istiyor? Neden CumhurbaÅŸkanlığı sistemine geçmesine karşı çıkıyor? “'Hayır' diyenlere terörist diyorlar,” diyerek meseleyi çarpıtmak ve çarpıtmaya dayalı bir tartışma yürütmek yerine, bunu konuÅŸmamız gerekmez mi?Ãœlkenin geleceÄŸini etkileyecek bir tercih için sandığa giderken bunu sormayacak mıyız? Bu sorunun cevabına ışık tutmayacak mıyız?

Ä°lginçtir, 2010 referandumunda “Ä°mkan olsa mezardakilere bile oy verdirmeli” diyerek HSYK'ya iliÅŸkin anayasa maddesindeki deÄŸiÅŸiklik sayesinde Yargı'da yapılanmayı baÅŸaran FETÖ'cüler, o günlerdeki sözde demokrat ve vesayet karşıtı kisvelerinin ardında yaptıkları yeni anayasa lobi faaliyetlerinde yeni bir anayasanın gerekliliÄŸini savunuyor, ama o dönemde çok da dikkat çekmeyen ÅŸekilde sistem deÄŸiÅŸikliÄŸine karşı çıkıyor ve “Türkiye için en uygununun parlamenter sistem olduÄŸu” fikrini iÅŸliyordu. Gazeteleri bu yöndeki röportajlarla, yorumlarla doluydu; daha o günden ön alıyorlardı. Dünden bugüne Türkiye'ye yönelik saldırılarını daha da görünür hale getirir ve 15 Temmuz gibi bir kalkışmaya imza atarken bunu giderek yükselen bir ses tonuyla söylemeye devam ettiler, bugün de yurt dışına kaçmış önde gelen FETÖ'cüler 'Hayır' çaÄŸrısı yapmaktalar. Bunu dikkate almayacak mıyız?

PKK yöneticilerinden ardı ardına 'Hayır' denmesi gerektiÄŸi yönünde açıklamalar geliyor. Türkiye'yi kana bulamaya, bölmeye çalışan, 'hendek terörü'yle yüzlerce insanımızın canını alan, “Savaşı Batı'ya taşıyacağız” diyerek ülkenin her yerinde bomba patlatan bir örgütün referandum konusunda nasıl paniklediÄŸini görmezden mi geleceÄŸiz?

Türkiye bir beka sorunuyla karşı karşıyayken, bu soruna sebep olanların maÅŸası terör örgütleriyken, bu örgütler Türkiye'yi terörle, darbe teÅŸebbüsleriyle, iç savaÅŸ çıkarma giriÅŸimleriyle tehdit ederken, referandum için 'Hayır' diyorlarsa, ne referandum sadece iç meselemizdir ne de referandumun sonucu karşı karşıya olduÄŸumuz beka tehdidinden ayrı düşünülebilir. Türkiye üflesen yıkılacak bir ülke deÄŸildir, bu sorunu da aÅŸarız, yapılması gerekenleri yaparsak buradan yükselerek çıkarız. YükseliÅŸ için güçlenmek ÅŸart; sistem deÄŸiÅŸikliÄŸine 'Evet' diyenlerin en önemli argümanı da 'Güçlü bir Türkiye'.

Sistem deÄŸiÅŸikliÄŸi Türkiye'yi güçlendirecek mi, deÄŸiÅŸiklik güçlü bir Türkiye iddiasını gerçekleÅŸtirebilecek mi, sandığa giderken buna bakmak lazım. Ama öte yandan da, Türkiye'ye yönelik ekonomik operasyonlarda başı çeken kredi derecelendirme kuruluÅŸları 'Hayır' propagandası yapıyor ve bizi tehdit ediyorsa, 7 Haziran'da “YaÅŸasın. Türkiye artık daha zayıf, daha içine kapalı bir ülke,” ÅŸeklinde sevinç naraları atan yabancı medya “Evet” korkusu yaşıyorsa, bunları da hesaba katmak lazım.

Türkiye'ye saldıranlar, imajını, ekonomisini, insanını, demokrasisini hedef alanlar, ekonomik kriz çıkarmaya çalışanlar, iç savaÅŸa, darbeye oynayanlar, toplanmış hep bir ağızdan 'Hayır' diyorsa, bunun bir anlamı var, ve bunu göz ardı etmek mümkün deÄŸil. Velhasılıkelam, vicdanen rahat edebilmek adına, bunun üzerine uzun uzadıya düşünmek gerek.

Kaynak: Yeni Åžafak