Sosyal Medya

Güncel

Üvey ağabeyini 'Kim' öldürdü?

Kuzey Kore, bu defa Malezya'daki bir cinayetle bağlantılı olarak dikkatlerin odağında...



Nükleer denemeleri ile sadece Asya-Pasifik bölgesinde deÄŸil, küresel çapta tepkilere neden olan Kuzey Kore, bu sefer de bir cinayetle baÄŸlantılı olarak uluslararası gündemin ilk sıralarına yerleÅŸti. Cinayetin iÅŸlendiÄŸi yer de, 2014 yılında ulusal havayolu ÅŸirketine ait bir uçağın Ukrayna’nın doÄŸusunda düşürülmesi, diÄŸerinin Kuala Lumpur-Pekin seferini yaparken kaybolması ve ardından Air Asia adlı özel sektöre ait bir uçağın Surabaya-Singapur seferini yaparken Cava Denizi’nde düşmesiyle dünya kamuoyunun gündemine gelen Malezya.

Bu cinayet üzerine gözler elbette Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a çevrilmiÅŸ durumda. 2013 yılında amcası ve bu son vakadan birkaç hafta önce istihbarattan sorumlu Devlet Güvenlik Bakanlığı BaÅŸkanı Kim Won-hong’u yolsuzluk suçlamasıyla görevden alıp ardından ‘ortadan kaldıran’ Jong-un, sonuncusunu geçen hafta gerçekleÅŸtirdiÄŸi nükleer füze denemeleriyle baÅŸta komÅŸu ülkeler olmak üzere uluslararası topluma meydan okurken, ülke içinde de siyasi gücünü daha da pekiÅŸtirmeyi hedefliyor.

Kuzey Kore’nin 33 yaşındaki Devlet BaÅŸkanı Kim Jong-un’un üvey aÄŸabeyi 46 yaşındaki Kim Jong-nam geçen pazartesi sabahı Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı’nda (KLIA2) iki kadının saldırısı sonucu yüzüne serpilen kimyasal maddeyle hayatını kaybetti. Kuzey Kore lideri Kim Jong-il’in 19 yıllık iktidarının ardından 17 Aralık 2011 tarihinde ölümüyle devlet baÅŸkanlığına ortanca oÄŸlu Kim Jong-un getirilirken, bu dönem boyunca bir tehdit unsuru olarak algılanan büyük oÄŸul Kim Jang-nam ise uzun süredir ülke dışında yaÅŸam sürüyordu. Bu zaman zarfında Malezya dahil bölgedeki birkaç ülke arasında mekik dokuyan Jong-nam, zaman zaman Çin’in güneydoÄŸusunda Macau özerk yönetim bölgesinde kalıyordu. Pazartesi günü de, eÅŸi ve oÄŸlu Kim Han-sol’la buluÅŸmak üzere Macau’ya gidecekti.

PROFESYONEL CÄ°NAYET

Jong-nam’ın öldürülmesi, olaydan bir gün sonra Malezya ve dünya basınında yer buldu. Bunun nedeni ise ‘Kim Chol’ isimli biri adına düzenlenmiÅŸ sahte pasaportla seyahat etmesi ve Malezya makamlarının olay günü bu geliÅŸmeyi kayıtlara sadece, ‘Kuzey Kore uyruklu bir kiÅŸi hayatını kaybetti’ ÅŸeklinde geçmesi oldu. Gerçek kimliÄŸinin ortaya çıkmasının ardından son yılların belki de en önemli casus cinayetlerinden biri olduÄŸuna kuÅŸku olmayan olayla ilgili detaylar araÅŸtırılmaya baÅŸlandı. Ancak ÅŸu ana kadar havalimanındaki güvenlik kameralarının görüntüleri dışında bir bulguya henüz ulaşılabilmiÅŸ deÄŸil.

Kuala Lumpur Uluslararası Havalimanı ‘1’ ve ‘2’ (KLIA1 – KLIA2) olarak adlandırılan, birbirine son derece yakın iki havalimanından oluÅŸuyor. Jong-nam’ın hayatını kaybettiÄŸi saldırı KLIA2’de gerçekleÅŸti. Bu havalimanı büyük ölçüde Malezya merkezli olup diÄŸer bölge ülkelerinde de faaliyet gösteren ‘Air Asia’ adlı ekonomi sınıfı uçak ÅŸirketince kullanılıyor. Jong-nam’ın yaklaşık bir haftadır Malezya’da olduÄŸu ve geçen pazartesi günü Macau’ya (Çin) geçmek üzere KLIA2’ye geldiÄŸi ve 'self-check in" makinalarından birinin önünde iki kadının saldırısına uÄŸradı bildirildi. Görüntülerde, kadınlardan birinin Jong-nam’ı arkadan yüzünü tutarken diÄŸer kadının da ön taraftan yüzüne kimyasal bir madde sıktığı görülüyor.

Hadisenin güvenlik kameralarında izlenmesine raÄŸmen anında deÄŸerlendirilemediÄŸi gibi, olay mahallinde bulunan güvenlik görevlileri, havalimanı çalışanları ya da herhangi bir yolcu tarafından fark edilmemiÅŸ olması da cinayetin son derece profesyonelce iÅŸlendiÄŸini ortaya koyuyor. Jong-nam’ın bağırıp çevredekilerden yardım istememesi, aksine önce lavaboya gidip yüzünü yıkaması ancak aÄŸrının baÅŸ göstermesi üzerine havalimanı çalışanlarından birine yaklaÅŸarak yardım istemesi, bir baÅŸka önemli detay. Ancak, bu saldırının sadece iki kadın tarafından iÅŸlenmediÄŸi ve saldırıyı yöneten/yardımcı olan dört erkek zanlının da olduÄŸu gündemde. Güvenlik kameralarında görülen kadınlardan birine benzerliÄŸinden ötürü dün Vietnam pasaportu taşıyan 28 yaşındaki bir kadın göz altına alındı. Bu sabah, ikinci bir kadının göz altına alındığı açıklandı.

KÄ°M JONG-NAM POTANSÄ°YEL LÄ°DER

Kim Jong-nam, kapalı bir rejim olan ve adını nükleer denemelerle duyuran Kuzey Kore’de ülkenin kurucu ailesine mensup. Åžu an devlet baÅŸkanı olan Kim Jong-un’un ‘aÄŸabeyi’ olması nedeniyle babasından sonra devlet baÅŸkanlığına geçmesi bekleniyordu. Ancak Jong-nam’ın 2001 yılında sahte pasaportla Japonya’ya yaptığı ziyaret nedeniyle gözden düşmesi üzerine, babası Kim Jong-il’in 2011 yılındaki ölümünün ardından kardeÅŸi Jong-un devlet baÅŸkanlığına geçti.

Dünyanın, dünyaya kapalı bir dikta rejimiyle yönetilen son birkaç ülkesinden biri kabul edilen Kuzey Kore’de, reform yanlısı görüşleriyle bilinen Kim Jong-nam, 2011 yılından sonra bir tehdit olarak algılanmaya baÅŸladı. Her ne kadar Kuzey Kore’de devlet baÅŸkanlığını üstlenmesi mümkün olmasa da, gerek bölgesel gerekse küresel güçler tarafından ‘potansiyel bir lider’ olarak deÄŸerlendirildiÄŸine de şüphe yoktu. 2012 yılında devlet baÅŸkanı olan kardeÅŸi Jong-un’a yazdığı belirtilen mektupta kendisinin ve ailesinin canının bağışlanmasını istemesi de bir tehdit altında bulunduÄŸunun farkında olduÄŸunu gösteriyor.

KUZEY KORE'DE GÜÇ TEMERKÜZÜ VE REJİM İÇİ DENGELER

Jong-nam’ı mevcut Kuzey Kore rejimi için bir tehdit unsuru kılan bir baÅŸka husus ise 2013 yılı aralık ayında infaz edilen ülkenin o dönem iki numaralı ismi olarak bilinen amcası Jang Song Thaek’a yakınlığı. Bununla ilgili olarak Güney Kore istihbaratının, “Jong-nam’ın son beÅŸ yıldır maruz kaldığı tehdit karşısında Çin yönetiminin yakın korumasında” olduÄŸu yönündeki açıklaması dikkat çekiciydi. Kuzey Kore’nin kendisine yönelik daha önce dört kez suikast giriÅŸiminde bulunmuÅŸ olması da, yönetimin bu konudaki ‘kararlılığını’ gösteriyor.

Jong-nam'ın ölümüyle souçlanan bu son giriÅŸimde, bir süre önce Güney Kore’ye iltica edeceÄŸi haberlerinin de rolü olduÄŸu düşünülebilir. Kuzey Kore lideri Jong-un’un iktidara gelmesinden beri kendisine muhalif olan veya bu potansiyeli taşıyan sivil ve asker 140’ı aÅŸkın kiÅŸinin hayatına kast etmiÅŸ olması, kendisine karşı önemli bir tehdit unsuru olduÄŸuna kuÅŸku olmayan aÄŸabeyi Jong-nam’a karşı da benzer bir teÅŸebbüste bulunabileceÄŸinin iÅŸareti.

Bu cinayetin Kuzey Kore yönetiminin ısrarla devam ettirdiÄŸi ve sonuncusunu geçen hafta gerçekleÅŸtirdiÄŸi nükleer füze denemeleriyle bir ÅŸekilde baÄŸlantısı var. Son beÅŸ yıldır ardı ardına füze denemeleri gerçekleÅŸtiren Devlet BaÅŸkan Kim Jong-un, özellikle ABD yönetimi baÅŸta olmak üzere uluslararası çevrelerden gelen tepkilerin sıcak bir müdahaleye dönüşebileceÄŸi ihtimalini gözden uzak tutmuyor olmalı. Komünist rejimle idare edilen ve 60 yıldır Çin baÅŸta olmak üzere birkaç ülke dışında dünyaya kapalı bir rejim olarak varlığını sürdüren Kuzey Kore’de deÄŸiÅŸimin nasıl ve ne ÅŸekilde gerçekleÅŸeceÄŸi küresel kamuoyu için bir muamma. Bununla birlikte, çeÅŸitli çevrelerin ülkede rejim deÄŸiÅŸikliÄŸi için alternatif giriÅŸimler üzerinde kafa yorduklarına ise şüphe yok. Bu noktada, tıpkı benzeri ülkelerde olduÄŸu gibi, ülke yönetimindeki aynı aileye mensup bir baÅŸka kiÅŸinin -ki bu kiÅŸinin pazartesi günü öldürülen Jong-nam olmaması için hiçbir neden yoktu- yönetime getirilmesi de ihtimal dahilindeydi.

ABD YÖNETİMİNDE KUZEY KORE KARARLILIĞI

ABD’deki yönetim deÄŸiÅŸikliÄŸinin, kısa vadede Kuzey Kore yönetimine yönelik herhangi bir yaptırım veya sıcak müdahaleyi gündeme getirip getirmeyeceÄŸi netlik kazanmış deÄŸil.

Bununla birlikte, BaÅŸkan Donald Trump’ın konuyla ilgili bazı açıklamalarında bunun ipuçlarını bulabilmek de mümkün. Öyle ki Kuzey Kore’nin geçen hafta sonu gerçekleÅŸtirdiÄŸi füze denemesinin ardından Trump’ın, gerekli ‘en sert tepkiyi’ verecekleri yönündeki açıklaması, Kuzey Kore yarımadasında muhtemel bir hareketliliÄŸin iÅŸareti olarak yorumlanabilir. Bununla birlikte Trump, açıklamasında, “Kuzey Kore’nin büyük bir problem olduÄŸu aÅŸikâr ve bununla güçlü bir ÅŸekilde mücadele etmeliyiz,” derken, bu konuda somut bir plan ve projeye sahip olduklarını gösterecek herhangi bir ayrıntı da vermedi.

Öte yandan, Washington’un BM Temsilcisi Nikki Haley’in, “Kuzey Kore’ye sadece sözlerimizle deÄŸil, eylemlerimizle de yaptığının hesabını vermesi gerektiÄŸini göstermeliyiz,” ÅŸeklindeki açıklaması da dikkat çekiciydi. Füze denemesinin ardından BM’de konuyla ilgili yapılan acil toplantıda da ABD tarafı Kuzey Kore’nin bu açık tehdidi karşısında Japonya ve Güney Kore’nin yanında olduÄŸunu güçlü bir ÅŸekilde ifade ediyordu.

KUZEY KORE'DE REJİM DEĞİŞİKLİĞİ İHTİMALİ

Barack Obama’nın ilk döneminde Kuzey Kore’yle ‘masaya oturma’ giriÅŸimleri gündemdeyken, Kuzey Kore’nin füze denemelerinde ısrarcı olması bu ihtimali ortadan kaldırmıştı. Åžimdi ise BaÅŸkan Trump, göreve baÅŸladığından beri ülkesinin iç sorunlarıyla meÅŸgul olsa da, ‘Amerikan çıkarlarını’ doÄŸrudan tehdit ettiÄŸini söylediÄŸi Kim Jong-un’a karşı daha sert tedbirlere baÅŸvurabilir.

Bu baÄŸlamda, Japonya ve Güney Kore ile yakın, Çin’le ise ‘çok özel bir anlaÅŸmayla’ iÅŸbirliÄŸinin önünü açarak Kuzey Kore’de bir rejim deÄŸiÅŸikliÄŸini gerçekleÅŸtirme yönünde adım atabilir. En azından bu yönde hareket geçme konusunda potansiyel bir politikaya sahip olduÄŸuna kuÅŸku yok. ABD yönetiminin en güçlü isimlerinden olan Savunma Bakanı James Mattis, ay başında Güney Kore ziyareti sırasında yaptığı, “Kuzey Kore yönetiminin nükleer silah kullanma teÅŸebbüsü etkin bir karşılık bulacaktır” açıklaması da hatırlanmalı. Yine unutulmaması gereken bir husus, Kuzey Kore'nin son 60 yıldır Güney Kore ve ABD ile 'teknik anlamda' savaÅŸ halinde olması.

Öte yandan Kim Jong-un'un da her an vuku bulabilecek dış müdahale ihtimalini gözardı etmediÄŸi hesaba katılmalı. Bu çerçevede Çin’e yakınlığıyla bilinen aÄŸabeyi Jong-nam’ı düne kadar ‘ortadan kaldırmamış’ olmasının neden olabileceÄŸi bir tehlikeyi bertaraf etmek için nihayet uygun bir fırsat yakaladığı anlaşılıyor. Kuzey Kore açısından bakıldığında pazartesi günü Kuala Lumpur’da iÅŸlenen bu cinayet, olası bir müdahalenin ve sonrasında gelecek potansiyel yönetim deÄŸiÅŸikliÄŸinin önüne ‘ÅŸimdilik’ geçilmiÅŸ olduÄŸu inancını güçlendiriyor olmalı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.