Coğrafyamız
ÖSO: 'Sevdiklerine dair ölümler, hınçlar, öfkeler, havada uçuşan kollar bacaklar...'
Güvenlik Uzmanı ve eski özel harp subayı Abdullah Ağar, pek çok tartışmaya konu olan ve El Bab'da TSK ile birlikte DEAŞ'a karşı mücadele veren Özgür Suriye Ordusu'nun iç yüzünü kaleme aldı.
İşte o yazı:
“Dost Unsur” ÖSO ve TSK’nın Åžehit ve Gazi Sayıları ile...
Fırat Kalkanında AMAÇ ve BEDEL!ÖSO... Çok bilinmeyen, bir diğer tarafıyla çok tartışılan bir konu.
Etnik, mezhebi, mezhepler içi, meÅŸrebi, siyasi ve menfaat ayrışmaları üzerinden 2011’de baÅŸlayan Suriye iç savaşında, silah ve güç odaklarının ortaya çıkmasıyla, YPG-PKK, IŞİD, Nusra ve Åžii-Nusayri eksenlerin dışında kalan yapılar, genel olarak Özgür Suriye Ordusu (ÖSO-Muhalifler) olarak tanımlandı. Bu isimlerle tanımlanan karmaşık yapı ise hiç bir zaman tam anlamıyla anlaşılamadı.
Bu konuyu, bileÅŸenlerini ve kimyalarını gerekirse yazarız, ancak önceliÄŸi açısından Fırat Kalkanı harekatında Türk Ordusu desteÄŸinde hareket eden ÖSO’yu tanımlamak gerekiyor.
Öncelikle bu yapı ‘dost unsur’ Arap-Türkmen ve Kürt bileÅŸenlerden oluÅŸuyor.
Aralarında dini-mezhebi-meÅŸrebi-etnik farklılık ya da ayrılık söz konusu deÄŸil. Suriyelilik ve vatanseverlik bilinciyle hareket ediyorlar. Bu haliyle Suriye sorununa dair, net bir çözüm ortaya koyuyorlar. Türkiye, Türk Ordusu ve konuya angaje diÄŸer birimlerimiz buna çok dikkat ediyor. Türk Ordusunun desteÄŸinde hareket eden ÖSO bileÅŸenlerinin tek dertleri, ülkelerine musallat olan, Suriye’yi tasallut altına almaya çalışan terör örgütlerinden, ülkelerini ve kendilerine ait toprakları kurtarmak.
Şu ana kadar büyük fedakarlık ürettiler.
Fırat Kalkanı harekatında çok sayıda şehit ve gazileri var.
15 Åžubat 2017 tarihine gelindiÄŸinde;
Toplam şehit sayıları tam 469,
Gazi sayıları ise 1.712.
Ve bu çok büyük bir bedel demek.
Diğer tarafıyla çok büyük bir kahramanlık.
Ölüm alanlarına gözü kapalı atılıyorlar. Özellikle tekfiri örgüt IŞİD’in sahip olduÄŸu her türlü ağır, karmaşık, geliÅŸmiÅŸ silah atışlarına, patlayıcılarına, canlı bomba ve bombalı araçlarına karşı duruyorlar. Çünkü onların ülkelerini kurtarmak gibi, özgür, müreffeh ve barış içinde yaÅŸamak gibi, çocuklarına güvenli bir vatan bırakmak gibi temel bir dertleri var. Etnik, dini, mezhebi, meÅŸrebi, siyasi bir kırılma ya da ayrılık istemiyorlar. Pek ala, bir arada yaÅŸayabileceklerine inanıyorlar. Ve bunu, sadece Türkiye’nin ortaya koyduÄŸu çözümle yapabileceklerini çok iyi biliyorlar. Zaten onun içinde Türk Ordusu ile hareket ediyorlar. Yoksa onlara menfaat vaat eden çok. Sürekli büyük paralar, silah, güç teklif ediliyor. Ama onlar ne kadar çok ve cazip olursa olsun ‘onların deyiÅŸiyle’; “Az bir paha karşılığında” ‘-ki bu Kuran-i bir ifade’ dinlerini ve vatanlarını satmıyorlar. “DAAÅž’ın, YPG-PYD’nin ve onları kullananların kim olduÄŸunu en iyi biz biliriz” diyorlar.
Buna rağmen sürekli üzerlerine oyun oynanıyor. Kendi içlerinde bölünüp parçalanmaları, dizaynın birer parametresine ve hizmetçi birer güce dönüşmeleri için sürekli maniple ediliyorlar.
İçlerinde bunlardan etkilenenler var. “Kullanılıyorlar. Bir gün onların da akılları baÅŸlarına gelecek” diyorlar. “Bizi bir tek Türkiye satmadı, bizi kullanmaya kalkmadı. Vatanında bize yer açtı. Bir tek Türkiye, bizim ve bölgenin iyiliÄŸini düşünüyor.”
Ve asıl örtülü mücadele buralarda yaşanıyor.
***
PaylaÅŸtığım fotoÄŸraf ise Sultan Murat Tümen’inin saha komutanlarından Tilki Kemal’e ait.
Tilki Kemal bir Türkmen. Tilkilerden, Ömer oÄŸlu. Suriye iç savaşında 6 yıl deÄŸiÅŸik alanlarda çarpıştıktan sonra, son umut, gelip Fırat Kalkanına katıldı. Pek çok çatışmada yer aldı. En son kendi köyü olan Hava Höyük’ün kurtarılmasında vardı.
“En son” diyorum, çünkü bu fotoÄŸraftan bir gün sonra ÅŸehit oldu. Karede, ÅŸehit olmadan bir gün önce, kendi öldürdüğü IŞİD’lilerin üzerinde gözüküyor. Tilki Kemal, köyünü, kendi elleriyle IŞİD’ten kurtardıktan sonra ‘kendi köyünün içinde’ mayın patlaması sonucu ÅŸehit oldu.
Fotoğraf bir diğer tarafıyla sahanın ne kadar sertleştiğini anlatıyor. Bilmeyen insanların anlaması çok zor, ama mücadeleler sahadaki insanları çok sertleştiriyor, katılaştırıyor. Sonuçta sevdiklerine dair yaşanan ölümler, hırslar, hınçlar, öfkeler, havada uçuşan kollar bacaklar, ölüme dair empatiler devreye giriyor.
***
Fırat Kalkanında Arap, Kürt ve Türkmenlerden oluşan dost unsur ÖSO...
Onlar gerçek bir Suriye’ye inanarak IŞİD ve YPG-PKK’ya karşı savaşıyorlar.
Åžimdiye kadar 469 ÅŸehit, 1712 gazi verdiler.
Vermeye de devam ediyorlar.
Türkiye ise birlik beraberliÄŸe samimi, radikalleÅŸmemiÅŸ bütün muhalif unsurları ve ÖSO’yu destekliyor. Onlara güvenli bir yaÅŸam alanı açmaya çalışıyor.
Bununla birlikte;
- Hemen altımızda bir terör devleti oluşmasın için,
- Ülkemizdeki sığınmacılara güvenli bir vatan parçası oluşsun için,
- Arap dünyasıyla, OrtadoÄŸu’yla fiziki bağımız kopmasın için,
- Suriye’nin üniter yapısının devamlılığı için,
- Terör ateşi ülkemizi yakmasın için,
- Türkiye bölünmesin, parçalanmasın için...
Bir de kendi evlatlarımız şehit ve gazi oluyor.
Şu ana kadar Fırat kalkanında 64 şehidimiz var.
386 Mehmetçik’imiz de gazi oldu.
Ve bütün bu büyük bedel, sadece Türkiye için değil.
Asıl insanlık ve özgürlük için!
Henüz yorum yapılmamış.