Erdoğan: Katar kara gün dostu

Bahreyn ve Suudi Arabistan'ın ardından Körfez turunun son durağı Katar'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada El-Arab gazetesine verdiği mülakatta iki ülke arasındaki ilişkiler, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında Batılı ülkelerin tutumu, Suriye krizi ve Mısır'la ilişkilerin geleceğiyle ilgili soruları cevapladı.

'KATAR KARA GÜN DOSTU OLDUĞUNU GÖSTERDİ'

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin 2014 yılının Aralık ayında türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, söz konusu ziyarette Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komitesi adıyla bir iş birliği ve istişare mekanizmasının kurulduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Bize göre, Türkiye ile Katar'ın bu derece yakın işbirliği içinde olması bölgenin geleceği açısından da çok önemli. Komite'nin bu yıl Doha'da yapacağı toplantı da inanıyorum ki her iki ülkeye önemli faydalar sağlayacaktır. Her buluşma, fikir birlikteliğimizi, gönüldaşlığımızı perçinliyor. Katar'ın 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında sergilediği dayanışmayı, desteği unutamayız. Katar kara gün dostu olduğunu gösterdi. Kardeşim Şeyh Temim ile el ele vererek bölgemizin huzur ve sükuna kavuşması için daha nice yeni çalışmalar yapabileceğimize inanıyorum."

'TÜRKİYE İLE KATAR BÖLGESEL BARIŞTAN YANA'

Katar'da kurulan Türk askeri üssünün Körfez bölgesinin istikrarı bağlamında neleri hedeflediğine dair soru üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunu şöyle izah etmek gerekir: Siyasi alandaki ilişkilerin mükemmel olan seviyesini korumak, daha da geliştirmek, askeri ve savunma alanlarında da yakın iş birliğine bağlıdır. Biz bunu güçlendirmek istiyoruz. 19 Aralık 2014 tarihinde 'Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Askeri Eğitim, Savunma Sanayi ile Katar Topraklarında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Konuşlandırılması Konusunda İşbirliği Anlaşması' imzaladık. Ekim 2015'ten bu yana bir grup askerimiz Katar topraklarında. Askeri eğitimden, ortak tatbikatlara alt yapı hizmetlerine kadar pek çok alanda iş birliği yapacağız inşallah."

Türkiye ile Katar'ın bölgesel barıştan yana olduğunun altını çizen Erdoğan, "Terör ve her türlü güvenlik tehdidinin artık son bulmasını istiyoruz. İki ülke de üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor. Buradan bölgedeki diğer ülkelere de seslenmek istiyorum: Kardeş ülkeler olarak bu iş birliğini genişletelim, teröre, güvenlik tehditlerine birlikte müdahale edelim" diye konuştu.

'BATI, 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNDE İYİ BİR SINAV VEREMEDİ'

Batı'nın 15 Temmuz darbe giriÅŸimi konusundaki tutumu hakkında bir soruyu cevaplayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi: "15 Temmuz darbe giriÅŸimi sırasında Batı, maalesef iyi bir sınav veremedi… Bunu bir defa kendilerinin de kabul etmesi gerekir… Bize geçmiÅŸ olsun bile diyemeyecek kadar aciz duruma düştüler, günler sonra akıllarına taziyelerini bildirmek geldi. Bu, demokrasiye ve özgürlüklere sahip çıkma açısından Batı'nın Türkiye'de 15 Temmuz'da sınıfta kaldığının göstergesidir. Biz demokrasi tarafındaydık. Milletimiz demokrasiye ve özgürlüğüne sahip çıktı. KurÅŸunlanan, tankların altında ezilen, uçak ve helikopterlerle saldırıya uÄŸrayanlar, o saatte evlerinden çıkıp gelen sivil insanlardı. Batı bunu görmedi, görmek istemedi."

Erdoğan, Batılı ülkeleri bu konuda öz eleştiriye davet etti.

'TÜRKİYE'DE BATI'DA OLDUĞUNDAN ÇOK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ VAR'

Türkiye'de basın özgürlüğünün Batı'daki pek çok ülkeden fazla olduÄŸunu ifade eden ErdoÄŸan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Åžimdi Avrupa'nın deÄŸiÅŸik ülkelerinde patlamalar, terör olayları oldu. Orada medya yaralıların, ölenlerin kanlı görüntülerini anında sosyal medyada yayımlayabilir mi, tabii ki hayır. Bu zaten etik deÄŸil… Ama Türkiye'de birileri bunları hemen sosyal medyaya koyuyor, tabii devlet bu tür etik olmayan paylaşımlara müdahale edince de medya özgürlüğü yaygarası yapıyorlar."

'SURİYE'DE İSTİKRAR İÇİN ADIM ATMALIYIZ'

Suriye'de krizin patlak verdiği 2011'den beri Katar ve Suudi Arabistan ile çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, "2011 yılından bu yana gerek Suriye halkının güvenliği, huzuru için Katarlı ve Suudi kardeşlerimle çok yakın çalıştık, iş birliği yaptık, eş güdüm içerisinde çalıştık. Biz Suriye'de kanın durmasını, mazlumların, çocukların, yaşlıların artık yaralanmamasını, ölmemesini istiyoruz. Suriye'de şehirler harap oldu, alt yapı çöktü. Kalıcı barış bir an önce sağlansın istiyoruz. Bahreyn, Suudi Arabistan ve Katar'ı kapsayan bu bölge turum, ikili ilişkileri konuşmanın yanı sıra başta Suriye olmak üzere bölgesel meseleler hakkında görüş teatisi açısından da önemli. İnanıyorum ki, bölgesel istikrarı sağlayacak adımları hep birlikte atacağız" dedi.

SURİYE KRİZİNE ÇÖZÜM ARAYIŞLARI

Gazeteye Suriye konusunda Türkiye, Rusya ile Ä°ran'in iÅŸbirliÄŸine dair konuÅŸan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, ÅŸunları kaydetti: "Rusya Eylül 2015 itibarıyla bir ÅŸekilde askeri olarak Suriye'de bulunuyor; Ä°ran ise rejimin desteklediÄŸi Åžii milisler üzerinde nüfuz sahibi… Biz Suriye ile uzun bir sınıra sahibiz, 3 milyon Suriyeliyi misafir ediyoruz. En büyük yükü de biz çekiyoruz. Suriye'de çok taraflı bir çözüm öngörüldüğü için bu ülkelere çok ciddi roller düşüyor. Suriye'de barış öncelikle Suriyelilerin sonrasında da üç ülkenin çıkarları için hayati boyutta. Halep'teki ateÅŸkes, Astana görüşmeleri kuÅŸkusuz önemli ve ciddi adımlar. Tünelin ucunda bir ışık göründü. Bu ışığı öldürmeden, daha da büyüterek, tünelden, kaostan çıkmamız gerekir; 20 Åžubat'taki Cenevre görüşmeleri bu açıdan mühim. Suriye meselesinin çözümü açısından Sayın Trump döneminde ABD'nin takınacağı tavrın yanı sıra Suudi Arabistan ve Katar gibi bölge ülkelerinin de önemli katkılar saÄŸlayabileceklerine inanıyorum."

MISIR-TÃœRKÄ°YE Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERÄ°

Ä°ki ülke arasındaki iliÅŸkiler hakkında soru soran gazete muhabirini yanıtlayan ErdoÄŸan, Mısır halkının Türkiye'nin dostu olduÄŸunu vurguladı: "Mısır halkı bizim kadim dostumuz. Bizim Mısır kardeÅŸlerimizle hiçbir sorunumuz yok, olamaz da… Fakat Mısır yönetimiyle diplomatik açıdan maslahatgüzar seviyesindeyiz. KüreselleÅŸme, ticaret, ekonomik boyutlarda iliÅŸkilerimiz var; Mısır tarafı TOBB öncülüğünde iÅŸ adamlarımızı Kahire'ye davet etti. Bunlar önemli ve gerekli. Bu iliÅŸkiler siyasi boyuta da yansır mı diye sorarsınız, o önümüzdeki süreçte yaÅŸanacak geliÅŸmelere baÄŸlı. Åžahsen ben, Mısır'da siyasi mahkumlara yönelik af baÅŸta olmak üzere atılacak olumlu adımların, sadece Mısır'daki toplumsal barış açısından deÄŸil, dış ülkelerle iliÅŸkiler açısından da daha saÄŸlıklı bir atmosfer oluÅŸturacağına inanıyorum."