Sosyal Medya

Güncel

İnsanlar sayıldı, heykeller de sayılsın!

Yeni Akit yazarı Yavuz Bahadıroğlu bugünki yazısında ilginç bir sayıma yer verdi. Eski nüfus sayımlarını hatırlatan Bahadıroğlu hep insanları saydık peki ya diğerleri diyerek çarpıcı rakamlar verdi!



“Eski Türkiye”nin beceriksizliÄŸi sayımlarda da vatandaÅŸlara yansıtılıyor, vatandaÅŸlar evlere kapatılıyordu…

AkÅŸamlara kadar kuzu kuzu oturup sayım memurunu beklerdik…

Ä°ÅŸin garibi, bunu bir “vatandaÅŸlık görevi” sayardık. Ne de olsa “öğretilmiÅŸ çaresizliÄŸin” Ã§ocuklarıydık.

Sayım görevlileri havalı havalı gelir, envai çeşit soru sorar, işin ciddiyetine uymadığı gerekçesiyle ikram bile kabul etmezlerdi.

Geçenlerde yeni bir nüfus sayımı yapıldı, ama hiçbirimizin ruhu duymadı. Ancak sonuçlar ayrıntılı biçimde açıklandığında, yeni bir nüfus sayımı yapıldığını fark ettik.

Berim gibi her nüfus sayımında evlere kapatılmaya alışkın olanlar herhalde apışıp kalmışlar ve hayretle mırıldanmışlardır: “Aaaa!.. Nasıl olur?”

Ne de olsa alışmışız (alıştırılmışız) sayım günleri evlere kapatılmaya! 

Zamanla değişime alışacağız. Gün gelecek oyumuzu da oturduğumuz yerden kullanacağız.

Türkiye deÄŸiÅŸiyor, geliÅŸiyor, dostlarım: “Eski Türkiye”de olmayanlar “Yeni Türkiye”de oluyor. 

Düşünün ki, bir zamanlar yüksek enflasyonu da, IMF’ye borçlu olmayı da, Amerika ve Avrupa’ya bağımlı yaÅŸamayı da “kader” sayardık.

ÇokbilmiÅŸ politikacılarımız, kalkınmakta olan ülkelerde yüksek enflasyonun normal sayılması gerektiÄŸine bizi fena halde ikna etmiÅŸlerdi. Üç hâneli rakamlara alıştırılmıştık. 

Paranın bol sıfırlı olmasına da razı gelmiÅŸtik. O kadar ki, “Altı sığır atacağız” diyen Recep Tayyip ErdoÄŸan’ı “hayalpereset” ilân eden ekonomi profesörlerimiz ve köşe yazarlarımız olmuÅŸtu…

Bu konuda (ve hemen hemen her konuda) kendilerine o kadar güveniyorlardı ki, “Bunu yapabilirse Taksim Meydanı’nda eÅŸek gibi anıracağım” diyenden tutun, kendini asacağını söyleyene kadar envai çeÅŸit “muhalif” ortaya çıkmıştı.

Altı sıfır gitti. Anıran ya da kendini asan olmadı. Unuttular. Aynı sivrilikte muhalefet etmek üzere, başka alanlara kaydılar.

Åžimdi önümüzde referandum var. Merak etmeyin, “Evet çıkarsa kendimi asacağım” diyenler olacaktır. Ölçü olmadıktan sonra…

Neyse, sayım sonuçlarına göre, nüfusumuz 80 milyona dayanmış. Tamı tamına 78 milyon 741 bin 53 kiÅŸiyiz.  

Kilometrekareye 104 kiÅŸi düşüyor. Asıl merak ettiÄŸim, kilometrekare başına kaç heykel düştüğü? Böyle bir istatistik yok sanırım. 

Kabalama bir hesapla, Türkiye’de her 60 bin kiÅŸiye 1 hastane, 900 kiÅŸiye bir doktor, 350 kiÅŸiye 1 cami, 780 kiÅŸiye bir din görevlisi, 800 kiÅŸiye bir Atatürk heykeli, 500 kiÅŸiye bir heykel düşüyormuÅŸ! 

Türkiye’de her boyda Atatürk anıtı, Atatürk heykeli, Atatürk büstü, Atatürk maskı var. Özellikle 12 Eylül darbe sürecinde bol bol sert ifadeli, üniformalı, aşırı otoriter görüntülü Atatürk heykelleri dikildiÄŸi malum. Fakat bunlara ve yıllık bakımlarına toplamda kaç lira harcandığını hesaplayamadım. 

Ama Buca Belediyesinin kayalara monte ettiÄŸi Atatürk heykeline eski para ile 4 trilyon 2 milyar harcadığını vaktiyle gazetelerde okumuÅŸtum (HeykeltraÅŸ Harun Atalayman’ın, bu rakamı düşük bulduÄŸunu ve “Ben de doÄŸru dürüst para kazanamadım” dediÄŸini yine gazetelerde okudum).

Eskiyen heykellerin yenisiyle deÄŸiÅŸtirildiÄŸini biliyorum, ama acaba eski heykeller ne oluyor?

Ona da sonraki yazımızda bakalım…

Kaynak: Yeni Akit

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.