MHP lideri Bahçeli twitter'dan referandum açıklaması yaptı

MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli, Twitter hesabından referandum Ã¶ncesi açıklamalarda bulundu.

İşte Bahçeli'nin attığı o tweetler:

"MÜŞFİK KİSVELİ MÜNAFIKLAR SON KOZLARINI OYNUYORLAR"

16 Nisan’da yapılacak Anayasa referandumu öncesi Türkiye marazi tartışmalarla kilitlenmiÅŸ, maksatlı soru ve sorgulamalarla boÄŸulmuÅŸ durumda. Usta provokatörler, uzman bozguncular,icazetli spekülatörler,kuyruÄŸu dik tutmaya çalışan müşfik kisveli münafıklar son kozlarını oynuyorlar.

"TEKRAR MEYDANA ÜŞÜŞTÜLER"

Uzun bir kıştan sonra buzlar altında filizlenen otlar gibi kara kampanya mucitleri referandum bahanesiyle tekrar meydana üşüştüler. Akıllarda MHP, ağızlarda MHP. Hep aynı soru! Müflis cenah acaba referandumda MHP’liler ne diyecek, ne karar verecek sorgulaması yapıyor.

Dingilinden fırlayıp kontrolsüzce seyreden tekerin akıbeti neyse hakkımızdaki mesnetsiz değerlendirmelerin nezdimizdeki itibarı aynıdır. Türk milletiyle bağını koparmış, demokrasinin erdemiyle kalp rabıtasını bozmuş kim varsa tercihimizi yokluyor, bizimle ilgili yorum yapıyor.

"BAYRAĞI BUGÜN ELE ÇİZEN, YARIN YELE VERİR"

Demokratik nitelikli samimi ve safiyane eleştiriler dışındakiler elbette bizim için yok hükmündedir. Varlık içinde yokluk acı bir sondur! Kimileri kalkıyor ışıksız otellerde gürültü çıkarıp, bitmiş ve tükenmişlikleriyle çaresizliğin ve çamurluğun limanına demir atıyor.

Bunlar avuç içlerine kınadan bayrak yaparak sözüm ona sanal gündemde yer tutmaya, çürümüş zihinleriyle ayakta durmaya çalışıyor. Anlayana;bayrağı bugün ele çizen yarın yele verir. Halbuki bayrak şereftir, bağımsızlık sembolüdür;ancak baş tacı edilir,zirvelerle taçlanır.

"BİRİLERİ HAYRET VERİCİ ŞEKİLDE YOLLARA DÜŞECEKMİŞ"

İstikbalsiz bir hayatın bütün ağırlığını sırtında taşıyanların ikide bir gizlendikleri kaos örtüsünden başlarını çıkarması nafile çabadır. Yüzlerinden kötülük ruhu bir elmastan taşan ışık gibi parlayanların ne davaya,ne devlete,ne de büyük milletimize en ufak hayırları dokunmaz.

Hele birileri var ki, kalpleri nedamet ve yeis içinde çarpması gerekirken Anadolu’ya hayır turuna çıkma kararları hayret ve ibret vericidir. Bir ara zamanlarını boÅŸa harcayıp her iÅŸten kaytaranlar, araya kaynak yapıp mücadeleden kayış atanlar ÅŸimdilerde yollara düşeceklermiÅŸ.

Bir gün övdüklerini göklere çıkaracak kadar heyecan duyanların,diğer gün yerip yerin dibine geçirme hevesleri kurnazlık ve karakter zaafıdır. Davamızda ileri hamlelere ayak uyduramayanların gözleri daima arkadadır. Ve bunlar ilk istasyonda inmişler, ilk hendekte

"GERGÄ°N YÃœZÃœYLE, BOÄžUK SES TONUYLA FÄ°TNECÄ°LÄ°K YAPANLARIN OYUNU BÄ°ZDE TUTMAZ"

Ãœlkülerimize ulaşılması için fedakarca emek veren özverili ve tutkulu arkadaÅŸlarım gerçek dava ve deÄŸer simgeleridir. Onlar aynı yerindedir. Yerinde olmayan dönenler, satanlar, sapanlar, sövenler ve de savrulanlardır. Bize düşen de onlara yolunuz açık olsun demektir. Kötü gören kötü gösterir. Tıyneti iyi olanın niyeti iyidir. Fikri berrak ve oturaklı olanın kötülüğün fiili bekçisi olması beklenmemelidir.

Bizim aramızda klik ve kulis faaliyetler yaÅŸayamaz. Gergin yüz hatlarıyla,boÄŸuk ses tonuyla fitneye mihmandarlık yapanların oyunları tutmaz. Dinamik bünyeye statik aşı, diri muhayyile ve muhtevaya yıkım irini enjekte edilemez.Buna en baÅŸta tarih müsaade etmez, Türklük izin vermez. Milletten çizik yemiÅŸlerle yol yürüyemeyiz. Milliyetçi Hareket’in 48 yıllık haysiyetini iki paralık etmeye çalışanlarla hedefe varamayız.

Biz Türkiye’ye evet derken, birileri hayır diyor. Varsın desinler; ama unutmasınlar ki son söz millete, son hüküm milli iradeye aittir. Hakim hükümet sistemleri insanlığın ihtiyaç ve arayışından doÄŸmuÅŸtur.Tarihin bir diliminde pek tabii zorunlu nedenlerden de deÄŸiÅŸebilecektir.

"MÄ°LLET KENDÄ° KARARINI VERECEKTÄ°R"

Sistem vahiy deÄŸil, insanlık icadıdır. Huzurlu, kardeşçe, birlik ve refah içinde yaÅŸamanın formül arayışı ise hiç bitmeyecektir. Bir sistem deÄŸiÅŸikliÄŸi, tarihsel yolculukta bir durum muhasebesi, rota düzeltmesi, devlet ve toplum dengesini yeni baÅŸtan kurma arzusudur.

Elden giden bir ÅŸey yoktur. Feda edilen, hiçe sayılan, yıkılan bir ÅŸey de olmamıştır. Ve de millet kendi hakkında karar verecektir. Türk milleti aciz, kudretsiz, sığıntı, cahil, rüştünü kaybetmiÅŸ, iradesini çaldırmış, tutsak bir kalabalık mıdır ki, güven duyulmaz?

"HAYIR" DEMEK DEMOKRASÄ° OLACAK, "EVET" DEMEK CUMHURÄ°YETÄ° DAÄžITMAK MI SAYILACAK?

Pensilvanya ve Kandil’e adeta türbe kurup baÅŸlarında mum yakacak kadar gözü dönenler ve bunların peÅŸine takılanlar hükümsüz, haramdır. Hayır demek demokrasi olacak, evet demek Cumhuriyeti dağıtmak sayılacak! Bu nasıl bir kötürüm, nasıl kirli ve garez dolu bir bakıştır!

Dengesizlik bir kez hız kazandı mı onu ancak güç yerine oturtacaktır. Güç ise millettir. Milletin ta kendisidir. Bunun için EVET diyoruz. Mahkum olmak istemeyen bir milleti esareti altında tutmaya muktedir olacak kadar müstebitler, artık bu dünya yüzünde kalmamıştır.

"16 NÄ°SAN'DA SAKARYA SAVAÅžINI BÄ°R KEZ DAHA KAZANACAÄžIZ! MERAKLANMAYIN TARÄ°H UYANACAKTIR"

Türk milleti egemenliÄŸini kullanarak hakkına, hukukuna ve ezeli haysiyetine 16 Nisan’da sahip çıkacaktır. Bunun için EVET diyoruz. CHP’nin zoru görünce yan çizmesinden dolayı Anayasa Mahkemesi’ne gitmeme kararı, milli iradeye ÅŸeklen saygı duyma mecburiyetindedir.

Biz 16 Nisan’da demokrasinin Sakarya Savaşı’nı yapacağız. Bu savaşı bir kez daha milletçe kazanacağız. Meraklanmayın tarih uyanacaktır. Ekmek yerine süpürge tohumu yediÄŸimiz, kavrulup öğüttükten sonra kaynatılan nohutu kahve niyetine içtiÄŸimiz dönemler olmuÅŸtur.

"YENÄ° BÄ°R DÄ°RÄ°LÄ°Åž DESTANINA Ä°MZA ATMAMIZ ÅžARTTIR"

Yokluk ve boÅŸlukta sallanıp tutunacağımız dal aradığımız, sonra da kahraman ecdadımızla ihanet çemberini yardığımız devirler de olmuÅŸtur. Sosyal ve siyasal felaketlerden yakamızı kurtarmamız, geleceÄŸi planlamak, bir sistem nakliyle yeni bir diriliÅŸ destanına imza atmamız ÅŸarttır.

UyuÅŸmuÅŸ, sinmiÅŸ kalabalıklardan millet çıkmayacaktır. Türk milleti uyanık bir ÅŸuura, kutlu ve devasa bir kültürel hazineye sahiptir. Ä°ddia edildiÄŸi gibi, ele güvenen var mı bilmem! El kim onu da bilemem.EÄŸer el olarak görülen dün elele duranlar ise, bunu nankörlük sayarım.

Aramızdayken el üstünde tutulanların yeni yuvalarında arkalarına dönüp geçmiÅŸine el muamelesi yapması bayağı ve bayat bir retoriktir. El sanılanlar aslında gelinen yerdir. El denilenler Türkiye’nin varlığına, Türk’ün kudretine bel baÄŸlayanlardır. Sele dönenler anlayamaz.

Ele güvenmeyelim güvenmemesine de, elaleme rezil olmaktansa millete güvenelim, inançlarımızdan gücümüzü alalım yeter. Yalnız olmak, kimsesiz olmak deÄŸildir. Millet arkamızda dursun, Allah esirgesin ve korusun fazlasıyla kafi gelecektir.

"BAHÇELİ NİYE DEĞİŞTİ DİYE SORUYORLAR..."

Son olarak Bahçeli niye deÄŸiÅŸti diye soruyorlar: DeÄŸiÅŸen ben miyim yoksa bakan gözler mi ÅŸaşı? DeÄŸiÅŸen ben miyim, derlenen Türkiye mi? Davamı deÄŸiÅŸmem, fikriyatımı deÄŸiÅŸmem, ülkülerimi hiçbir ÅŸeye deÄŸiÅŸmem. Her ÅŸeyini takas edenler, sorumluluk ruhunu baÅŸka görür.

"BU ÜLKE İÇİN YEMİNİMİZ VAR"

Bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmeyecektir. Yemini olanın ilke ve ülküleri deÄŸiÅŸmez, dönüşmez; yalnızca geliÅŸir, geniÅŸler, yükselir. DiyeceÄŸim odur ki, EVET, yine EVET, bir kez daha EVET… Sonuna kadar Devlet, ebediyete kadar Millet.