Sosyal Medya

Güncel

Irak bölgesel Kürt yönetimi bağımsızlığa ne kadar yakın?

Iraklı Kürt siyasetçiler uzun bir süredir her platformda Kürdistan’ın bağımsızlığı meselesini dile getiriyorlar. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) bu meseleyi diğer partilere oranla daha fazla sahipleniyor ve dile getiriyor.



Kürdistan Bölgesel Yönetimi BaÅŸkanı ve aynı zamanda KDP Genel BaÅŸkanı Mesut Barzani en son yapılan Davos toplantısında bu temayı yine güçlü bir ÅŸekilde dillendirdi. Hatta Barzani daha sonra Londra merkezli El Åžark el Ewsat gazetesine verdiÄŸi mülakatta Nuri El Maliki’nin yeniden BaÅŸbakan olması halinde kimseye sormadan ve danışmadan bağımsızlıklarını ilan edeceklerini duyurdu. Her ne kadar KDP bu sürecin ana taşıyıcılığı ve sözcülüğünü yapsa da Kürdistan’ın bağımsızlığı meselesi Irak Kürt siyasetindeki bütün partiler tarafından desteklenen ve nihai hedef olarak görülen bir meseledir. ÖrneÄŸin, Kürdistan Bölgesi BaÅŸkan Yardımcısı ve Kürdistan Yurtseverler BirliÄŸi Genel Sekreter Yardımcısı Kosret Resul Ali, Rudaw’a verdiÄŸi bir mülakatta Kürdistan’ın bağımsızlığını artık bir rüya olarak görmediÄŸini, adım adım gerçekleÅŸen gerçek bir süreç olduÄŸunu belirtti. Solcusundan Ä°slamcısına, milliyetçisinden liberaline bugün Irak Kürt siyasetindeki bütün parti ve gruplar bağımsızlık ortak hedefinde birleÅŸiyorlar. Aralarındaki temel farklar zamanlama ve modelleme ile ilgilidir.
 
Peki, bu birliktelik hali Irak Kürdistanı Bölgesini bağımsızlık hedefine ne kadar yaklaştırmış durumda?
 
Irak Kürt Bölgesinde bağımsızlık meselesinin güçlü bir sosyolojik zemini mevcut. Kürtlerin genç kuÅŸağının kahir ekseriyeti Arapça konuÅŸmuyor. Dilsel ayrışmanın dışında, psikolojik-duygusal olarak da Kürtler Irak’ın geri kalanından ayrışmış durumdalar. Irak, birçok Kürt için pasaportu zorunlu bir ÅŸekilde taşınan ayrı bir ülke konumundadır. Sokaktaki Iraklı Kürt, Irak’a dair çok az bir sembol ile karşılaşıyor. Irak güvenlik güçleri ancak Kürdistan bölgesinin iznini alarak Kürdistan’ın topraklarına ayak basabiliyor. Son Musul Operasyonu’nu saymazsak, Kürdistan bölgesi Irak askerî güçlerinin Kürdistan’da varlık göstermesine izin vermiyor. Hasılı, Irak’ta Kürtlerin bağımsızlık talebinin güçlü bir siyasal ve sosyolojik zemini var.
 
Bu resme rağmen, Kürtlerin bağımsızlık arayışını sekteye uğratan birçok başka faktör var. Bunların bazıları son yıllarda daha da negatif bir görünüm kazanmış durumda.
 
Ekonomik istikrar: Kürdistan’ın bağımsızlığı uzun bir süre ekonomik olarak mümkün olanın siyasal olarak da mümkün olup olmadığı meselesi olarak görülüyordu. IŞİD saldırıları ve bunun neticesinde uluslararası iÅŸ çevrelerinin bir kısmının Kürdistan bölgesinden çekilmesi ile petrol satışındaki anlaÅŸmazlık sonrası Kürdistan hükümetinin merkezî hükümet bütçesinden aldığı yüzde 17’lik payını alamaması, Kürdistan’ın bağımsızlığı için gerekli olan ekonomik zeminin mevcut olduÄŸu yönündeki tezin yeniden gözden geçirilmesine yol açtı. Artık bağımsızlık için yalnızca siyasal koÅŸulların yeterliliÄŸi deÄŸil, ekonomik yeterlilik de yeniden sorgulanır hale geldi.
 
Kürdistan Bölgesi’nin mevcut ekonomik resmi gittikçe herhangi bir Körfez ülkesinin ekonomik resmine benziyor: Hükümet, doÄŸal kaynaÄŸa bağımlı ekonomideki temel aktör ve iÅŸ piyasasını domine ediyor. 5.2 milyonluk nüfusa sahip Irak Kürdistan’ında 1.5 milyona yakın insan hükümetten maaÅŸ alıyor. Yine, 900 bine yakın memur Kürt Bölgesi’nin yönetim mekanizması ve bürokrasisinde istihdam ediliyor. Farklı hükümet kurumlarında birden fazla maaÅŸ alınmasının yaygınlığı nedeniyle, bölgesel hükümet çipli kimlik uygulamasına geçiyor.
 
Dünyadaki enerji fiyatlarında yaÅŸanan ciddi düşüş, bölgesel hükümete kendi ekonomi yönetimini yeniden ele alıp bu konuda reform yapmasına imkan sunarken, ekonominin neredeyse tamamen doÄŸal kaynaklara bağımlı olması Irak Kürtleri’nin bağımsızlık arayışını ertelemesine neden oluyor. Çünkü mevcut enerji satışlarından elde edilen gelir henüz merkezî hükümetten alınan yüzde 17’lik paya yaklaÅŸmış deÄŸil.
 
Siyasal birlik: Her ne kadar Kürdistan bölgesindeki bütün partiler bağımsızlık konusunda aynı noktada duruyor olsalar da bu partiler bağımsızlığın zamanlaması ve modellemesi (Merkezî hükümetle anlaÅŸarak mı? Önce bölgesel destek saÄŸlanarak mı?) meselelerinde ayrışıyorlar. Kürdistan bölgesindeki baÅŸkanlık krizinin sürmesi, partiler arasındaki rekabetin çok sert yaÅŸanması ve diÄŸer partilerin KDP’nin bağımsızlık meselesini ulusal bir meseleden ziyade parti ve lider çıkarlarını tahkim etme giriÅŸimi olarak görmesi, Irak Kürdistan’ının bağımsızlık arayışını sekteye uÄŸratmaktadır.
 
Bölgesel tanıma: Irak Kürdistanı’nın bağımsızlığının yolu uluslararası destekten ziyade bölgesel tanıma ve kabulden geçiyor. Burada özellikle Ä°ran faktörü ve direnci, Kürtlerin önündeki en büyük engel olarak duruyor. Ä°ran, bağımsız bir Kürdistan’ın ekonomik ve siyasal olarak Türkiye’nin nüfuz alanına gireceÄŸini düşünüyor.
 
Güvenlik sektörü reformu: IŞİD ile Irak Kürtleri arasındaki mücadele, PeÅŸmerge’nin ulusal bir güvenlik gücü olmaktan ziyade hala büyük ölçüde partizan bir milis gücü gibi davrandığını ortaya koydu. Geçen sürede kullanılan söyleme raÄŸmen, Kürt bölgesi bu konuda sahici bir reform yapmadı. PeÅŸmerge’nin hantal bir partizan güvenlik gücü olarak hareket etmesi, bağımsızlık talep eden Irak Kürtleri için büyük bir dezavantaj oluÅŸturuyor.
 
Netice olarak, bağımsızlık yönündeki güçlü sosyolojik dalga ile siyasal sahiplik muhtemelen bir gün bağımsızlığın gerçekleÅŸmesini saÄŸlayacaktır. Lakin, bu noktaya ulaÅŸana kadar Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin çözmesi gereken diÄŸer bazı temel ve yardımcı meseleler mevcut. Bu baÅŸlıklarda bir ilerleme kaydedilmediÄŸi sürece, Kürdistan’ın bağımsızlığı meselesi bir süre daha beklemek durumunda kalacaktır.
 
Galip Dalay - Karar

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.