Sosyal Medya

Güncel

Uri Savir: Çaresiz kalan Filistin liderliği silahlı mücadeleye yönelebilir

ABD Başkanı Donald Trump'ın yemin töreninin üzerinden sadece dört gün geçmişti ki İsrail hükümeti Batı Şeria’daki en büyük Yahudi yerleşim planlarından birini duyurdu: 2500 konut. Trump geçenlerde yeni yerleşimlere itiraz etmiş olsa da Başbakan Benjamin Netanyahu ve koalisyon ortakları şundan oldukça emin: ABD’nin yerleşimleri kınaması, yeni inşaat planının 2334 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı gereğince geri çekilmesini talep etmesi gibi bir endişeye gerek yok.



Bu yeni durumun Netanyahu için hem iyi hem kötü yönleri var. Bir yandan yerleÅŸimleri eleÅŸtiren ve engelleyen Obama yönetimi artık yok. BM gibi Obama yönetimi de yerleÅŸimleri iki devletli çözümün önünde en büyük engel olarak tanımlamıştı. DiÄŸer yandan Trump’ın yaktığı yeÅŸil ışık Netanyahu’yu kendi hükümetinin saÄŸ kanadıyla çatışma rotasına sokuyor. Zira EÄŸitim Bakanı Naftali Bennett'in HaBayit HaYehudi partisi, Oval Ofis’teki yeni saÄŸcı dosttan yararlanarak Batı Åžeria’da somut ilhak adımlarının atılması, bu doÄŸrultuda Ä°srail hukukunun ilk olarak Kudüs’ün doÄŸusundaki Ma'ale Adumim ilçesine uygulanması için hükümete baskı yapıyor.
 
KimliÄŸinin gizli kalması kaydıyla konuÅŸan kıdemli bir DışiÅŸleri Bakanlığı yetkilisine göre Netanyahu, Trump’ın yaklaşımından memnun olsa da yeni yönetimin daha pragmatik unsurlarını, yani dışiÅŸleri ve savunma bakanlıklarındaki üst düzey isimleri kışkırtmak istemiyor. Benzer ÅŸekilde Netanyahu, Almanya ve Ä°ngiltere gibi Ä°srail’e dostane yaklaÅŸan Avrupa BirliÄŸi üyelerini de kışkırtmak istemiyor. Netanyahu’nun anlayışına göre ağırlıkla YeÅŸil Hat’ın doÄŸusunda Kudüs civarlarında sürecek inÅŸaatlarla “büyük Ä°srail” vizyonu uygulanacak ve Filistin devletinin kuruluÅŸu engellenecek. BaÅŸbakan önümüzdeki günlerde Trump’la yapacağı görüşmede bu planları koordine etmeyi ve iki devletli çözüme dönük tüm uluslararası diplomatik çabaları sekteye uÄŸratmayı düşünüyor.
 
Yeni bir gerçeklikle karşı karşıya olan Filistin yönetimi ise önümüzdeki aylarda geri dönüşü olmayan fiili bir durumun oluÅŸabileceÄŸi ve 1967 sınırları temelinde bir Filistin devleti kurmanın adeta imkânsız hâle geleceÄŸi konusunda son derece kaygılı. Filistin Devlet BaÅŸkanı Mahmud Abbas’a yakın kıdemli bir FKÖ yetkilisinin aktardığına göre Abbas’ı asıl ÅŸaÅŸkınlığa uÄŸratan ve öfkelendiren yeni yerleÅŸim planının ilanı deÄŸil, uluslararası toplumun tepkisizliÄŸi oldu. 2500 yeni konutun duyurulmasının ardından Filistin yöneticilerinin özel toplantılar yaptığını belirten yetkili şöyle konuÅŸtu: “Ä°srail, yerleÅŸim ve iÅŸgal politikalarını sürdürüyor ve uluslararası toplum bunları cezasız bırakıyor. Netanyahu’nun elinde artık iki devletli çözümü ‘öldürme yetkisi’ var.”
 
Söz konusu toplantılarda iÅŸgalin bedelini Ä°srail’e ancak Filistin yönetiminin ödetebileceÄŸi sonucuna varılmış ve bu doÄŸrultuda hemen hayata geçirmek üzere beÅŸ farklı adım önerilmiÅŸ.
 
Birinci adım, Arap BirliÄŸi’ne baÅŸvurarak 2334 sayılı Güvenlik Konseyi kararı doÄŸrultusunda tüm yerleÅŸimler durdurulana kadar 2002 Arap Barış GiriÅŸimi’nin askıya alınmasını istemek.
 
Liderlerin önerdiÄŸi ikinci adım, yeni ABD yönetiminin iki devletli çözümün gerekliliÄŸi çerçevesinde yerleÅŸimleri kınaması için Mısır CumhurbaÅŸkanı Abdül Fettah El Sisi’den Washington nezdinde giriÅŸimde bulunmasını istemek.
 
Üçüncü öneri, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres nezdinde giriÅŸimde bulunarak Ä°srail’in 2334 sayılı Güvenlik Konseyi kararına uymadığına dair sert bir rapor hazırlanmasını istemek.
 
Dördüncü adım olarak 2334 sayılı Güvenlik Konseyi kararına uymayan Ä°srail’e karşı AB ve Rusya’dan misilleme talebinde bulunulması, bu çerçevede AB ve Rusya’nın uluslararası hukukun gereÄŸinin yerine getirilmesi için Uluslararası Adalet Divanı’nı teÅŸvik etmesi öneriliyor.
 
Sonuncu ve en ciddi adım olarak diplomasiden silahlı direniÅŸe geçmek için hazırlık yapılması öneriliyor. Hayata geçtiÄŸi takdirde bu adım iÅŸgalin 50’nci yılında atılmış olacak ve El Fetih hareketini de kapsayacak.
 
FKÖ yetkilisine göre Netanyahu hükümeti uluslararası toplumun atacağı adımlardan ürkmez, Washington’daki politika deÄŸiÅŸikliÄŸi sayesinde ilhak politikasına hiç tınmadan devam eder. Dolayısıyla Ä°srail’in yerleÅŸim ve iÅŸgal politikalarını agresif bir ÅŸekilde sürdürdüğü bir ortamda “El Fetih hareketi de dâhil silahlı Filistin mücadelesini yeniden baÅŸlatmak için geri sayım baÅŸlamıştır.”
 
Ä°srail DışiÅŸleri yetkilisi ise Filistin tarafından gelen bu tehditlere küçümseyici bir tonda yanıt verdi: “Filistinliler bizimle iki taraflı, koÅŸulsuz müzakereleri kabul etmeyerek hata yaptı. Bugün Barack Obama döneminin ardından yerleÅŸimlere karşı uluslararası konsensüs saÄŸlamak onlar için imkânsız bir görev hâline gelmiÅŸtir.” Silahlı direniÅŸ uyarısına gelince yetkili, Ä°srail hükümetinin bundan etkilenmeyeceÄŸini, iki taraf arasındaki güvenlik iÅŸ birliÄŸine Ä°srail güvenlik teÅŸkilatından çok Filistin Yönetimi’nin muhtaç olduÄŸunu öne sürdü.
 
Ancak silahlı direniÅŸ seçeneÄŸinin Ramallah’ta etkili çevrelerde dillendirilmesi, Ä°srail tarafından ciddiye alınmalı. Ä°srail-Filistin ihtilafının geçmiÅŸine bakıldığında iki devletli çözüme dönük diplomaside boÅŸluk oluÅŸtuÄŸu zaman bu boÅŸluÄŸu genelde ÅŸiddetin doldurduÄŸu görülür.
 
Al Monitor

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.