İbrahim Karagül: Trump üzerinden iç siyasete bakılmaz!

Yanılırsınız, bugün kurduÄŸunuz cümleleri yarın gizlemeye çalışırsınız. Trump karşıtlığı ya da Trump seviciliÄŸi Ã¼zerinden iç politik güzellemeler yapmak, cepheler oluÅŸturmak, saflar belirlemek Türkiye'nin hayrına deÄŸildir, olmayacaktır.

Yeni uluslararası güç haritasının ÅŸekillenmesinde kendi gerçeklerine ne kadar alan açabiliyorsan, hareket alanını ne kadar geniÅŸletebiliyorsan, güçler oyununu ne kadar iyi oynayabiliyorsan o kadar güçlüsün. Uzunca bir zamandır kalıcı ittifakların ve kalıcı düşmanlıkların anlamının kalmadığını, sadece orta ölçekli ülkelerin deÄŸil, merkez ülkelerin de zeminlerinin kaydığınıgörüyoruz.

TÜRKİYE İÇİN EN CİDDİ TEHLİKE

Biz Türkiye'yi tartışırken, Türkiye'nin yakın çevresindeki hareketlilikleri izlerken, buradan bir gelecek perspektifi geliÅŸtirmeye çalışırken bu merkez ülkelerin kendilerini yeniden biçimlendirmeye çalışmalarını, yeni güç haritasında etkinlik alanlarını baÅŸkalarına kaptırmamak için harcadıkları çabaları ıskalıyoruz.

ABD'yi de, dünyayı da Türkiye gerçeklerine göre biçimlendiriyoruz, öyle tanımlıyor, buradan doÄŸru yerlere ulaÅŸmaya çalışıyoruz. Bu mümkün deÄŸil, olmayacak da. Buradan, bu bakıştan hiçbir yere varamayacağız, baÅŸkalarının atacağı adımlara göre pozisyon belirlersek yorgun düşeriz. Türkiye için en ciddi tehlike buradadır. Bu, kendimizi ufuksuzluklarımızla mahkum etme riskidir.

KIYAMET SAVAŞÇILARINI NE ÇABUK UNUTTUK?

Trump'ın ne yapacağı ya da Obama'nın neyi beceremediÄŸi Ã¼zerinden Türkiye'ye gömlekuydurmanın yanıltıcı olacağına dikkat çekmek istiyorum. Cumhuriyetçi George W. Bushdöneminin coÄŸrafyamıza taşıdığı yıkımları, neocon-Ä°srail aşırı sağının kıyamet senaryolarını ne çabuk unuttuk.

Ä°ÅŸte o dönemde Kuzey Afrika'dan Pakistan'akadar bütün bölge sarsıldı, birçok ülke saldırıya uÄŸradı, birçok ülkede iç savaÅŸlar baÅŸladı, haritalar deÄŸiÅŸti, Müslüman coÄŸrafya tarihin az gördüğü yıkımlardan birine sahne oldu. Ne çabuk unuttuk! Ä°slam düşmanlığı üzerinden yeni uluslararası iliÅŸkiler doktrini geliÅŸtirildi ve bu tez hâlâ birçok ülkenin ulusal güvenlikstratejilerinin temelini oluÅŸturuyor.

OBAMA'NIN TERÖR ÖRGÜTLERİYLE DANSI

Demokrat Obama döneminde söylemler, sözler, politik manevralar daha naif uygulansa da aynı taarruz devam etti. Hatta çok daha ileri gitti ve dünya sistemini tek başına ÅŸekillendirmeye giriÅŸen ABD, devletler yerine terör örgütlerini ortak ilan etti.

Kendi müttefiklerine, meÅŸru devletlere, kadim milletlere karşı terör saldırıları düzenledi, terör örgütleri üzerinden örtülü müdahaleler yaptı. Bush yönetiminin Ä°slam/tehdit eÅŸleÅŸtirmesini bir adım ileri taşıyıp Ã¶rgütleri devletlerin yerine ikame etmeye Ã§alıştı.

Obama döneminin bu yeni politikası Bush döneminin aşırı saldırgan politikasının bir adım sonrası olmuÅŸtur ve ikisi de bir büyük hesabın tamamlayıcı unsurlarından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Bir NATO ortağı olarak, bir ABD müttefiki olarak ilk kez terör örgütleri üzerinden kuÅŸatmaaltına alınmak istendik.

BÄ°R KEZ DAHA HAYAL KIRIKLIÄžI YAÅžANABÄ°LÄ°R

Tam bu dönemde, FETÖ gibi bir terör örgütü üzerinden Türkiye tarihinin en ağır saldırısını yaÅŸadı ve bu CIA kontrolünde bir dış müdahaleydi. Obama yönetimi, terör örgütü üzerinden örtülü deÄŸil açık saldırıya giriÅŸti ve bu, tarihte örneÄŸi olmayan bir ÅŸeydi.

Barak Obama Beyaz Saray'a taşındığı günlerde büyük umutlar pompalayanlara, KahirekonuÅŸmasından ve Ä°stanbul ziyaretinden sonra dünyayı deÄŸiÅŸtireceÄŸine inananlara o zamanlar “hayal kırıklığına uÄŸrayabilirsiniz” diyenleri kimse ciddiye almıyordu. Benzer bir hayal kırıklığı ihtimali yine söz konusudur.

İNSANLIĞI FELAKETE SÜRÜKLEYEN YERLEŞİK SİSTEM SORGULANMALI

Trump dönemini de temkinli, dikkatli izlemeyi tavsiye ediyorum. Onun ABD yerleÅŸik sistemini, dolayısıyla uluslararası sisteme hakim olan iktidar çevrelerini sorgulaması, kirlenmiÅŸ, köhnemiÅŸ yapıları alaya alması ve deÄŸersizleÅŸtirmesi elbette çok önemli, radikal geliÅŸmeler. Nereye kadar yapabilir, ne kadar baÅŸarılı olabilir, nerede durdurulabilir, bilemeyiz ama bu yaklaşım dünya için umutvadediyor.

Ä°nsanlığı felakete sürükleyen yerleÅŸik uluslararası sistem, uluslararası kurumlar, dev iktidar grupları bir yerde durdurulabilir mi? Ya da güçleri azaltılabilir mi? Dünya onların ÅŸerrinden biraz olsun güvenli hale getirilebilir mi? Trump'ın ABD içinde baÅŸlattığı o sorgulama, dünyayı felakete sürükleyen ABD'yi de sınırlayabilir, fantastik hayallerden kurtarıp daha gerçekçi bir zemine çekebilir.

Dünyanın ağırlıklı bölümü ABD'yi sınırlayıcı, alanını daraltıcı iklime çoktan girmiÅŸken, yeni güçler sahaya inmiÅŸken, her alanda güç Atlantik dışına taÅŸmaya baÅŸlamışken Trump'ın yaklaşımı bu eÄŸilimi ABD içinden kolaylaÅŸtırabilir. Ya da yükselen yeni güçlere karşı ABD'yi yeniden yapılandırma, güçlendirme, yeniden kurmahesabı olabilir.

TÜRKİYE'NİN BÜYÜK GÜCÜ, SİYASİ AKLI VE ÖNCÜLÜĞÜDÜR

Bizim bütün bunları Türkiye gerçekleriylesorgulamamız, izlememiz gerekiyor. ABD içindeki tartışma, ABD ile dünyanın yükselen güçleri arasındaki çekiÅŸme elbette Türkiye'nin hareket alnını belirleyecek. Ama bu alanı belirleyecek asıl güç Türkiye'nin siyasi aklı ve öncülüğüdür.

Özellikle son dört yıldır yaÅŸanan bütün travmaların, bu aklı ve öncülüğü tasfiye etkiye dönük çokuluslu giriÅŸimler olduÄŸu düşünülürse, ne büyük bir kavganın içinde olduÄŸumuz daha netleÅŸir. Türkiye'nin en büyük gücü bu akıldır, öncülüktür, derin tarihsel birikimidir, coÄŸrafyanın gücünü etrafında toparlama giriÅŸimidir. Ä°ÅŸte bu zenginliklerle o çokuluslu müdahaleler boÅŸa çıkarılmıştır.

Türkiye on yıl önceki, yirmi yıl önceki Türkiye deÄŸildir. Orta ölçekli bir ülke de deÄŸildir. Asya'dan Afrika'nın derinliklerine ulaÅŸan, geleceÄŸe dönük büyük hesapları olan, buna imkanı da gücü de yeten büyük ölçekli bir ülkedir. Dolayısıyla Türk-Amerikan iliÅŸkileri de, eskiden olduÄŸu gibi, birkaç cümle ile yönlendirilebilecek, yönetilebilecek iliÅŸki deÄŸildir.

FETÖ İLE İÇERİDEN ÇÖKERTMEN, PKK İLE DIŞARIDAN KUŞATMA

Açıktan PYD ile, gizliden PKK ile, DEAÅž'la dans edip aynı zamanda yedekte tutulabilecek bir Türkiye yoktur. Öyleyse Trump döneminde, Obama'nın bıraktığı hasarları tamirlebaÅŸlanabilir. Bunu yapması gereken de ABD'nin kendisidir. Yeni yönetim, PKK/PYD ortaklığından FETÖ ile 15 Temmuz darbesini tezgahlamaya kadar birçok konuda Türkiye'ye karşı samimi bir duruÅŸ sergilemelidir.

Terör örgütleriyle güneyden kuÅŸatma, FETÖ ile içeriden çökertme planlarına son vermeli, Türkiye ile terörle mücadelede gerçekten ortak gibi davranmalıdır.

Henüz bu konularda belirgin bir iÅŸaret söz konusu deÄŸildir. Trump dönemini ABD içindeki güçler çatışması, Ä°ran'la restleÅŸme, Rusya ile yakınlaÅŸma tartışmalarıyla izliyoruz. Ancak neocon dönemdeki Ä°slam karşıtlığı, Müslümanları terörle özdeÅŸleÅŸtirme giriÅŸimleri devam etmektedir.

BU TAVIR TÜRKİYE'Yİ KÜÇÜK GÖRMEKTİR..

Neocon-Ä°srail aşırı sağının yönettiÄŸi siyasi dalga Trump döneminde de devam edecekse, bölgemize yeni büyük yıkımlar gelecek demektir. Bu ihtimal kesinlikle ciddiye alınmalı, yeni ABD yönetimi ile dünyanın diÄŸer merkez güçler arasındaki iliÅŸki biçimi dikkatle izlenmelidir. Trump'ın öncelikle “Bush doktrini”denilen tehdit edici, yıkıcı, saldırganpolitikaları sorgulaması, bunlara son vermesi gerekmektedir.

Anlatmak istediÄŸim tartışmayı yerli yerinde yapmak gerekiyor. Sloganlarla, mahalle kavgalarıyla, ezber cümlelerle, takım tutmalarla ne Türkiye'nin büyük yürüyüşünü, ne Trum'ın ABD içinde yapmak istediklerini, ne Türkiye-ABD iliÅŸkilerini anlamamız mümkündür. Trump üzerinden içeride taraf tutmak küçük ülkelere özgü bir tavırdır. Türkiye'yi küçümsemek demektir.

TAM BİR SAÇMALIK..

Dünyada kartlar yeniden karılırken, oyunlar yeniden kurulurken, saflar yeniden ÅŸekillenirken, Türkiye'nin büyük hesaplarının Trump'ın kiÅŸiliÄŸine, kiÅŸisel tavırlarına endekslemek bu ülkeye yazık etmektir. Ãœlkemiz bu hesapların çok üstünde bir ülkedir. Trump iyi mi, kötü mü tartışması saçmalıktır. ABD içindeki çekiÅŸmeler, merkez güçler arası çekiÅŸmeler nasıl seyredecek, Türkiye-ABD iliÅŸkileri nasıl ÅŸekillenecek, kriz alanları hangi bölgelere yayılacak, Türkiye bu büyük oyunda bileÄŸinin gücüyle nasıl bir yer edinecek, doÄŸru tartışma budur.

Yani, büyük sözler söyleme zamanı…